No | Hadis Metni | Kaynak |
9262 | Allah'ın kulları arasında en şerli olanını size haber vereyim mi? O, katı kalbli ve kibirli bir kimsedir. Allah'ın kulları içinde en hayırlı olanını da size haber vereyim mi? O, zaif, kendisine değer verilmeyen, elbisesi de eski olan bir kimsedir ki; O, Allah üzerine bir şeye yemin etse, Allah onu yalancı çıkarmaz. | Ramuz el e-hadis, 165. sayfa, 8. hadis |
9266 | Bu işin esası hakkında sana yol göstereyim mi ki, o sayede dünya ve ahiret hayırlarına erişirsin. Zikir ehliyle düşüp kalkmanı sana tavsiye ederim. Ve yalnız ve boş kaldığın zamanda da gücün yettiğince lisanını Allah'ı zikirle meşgul et. Allah için sev ve Allah için buğz et. Ey Ebu Rezin! Biliyormusun ki insan bir mümin kardeşini ziyaret kasdiyle evinden çıktığı zaman onu yetmiş melek teşyi eder ve hepsi de onun için şöyle dua ederler: "Ey Rabbimiz bu kişi senin için ziyarette bulunuyor. Sen de rahmetini ona eriştir." İşte sende gücün yeterse bu işi yap. | Ramuz el e-hadis, 166. sayfa, 4. hadis |
9278 | Cebrail (a.s)'ın bana öğrettiği bir şeyi sana öğreteyim mi? Senin, cimri ve muhteris bir kimseye veya zalim bir sultana veya kötülüğünden korktuğun bir alacaklıya, bir ihtiyacın olduğu zaman şöyle de: "Allahümme entel azizül kebir ve ene abdükez zaîfüz zelil. La havle vela kuvvete illa bike, Allahümme sahhirli fulanen kema sahharte firavne li Musa ve leyyinlî kalbehû kema leyyentel hadide li Davude. Feinnehu la yentiku illa biiznike ve nasiyetehu fi kabzatike ve kalbuhu fi yedike celle senâü vechike Ya Erhamerrahimin." (Allahım, sen galib ve her şeyden yücesin. Ben ise zaif ve hakir bir kulunum. Her türlü güç ve kuvvet ancak Sendendir. Allahım, firavunu Musa (a.s)'ın emrine ram ettiğin gibi filan kimseyi de bana ram eyle. Davud (a.s) a demiri nasıl yumuşattı isen, onun kalbini de benim için yumuşak et. Zira o, ancak senin izninle konuşabilir. onun alnı Senin kudret elindedir. Ve kalbi de Senin elindedir. Senin zatının azameti ne yücedir. Ey merhametlilerin en merhametlisi olan Allahım) | Ramuz el e-hadis, 168. sayfa, 1. hadis |
9283 | Muhakkak ki dünya tatlı ve yeşildir. Amma dünyaya dalmış nice insan vardır ki, kıyamet gününde onun için ateşten başkası yoktur. | Ramuz el e-hadis, 168. sayfa, 6. hadis |
9299 | Sen onun kalbini mi yardın ki, kelime-i şehadeti korkarak söylediğini bildin! Bunun için mi veya başka şey için mi söylediğini bildin? Kıyamet gününde o kimse "La ilahe illallah" ile gelince seni kim kurtaracaktır? | Ramuz el e-hadis, 171. sayfa, 2. hadis |
9304 | Sıhhatli olmanız ve hasta olmamanız sizi sevindirir değil mi? Birbirleriyle itişen merkebler gibi olmayı da herhalde istemezsiniz. Belalara uğramış ve böylece kefaret eshabı olmayı da istemiyorsunuzdur. Halbuki, kul için Allah indinde öyle bir makam olur ki, ameli ile ona erişemez. Ancak, Allah onu, bu makama ulaştıracak bir musibetle kendisini mübtela kılarak eriştirir. | Ramuz el e-hadis, 171. sayfa, 7. hadis |
9307 | Sizden biri her Cuma helaline yakın olmaktan aciz midir? Bu takdirde onun için iki ecir vardır. Kendi guslünün ecri ve hanımının guslünün ecri. | Ramuz el e-hadis, 172. sayfa, 3. hadis |
9317 | İnsanları acizlik içinde bırakmaktan sakının, Sizden birisi Emir veya Amil olur da kendisine dul kadın, yetim veya fakir bir kimse işi için gelir. Ona "Sen otur, işine bakılacaktır" denir. Böylece onlar acizlik içinde terkedilirler. İhtiyaçları görülmez ve onlar için bir emir de verilmez. Onlar da dağılıp giderler. Halbuki, zengin eşraftan biri gelince, Emir onu yanına oturtur. Sonra da "İşiniz nedir" der. Adam da "İşim şöyle şöyledir" der. Bunun üzerine Emir "Bunun ihtiyacını yerine getirin ve acelede edin" der. | Ramuz el e-hadis, 173. sayfa, 6. hadis |
9333 | Hile yapmaktan sakının. Kişinin ganimet taksim edilmeden önce, cariyeye yaklaşması, sonra da onu getirip taksim yerine bırakması, gene bir adamın elbiseyi giyip yıprattıktan sonra gidip taksim yerine bırakması veya taksimden önce hayvana binip, sonra onu ganimet hayvanlarını içine iade etmesi aldatmadır. | Ramuz el e-hadis, 174. sayfa, 13. hadis |
9341 | Hayvanlarınızın sırtlarını kürsü edinmekten sakının. (Hayvanların sırtında durup konuşmayın) Muhakkak ki Allah onları, güçlükle erişebileceğiniz memleketlere kolaylıkla ulaşabilesiniz diye size musahhar kılmıştır. Allah, arzı ihtiyaçlarınızı üzerinde karşılayabilesiniz diye sizin için yaratmıştır. | Ramuz el e-hadis, 175. sayfa, 8. hadis |