No | Hadis Metni | Kaynak |
9034 | Cebrail (a.s.)'ı kendi suretile iki yerde gördüm. Büyüklüğü yer ile gök arasını dolduruyordu. (Hz. Aişe buyuruyor: "Ben Resulallah'a 'Velekad raâhu nezleten uhrâ', Velekad reahu bil ufukil mubin.' Ayetlerini sordum." Onu hatırla" Buyurdu ve yukarıdaki hadis varid oldu.) | Ramuz el e-hadis, 137. sayfa, 11. hadis |
9071 | Sizin üzerinize yakında kabul edeceğiniz veya kabul etmiyeceğiniz işler yapan umera gelir. Kim ki bunu reddeder, beraat kazanır. Hoşlanmıyan selamet kazanır. Hoşlanan, uyan fitneye uğramış olur. Dediler ki: "Onlarla cenkleşmiyelim mi?" Namaz kılarlarsa cenkleşmeyin Buyurdu. | Ramuz el e-hadis, 140. sayfa, 8. hadis |
9087 | (Hz. Ebu Bekir r.anh'a) Senin yanında bir melek vardı. Sana yapılan tecavüzü reddediyordu. ne vakit sen onun bazı sözlerini redde başladın, araya şeytan girdi. Ben de burada şeytanla oturamam dedi ve şöyel Buyurdu: Üç şey haktır; Zulme uğrıyan bir kul Allah için (ehemmiyet vermez) oralı olmazsa, Allah (z.a.hz) da, yardımı ile onu aziz eder. Bir adam sılai rahim niyetiyle verme kapısını açarsa, Allah (z.c.hz) da ona bolluk ihsan eder. Bir kimse de çoğaltmak için isteme kapısını açarsa, onu da Allah darlığa düşürür. | Ramuz el e-hadis, 142. sayfa, 4. hadis |
9127 | Rabbimi çok Kerim ve Mâcid (azamet ve şeref sahibi) buldum. Bana Cennete hesapsız girmeyi vaad ettiği yetmiş bin kişinin her birine de ayrıca yetmişer bin kişi bağışladı. Dedim ki, "Ümmetim o kadarı bulmaz." Buyurdu ki: "Ben onu ağreb (müminlerin cahilleri) den tamamlarım" | Ramuz el e-hadis, 147. sayfa, 4. hadis |
9165 | Ben, kıyamet günü secdeye izin verilecek ilk kimseyim. Sonra başımı kaldırmaya izin verilir. Ben de başımı kaldırırım ve sağımda ve solumda duran ümmetimi tanırım. Denildi ki: "Onları nasıl tanırsınız ya Resulallah?" Buyurdu ki, Abdest azalarının ve alınlarının parlaklığından Ve yine önlerinde nur gibi parlıyan çocuklarından. | Ramuz el e-hadis, 152. sayfa, 7. hadis |
9172 | Siz bu gün Rabbınızdan gelen açık beyyine (delil) üzerindesiniz. Marufu emir ve Münkerden nehy ve Allah yolunda cihad ediyorsunuz. Sonraları sizin aranızda iki sarhoşluk zuhru edecek. Cehalet sarhoşluğu ve yaşama sevgisi. Bu sebeble haliniz değişecek ve marufu emretmiyecek ve münkerden nehyetmiyecek ve Allah yolunda cihadda bulunmıyacaksınız. İşte o günde Kitap ve Sünnete tutunanlar için elli sıddık ecri vardır. Dediler ki: "Ey Allah'ın Resulü! Bizden mi yoksa onlardan mı?" Buyurdu ki, hayır, bilakis sizden. | Ramuz el e-hadis, 153. sayfa, 6. hadis |
9178 | Ehli Cehennem, her kaba saba "Kab'a seri" olan kimsedir. "Ya Resulallah, Kab'a seri kimdir?" denildi. Buyurdu ki, ehline karşı kaba, arkadaşına karşı kaba ve aşiretine karşı kaba davranan kimsedir. Ehli Cennet ise, her mütevazi ve zahid olan kimsedir. | Ramuz el e-hadis, 154. sayfa, 6. hadis |
9188 | Allah Teala Hz. Musa (a.s.)'a: "Ey Musa evinde seninle beraber oturmamı istermisin?" diye vahyetti. O hemen secdeye kapandı. Sonra: "Ey Rabbim, evimde benimle nasıl kalırsın?" dedi. Allah Teala: "Ey Musa, sen bilmezmisin ki, Ben, Beni zikredenin yanında olurum. Ve kulum Beni nerede ve ne zaman ararsa bulur" Buyurdu. | Ramuz el e-hadis, 156. sayfa, 1. hadis |
9189 | Allah Teala Hz. Adem (a.s.)'a vahyedip Buyurdu ki: "Ey Adem, başına bir iş gelmeden önce şu beyti haccet." Adem (a.s.): "Ya Rabbi, başıma gelecek iş nedir?" dedi. Buyurdu ki: "Sorduğun o şey ölümdür." Adem (a.s.): "Ölüm nedir?" dedi. Buyurdu ki: "Sen onu tadacaksın. | Ramuz el e-hadis, 156. sayfa, 2. hadis |
9195 | Allah Teala Musa (a.s.)'a şöyle vahyetti: "La ilahe İllallah" diye şehadet edenler olmasaydı, Cehennemi Dünya ehline musallat ederdim. Ey Musa! Bana ibadet eden olmasaydı, Bana isyan edenlere göz açıp kapayıncaya kadar bir mühlet vermezdim. Ey Musa! Şurası muhakkak ki, Bana inananan Benim indimde mahlukatın en kerimidir. Ey Musa! Asi olanın sözünün ağırlığı dünyadaki bütün kumların ağırlığına muadildir." Musa (a.s.) ise: "Ya Rabbi, bu asinin kim olduğunu lütfen bildir" dedi. Allah Teala Buyurdu ki: "Bir kimsenin anasına-babasına (ben sizi dinlemiyorum) diyenidir. | Ramuz el e-hadis, 157. sayfa, 2. hadis |