No | Hadis Metni | Kaynak |
9255 | Kıyamet gününde, amel yönünden arz ehlinin en efdalini size haber vereyim mi? O öyle bir adamdır ki; her gün yüz defa ihlasla "La ilahe illallahi Vahdehu la şerike leh" der. ancak, bundan fazlasını söyliyen müstesna. | Ramuz el e-hadis, 165. sayfa, 1. hadis |
9271 | Cebrail (a.s)'ın, şifa için, Bana okuduğu bir duayı Ben de sana okuyayım mı? Şöyle dersin: "Bismillahi urkîke Vallahü yeşfike min külli dâin ye'tike min şerrin neffâsâti fil ukadi ve min şerri hâsidin ize hased." Bunu üç defa okursun. (Allah'ın adıyla şifa bulman için sana okuyorum. Düğümlere üfürenlerin şerrinden, hasedini ortaya koyduğunda hasedcinin şerrinden, sana gelen her derdden ancak Allah sana şifa verir.) | Ramuz el e-hadis, 167. sayfa, 1. hadis |
9278 | Cebrail (a.s)'ın bana öğrettiği bir şeyi sana öğreteyim mi? Senin, cimri ve muhteris bir kimseye veya zalim bir sultana veya kötülüğünden korktuğun bir alacaklıya, bir ihtiyacın olduğu zaman şöyle de: "Allahümme entel azizül kebir ve ene abdükez zaîfüz zelil. La havle vela kuvvete illa bike, Allahümme sahhirli fulanen kema sahharte firavne li Musa ve leyyinlî kalbehû kema leyyentel hadide li Davude. Feinnehu la yentiku illa biiznike ve nasiyetehu fi kabzatike ve kalbuhu fi yedike celle senâü vechike Ya Erhamerrahimin." (Allahım, sen galib ve her şeyden yücesin. Ben ise zaif ve hakir bir kulunum. Her türlü güç ve kuvvet ancak Sendendir. Allahım, firavunu Musa (a.s)'ın emrine ram ettiğin gibi filan kimseyi de bana ram eyle. Davud (a.s) a demiri nasıl yumuşattı isen, onun kalbini de benim için yumuşak et. Zira o, ancak senin izninle konuşabilir. Onun alnı Senin kudret elindedir. Ve kalbi de Senin elindedir. Senin zatının azameti ne yücedir. Ey merhametlilerin en merhametlisi olan Allahım) | Ramuz el e-hadis, 168. sayfa, 1. hadis |
9315 | Hiyanetten sakınınız. Zira o, çok kötü bir haslettir. Zulümden de sakınınız. Zira o, kıyamet gününde zulümattır (karanlıklardır) Cimrilikten de sakınınız. Zira, sizden evvelkileri helak eden ancak cimrilik olmuştur. Bu sebeble onlar kanlarını döktüler ve akrabalık bağlarını kestiler. | Ramuz el e-hadis, 173. sayfa, 4. hadis |
9343 | Siz "Visal" orucu" (İftar etmeden ertesi güne orucu bağlamak) tutmaktan sakının. Denildi ki: "Siz visal orucu tutuyorsunuz" Buyurdu ki; Siz bu mevzuda Benim gibi değilsiniz. Ben gecelediğimde Rabbim Beni yedirir ve içirir. Siz amellerden, ancak takat getirebileceğinizi yüklenin. | Ramuz el e-hadis, 175. sayfa, 10. hadis |
9354 | Soyunmaktan sakının: Zira, şüphesiz sizden ayrılmayan ve sizinle beraber olanlar vardır. Onlar ancak def-i hacet zamanında, bir de hanımınıza yakın olduğunuzda ayrılırlar. Öyleyse onlardan haya edin ve onlara ikram edin. | Ramuz el e-hadis, 176. sayfa, 9. hadis |
9475 | İslamda üç tip ev vardır. Yüksek olmayan, yüksek ve ğurfe (köşk). Yüksek olmayan eve bütün müslümanlar, sorulduğunda ancak "Ben müslümanım" diyerek girerler. Yüksek olanına ise bir kısım müslümanlar, amellerinin diğerlerinkinden daha faziletli olması sebebiyle, girerler. Ğurfe kısmına giriş sebebi ise, Allah yolunda cihaddır. Oraya girmeye, en faziletli mü'minler nail olurlar. | Ramuz el e-hadis, 188. sayfa, 11. hadis |
9825 | Cömert, ancak Allah'a hüsnü zannı olduğundan cömertlik yapar. Hasis ise ancak Allah'a sui zannı sebebiyle cimrilik yapar. | Ramuz el e-hadis, 213. sayfa, 6. hadis |
9837 | Dinlemek ve itaat etmek her müslümana borçtur. Hoşlansa da, hoşlanmasa da, ancak, günahla emrolunmadıkça, Eğer masiyetle emrolunursa ne dinler, ne de itaat eder. | Ramuz el e-hadis, 214. sayfa, 2. hadis |
9878 | Şehid öldürülmesinin elemini, ancak sizin pire ısırmasını duyduğunuz gibi duyar. | Ramuz el e-hadis, 216. sayfa, 11. hadis |