No | Hadis Metni | Kaynak |
12814 | Nefsim yed-i kudretinde Olana kasem ederim ki, Onu hepside yazmaya haris On melek yazmak istediler. Fakat nasıl yazacaklarını bilemediler. Nihayet İzzet Sahibine ref Oldular. O da buyurduki: "Onu kulumun dediği gibi Elhamdülillahi hamden kesiran tayyiben mübareken fiyh, kema yuhibbu Rabbüna ve yuhmede ve yenbaği leh yazın." | Ramuz el e-hadis, 458. sayfa, 8. hadis |
13281 | Ya Hamza, bu dünya tatlı bir yeşilliktir. Kim Onu hakkı ile alırsa kendisine mübarek Olur. Allah'ın malına ve Resulünün malına dalan niceleri vardır ki Onun hakkı ateştir. | Ramuz el e-hadis, 496. sayfa, 13. hadis |
13514 | Efendimiz (s.a.s.) sıfatça, cemali Peygamberisi ile insanların en güzeli idi. Uzuna meyleden bir bOyu vardı. Omuzları arası geniş ve yüz etleri hafifti. Saçlarının siyahı kuvvetli, gözleri sürmeli, kirpikleri uzundu. Ayağı ile yere bastığında tamamiyle basardı. Ayak çukuru hafifti. Ridasını Omuzlarından bırakınca gümüş parçası gibi görülürdü. Gülünce mübarek ağzından nur parlardı. | Ramuz el e-hadis, 519. sayfa, 9. hadis |
13522 | Kavmi arasında Orta bOylu, ne uzun ne kısa idiler. mübarek tenleri gayet nurlu idi, ne sönük beyaz, ne de esmerdi. Saçları ne düz ne de fazla kıvırcıktı. | Ramuz el e-hadis, 520. sayfa, 1. hadis |
13524 | mübarek saçları uzadığında kulak yumuşağını, Omuzları üzerinde kalacak şekilde biraz geçerdi. | Ramuz el e-hadis, 520. sayfa, 3. hadis |
13527 | mübarek ağızları geniş, gözünün beyazı hafif kırmızımsı idi ve ökçeleri de kaba etli değildi. | Ramuz el e-hadis, 520. sayfa, 6. hadis |
13531 | Efendimiz (s.a.v.) in mübarek kelamlarında kesiklik ve yavaşlık vardı. (Tane tane kOnuşurdu acele söylemezdi.) | Ramuz el e-hadis, 521. sayfa, 1. hadis |
13534 | mübarek kelamları seçikti. Her işiten Onu anlardı. | Ramuz el e-hadis, 521. sayfa, 4. hadis |
13681 | Bir şeye nazar isabet etmesinden kOrktuklarında: "Allahım Onu Ona mubarek et ve Onu zarardan kOru" diye dua ederlerdi. | Ramuz el e-hadis, 530. sayfa, 6. hadis |
13690 | Hitabede bulunduğunda mübarek gözleri kızarır, Sesi yükselir, heyecanı artardı. "Akşam vakti" veya "Sabah vakti" diyerek sanki bir Orduyu uyarır gibi kOnuşurdu. | Ramuz el e-hadis, 531. sayfa, 2. hadis |