Arama Sonuçları Teala kula

Hızlı Erişim Linki: https://www.hadisarabul.com/hadisbul/1727-Teala-kula/10

NoHadis MetniKaynak
11091 Söz dinlemeye ve itaate mülazemet edin. Sevdiğiniz veya sevmediğiniz hususta da olsa. Söz dinleyenin, itaat edenin aleyhinde hüccet yoktur. Dinleyip isyan edenin de lehinde hüccet yoktur. Agah olun; Allah hakkında hüsnü zanda bulunun. Muhakkak ki Allah Teala, her kula hüsnü zannı nisbetinde ve daha da fazla ihsan eder. ( Peki demesini öğrenmek lazım.)Ramuz el e-hadis, 318. sayfa, 14. hadis
11193 Allah Tebareke ve Teala şöyle buyuruyor: "Ben salih kullarıma, hiçbir gözün görmediği, hiçbir kulağın işitmediği ve hiçbir insan kalbine gelmedik nimetler hazırladım.Ramuz el e-hadis, 327. sayfa, 8. hadis
11724 Allah (z.c.hz.) bir kula bir nimet verir de, kulda onun Allah'dan olduğunu bilirse Allah Teala o kula henüz "Hamd" etmeden evvel "şükrü"nü yazar. Bir kul da bir günah işler ve ona pişman olursa, Allah Teala o henüz istiğfar etmeden ona mağfiret yazar. Bir kulda bir veya yarım dinara elbise satın alır ve onu giyince Allah'a hamd ederse, elbise henüz dizine ulaşmadan Allah onu affeder.Ramuz el e-hadis, 372. sayfa, 13. hadis
14313

Ebû Hüreyre radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem, “Allah Teâlâ şöyle buyurmuştur” dedi:

“Her kim (ihlâs ile bana kulluk eden) bir dostuma düşmanlık ederse, ben de ona karşı harb ilân ederim. Kulum kendisine farz kıldığım şeylerden, bence daha sevimli herhangi bir şeyle bana yakınlık kazanamaz. Kulum bana (farzlara ilâveten işlediği) nâfile ibadetlerle durmadan yaklaşır, nihayet ben onu severim. Kulumu sevince de (âdetâ) ben onun işiten kulağı, gören gözü, tutan eli ve yürüyen ayağı olurum. Benden her ne isterse, onu mutlaka veririm; bana sığınırsa, onu korurum.”

Buhârî, Rikak 38
14314

Enes radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Nebî sallallahu aleyhi ve sellem’in Rabbinden rivâyet ettiği bir hadîs-i kudsîde Allah Teâlâ şöyle buyurmuştur:

“Kul(um) bana bir karış yaklaştığı zaman, ben ona bir arşın yaklaşırım; o bana bir arşın yaklaşınca ben ona bir kulaç yaklaşırım; o bana yürüyerek geldiği zaman, ben ona koşarak varırım.”

Buhârî, Tevhîd 50. Ayrıca bk. Müslim, Zikir 2, 3, 20-22, Tevbe 1; Tirmizî, Daavât 131; İbni Mâce, Edeb 58