No | Hadis Metni | Kaynak |
12394 | Bir kimse sabah içki içerse akşama kadar Allah'a şirk koşmuş gibi olur. Eğer içkiyi gece içerse sabah oluncaya kadar Allah'a şirk koşmuş gibi olur. Kim onu sarhoş oluncaya kadar içerse, Allah onun kırk gün namazını kabul etmez. Kim damarlarında içkiden bir şey varken ölürse, cahiliyye ölümü ile ölmüş olur. | Ramuz el e-hadis, 424. sayfa, 14. hadis |
12423 | Bir kimse yatsıyı cemaatle kılsa yarı geceyi ihya etmiş gibi olur. Kim de yatsıyı ve sabahı cemaatle kılarsa bütün geceyi ihya etmiş gibi olur. | Ramuz el e-hadis, 427. sayfa, 1. hadis |
12520 | Bir kimse üç kere, "La ilahe illallahül halimül kerim, subhanellahi Rabbis semavatis seb'î ve Rabbil Arşil Azim" derse, Kadir gecesine erişmiş gibi olur. | Ramuz el e-hadis, 434. sayfa, 4. hadis |
12568 | Bir kimse her gece "İza Vakaatil Vâkıa" suresini okursa ona ebedi olarak fakirlik isabet etmez. Ve bir kimse de her gece "La uksimi bi yevmil kıyameti" suresini okursa, kıyamet günü yüzü ayın ondördü gibi olduğu halde Allah'a mülaki olur. | Ramuz el e-hadis, 438. sayfa, 6. hadis |
13029 | Kıyamet kopmaz, ta ki zamanda yakınlık oluncaya kadar. Öyle ki, bir sene bir ay gibi olur. Bir ay Cuma, hafta gibi, bir Cuma bir gün, bir gün bir saat, bir saatte bir ateş yanıncaya kadar geçen zaman gibi sürer. | Ramuz el e-hadis, 476. sayfa, 8. hadis |
13255 | Ya Enes, bir kimse üç gece ateşlenirse günahlarından anadan doğduğu gün gibi çıkar. On gün hastalanırsa semadan nida olunur ki, "Geçmişin af olundu, defterini yenile." | Ramuz el e-hadis, 494. sayfa, 8. hadis |
13257 | Ya Enes bu gece Allah (z.c.hz.) Bana Kevser ikram etti. O Cennete bir nehirdir ki; Uzunluğu altı yüz yıllık, genişliği ise şark ile garb arası gibidir. Ondan, Benden evvel hiç bir kimse içemez. Ondan ahdini ayak altına alan, itretimi yitiren ve ehli Beytimi katl eden tadamaz. | Ramuz el e-hadis, 494. sayfa, 10. hadis |
13293 | Ya Abdullah, filanca gibi olma. O gece kalkardı. Sonra gece namazını terketti. | Ramuz el e-hadis, 498. sayfa, 2. hadis |
13381 | Allah (z.c.hz.) şu topraktan ve şu haremden yetmiş bin kişi baas eder ki, onlar Cennete hesapsız girerler. Ve her biri de yetmiş bin kişiye şefaat eder. Onların yüzleri bedir gecesindeki ay gibidir. (Böylece dört milyar dokuz yüz milyon kişi Cennete hesapsız girecek.) | Ramuz el e-hadis, 506. sayfa, 5. hadis |
13529 | Efendimiz (s.a.v.) iri yapılı, azametli idi ve yüzü ayın ondördü gibi parlardı. Ortadan uzun, başı büyücek, saçı mutedil kıvırcık idi. Saçı bazen kulak yumuşağını geçer, rengi parlak, alnı geniş, kaşları ince ve gür idi. İki kaşı arasında bir damar gazab halinde kabarırdı. Burnu ince, hafif mukavves, sakalı sık, yanakları hafif, ağzı geniş, dişleri seyrek ve latif idi. Boynundan göbeğine hafif kıllı, boynu gümüş parlaklığında yapma bebek gibi, yapısı bedenlice ve endamlı idi. Göğsü karnı birdi. Göğsü geniş, omuzları açık, mafsalları ince, soyunduğunda bedeni nur gibi idi. Göğüs kemiğinden göbeğine kadar, tüyden ince bir hat bulunurdu. Meme ve karnında tüy yoktu. Kolları, omuzları ve göğsünün yukarı kısmı kıllı idi. Bilekleri uzun, avucu geniş, uzun saçları lüle gibi idi. El ve ayak parmakları etli, parmakları uzun, ayağının çukuru mutedil, üstü üzerinde su durmayacak derecede düzdü. Yürürken öne meyilli düz yürür, yürüyüşü mütevazı ve seri ve de yüksek bir yerden dökülen su gibi idi. Döndüğünde bütün vücudu ile dönerdi. Sükut halinde yere bakışı semaya nazarından fazla olurdu ve ekser bakışı mülahazalı idi. Yürürken ashabını önüne katardı. Karşılaşmada selamı ilk önce kendileri verirdi. | Ramuz el e-hadis, 520. sayfa, 8. hadis |