No | Hadis Metni | Kaynak |
10417 | (Cuma günü) mescidin kapısına melaike oturur. Ve imam minbere çıkıncaya kadar gelen cemaati yazarlar. İmam minbere çıkınca sahifeler kapatılır. Kalemler kaldırılır ve melekler cemaat için şöyle söylerler: "Allahım, eğer hasta ise ona şifa ver. Eğer sapıtmışsa ona hidayet ver. Eğer fakirse onu zengin kıl." | Ramuz el e-hadis, 256. sayfa, 11. hadis |
10425 | Kıyamet gününde Azameti Kibriyadan arz serili kalır ve bu arzda hiç kimseye ayağını bastığı yerden fazla bir yer düşmez. İlk çağrılacak Ben olurum. Ve Cebrail (a.s)'ı, Allah (z.c.hz)'lerinin sağında ayakta bulurum. Hayır Vallahi, nefsim yed-i kudretinde olan Allah'a yemin ederim ki Cebrail (a.s) bu hadiseden önce Allah'ı görmedi. Ben derim ki: "Yarabbi Bu Bana geldi de senin tarafından Bana gönderildiğini söyledi." Cebrail ise o sırada sükut eder. Aziz ve Celil olan Allah buyurur ki: "Doğru söyledi. Ben onu Sana hacetin için gönderdim." Ben derim ki: "Yarabbi, Ben bir takım kullar bıraktım ki, çeşitli beldelerde Sana ibadet ettiler. Ve Seni vadilerde zikrettiler. Şimdi Senin nezdinden getireceğim cevaba intizar ediyorlar." Allah buyurur ki: "Ben onlar hususunda seni mahcub etmiyeceğim." İşte bu teminat, Allah Tealanın: "Umulur ki Rabbın Seni Makam-ı Mahmud'a eriştirir." Mealindeki kavlinde buyurduğu "Makam-ı Mahmud'un" ifadesidir. | Ramuz el e-hadis, 257. sayfa, 6. hadis |
10426 | Allah yolunda cihaddan ve onun sözlerini tasdikten başka hiç bir şeyin kendisini evinden çıkarmadığı ve onun yolunda cihad eden kimse için Allah Teala şu hususu tekeffül etti; Ya o kimseyi (şehid olarak) Cennete dahil edecek, yahudda çıkmış olduğu evine ganimet ve derecelere nail ederek (gazi olarak) döndürecek. | Ramuz el e-hadis, 257. sayfa, 7. hadis |
10427 | Arkadaşın senin için güçlüğe katlandı. Yemek yaptı. Sen de "oruçluyum" diyorsun. Ye, sonra yerine bir gün tut. (Nafile oruçta) (Gönül gözetmek, müslümanlıkta, başta gelen işlerdendir.) | Ramuz el e-hadis, 257. sayfa, 8. hadis |
10437 | Altı hal vardır ki onlar vaki olduğunda ölümü temenni edebilirsiniz: Sefihlerin beyliği, Hükmün para ile satılması, Kanın istihlaf edilmesi, Zaptiyenin çoğalması, Akrabalığın kesilmesi, Kur'an-ı Kerim'i eğlence yapanların çoğalması ve onun musiki yerine dinlenilmesi. Öyle ki, adamı mihraba, nağme dinlemek için geçirirler. Halbuki o adamın fıkıhtan haberi bile yoktur. İşte bu durumlarda ölümü istemekte haklı olursunuz. | Ramuz el e-hadis, 258. sayfa, 7. hadis |
10488 | Şu üç şeyi, Allah'a güvenerek ve ümid ederek yapan kimseye, Allah Teala yardımını ve onun işini bereketlendirmeyi vaad etmiştir: Allah'a dayanarak ve sevabını umarak köle azadı için say-ü gayret eden kimseye. Allah'tan sevab umarak ve Allah'a güvenerek evlenene, Allah'ın bereket vermesi ve yardım etmesi, Allah üzerine hak olur. Allah'a dayanarak ve sevab umarak ölü bir araziyi ihya edene de Allah'ın bereket vermesi ve yardım etmesi Allah üzerine hak olur. | Ramuz el e-hadis, 263. sayfa, 3. hadis |
10493 | Şu üç şey vardır ki, yapan mücrim olur (Allah (z.c.hz)'lerinin intikamına müstehak olur): Haksız yere bayrak çekenlere önayak olmak, Anaya babaya asi olmak, zalime yardımcı olmak için onunla beraber gezmek. Muhakkak ki bunları yapanlar cürüm işlemiştir. Ve Allah Teala şöyle buyurur: "Muhakkak Biz, mücrimlerden intikam alacağız." | Ramuz el e-hadis, 263. sayfa, 8. hadis |
10516 | Üç şey vardır ki, Adem oğlu bunlara mani olamaz: Bir şeyi fenaya yormak (uğursuz saymak), Sûi zanda bulunmak ve haset etmek. Uğursuz saymaktan seni, onu işlememek kurtarır. Sûi zandan seni, konuşmaman kurtarır. Hasedden seni, kardeşin için kötü şey istememen kurtarır. | Ramuz el e-hadis, 266. sayfa, 9. hadis |
10529 | Üç kişi vardır ki, Allah onlarla kıyamet gününde konuşmaz, Onları tezkiye etmez, Onlara rahmet nazarı ile bakmaz. Ve onlar için elim bir azab vardır: İhtiyarlıkta zina eden adam, çok yalan söyliyen hükümdar, kibirli olan dilenci. | Ramuz el e-hadis, 267. sayfa, 12. hadis |
10564 | Cehennem dünyayı ihata eder. Ve Cennette onu ihata eder. onun için sırat, Cehennemin üzerinde Cennete yol olmuştur. | Ramuz el e-hadis, 272. sayfa, 6. hadis |