No | Hadis Metni | Kaynak |
11312 | Allah (z.c.hz.)'nin Musa (a.s.)'a levha levha verdikleri meyanında şu da vardı: "Bana ve ebeveynine şükret. Allah'ın sana verdiği nimetlere karşı sen de ver. Ömrün de uzatıldı. Temiz bir hayatla yaşatıldın ve dünyadan daha hayırlısına döndürüleceksin." | Ramuz el e-hadis, 337. sayfa, 12. hadis |
11315 | Beni İsrail'den "Kıfl" isimli biri vardı. Günahtan pek sakınmaz ve onu işlerdi. ona bir kadın geldi (paraya ihtiyacı vardı.) onunla münasebette bulunmak şartı ile kadına altmış altın verdi. Kadınla bir mevkiye geldiler. O zaman kadının kemikleri titredi ve ağladı. Adam dedi ki: "Neden ağlıyorsun? Seni zorladım mı?" Kadın dedi ki: "Hayır, fakat ben bu işi şimdiye kadar asla yapmamıştım. Buna beni ihtiyacım sürükledi." Adam dedi ki: "Madem ki sen yapmadığını yapmak durumundasın öyleyse git, para da senindir. "Adam ayrıca yemin ederek: "Vallahi bundan sonra ben de bu işi bir daha yapmam" dedi ve o gece de öldü. Sabahleyin kapısına şöyle yazılmış olduğu görüldü: "Allah muhakkak Kıfl'e mağfiret etti." (Asi, fakat iffeti takdir eden ve merhametli bir kimse imiş ve tevbesi nasib ve kabul olmuş.) | Ramuz el e-hadis, 338. sayfa, 1. hadis |
11324 | Peygamlerlerin asaları vardı. Aziz ve Celil olan Allah için tevazuen ona dayanırlardı. | Ramuz el e-hadis, 339. sayfa, 2. hadis |
11338 | Hataların keffareti, şiddet zamanında abdesti tamam almak, ayakları cami yolunda işletmek ve namazdan sonra diğer namazı beklemektir. | Ramuz el e-hadis, 339. sayfa, 16. hadis |
11351 | Her doğan çocuk İslamiyet fıtratı üzerine doğar. Lisanı gönlündekine tercüman oluncaya kadar. Lisanı gönlündekine tercüman olunca, ya şükreden ya da küfreden biri olur. | Ramuz el e-hadis, 340. sayfa, 12. hadis |
11372 | Allah Teala günahlardan dilediğinin cezasını kıyamet gününe kadar geciktirir. Anaya-babaya isyan müstesna. Zira Allah Teala onun cezasını sahibine, ölmeden evvel dünya hayatında, acele olarak verir. | Ramuz el e-hadis, 342. sayfa, 2. hadis |
11387 | Hepiniz Cennete girmekten hoşlanırsınız değil mi? "Evet Ya Resulallah" dediler. Buyurdu ki: "Öyle ise amellerinizi kısaltın. Ölümü iki gözünüzün arasına alın. Ve Allah (z.c.hz.)'nden hakkıyla haya edin. Dediler ki: "Ya Resulallah, hepimiz Allah'tan haya ederiz." Buyurdu ki: "Öyle değil. Allah'dan haya; kabirlerde çürümeyi unutmamak, içinizi ve ondakileri unutmamak, başı ve baştakileri unutmamanızdır. Kim ahiret ikramını isterse, dünya ziynetini terketsin. İşte o vakit, kul "Allah'dan hakkıyla haya etmiş" olur. O vakit Allah'ın dostluğuna nail olmuş olur. | Ramuz el e-hadis, 343. sayfa, 2. hadis |
11395 | Denizin karaya attığı veya suyun çekilip de bıraktığı balığı yeyiniz. Fakat ölmüş de yüze çkmışsa onu yemeyiniz. | Ramuz el e-hadis, 343. sayfa, 10. hadis |
11396 | (Bir yerde sofraya keler getirmişler) Buyurun onu yiyin. onda beis yoktur. Lakin bu Benim kavmimin alıştığı bir şey değildir. | Ramuz el e-hadis, 344. sayfa, 1. hadis |
11408 | Allah'ı zikreden bir cemaat arasında sabah namazından güneş doğuncaya kadar oturmam Bana, İsmail (a.s.) evladından her bir adamın diyeti 12 bin dirhem olan, dört köle azab etmekten daha kıymetlidir. İkindi namazından sonra güneş batana kadar Allah'ı zikreden bir kavimle beraber oturmam da Bana gene, İsmail (a.s.) evladından dört köle azad etmemden daha sevgilidir. Ki, onlardan her birinin diyeti yine on iki bin dirhemdir. | Ramuz el e-hadis, 344. sayfa, 13. hadis |