No | Hadis Metni | Kaynak |
13854 | En çok yaptıkları duaları şöyle idi: "Ya mukallibel kulûb, sebbit kalbî alâ dînike.": (Ey kalbleri çeviren Rabbım, kalbimi dinine sabit kıl) Bu husus sorulduğunda şöyle demişlerdi: "Hiç bir kimse yoktur ki, kalbi Allahın parmaklarından iki parmak arasında olmasın. Allah kimi dilerse onu doğrultur, kimi de dilerse onu kaydırır. | Ramuz el e-hadis, 542. sayfa, 8. hadis |
13869 | Çok merhametli idiler. Ona birisi geldiğinde eğer yanında bir şey var ise verirler, olmazsa vaad ederler ve vaadini de yerine getirirler idi. | Ramuz el e-hadis, 543. sayfa, 12. hadis |
13872 | Döşekleri, insanın kabirde altına konan şeye yakın bir şeydi (çok hafifti) ve mescid baş taraflarında kalırdı. | Ramuz el e-hadis, 543. sayfa, 15. hadis |
13885 | bir kutusu vardı, ondan koku sürünürlerdi. | Ramuz el e-hadis, 544. sayfa, 9. hadis |
13886 | Efendimiz (s.a.v)'in bir kılıcı vardı. Kabzası ve kınının ucu gümüş işlemeli idi. Ayrıca gümüşten halkaları vardı, ismine "Zülfikar" denilirdi. ok ve yayı vardı, ismine "Zessedat" denirdi. ok mahfazası vardı, ismine "Zelcuma" denirdi. Bakır işlemeli bir zırhı vardı, ona "Zatül fudul" denirdi. Kargısı vardı, "Enneb'âü" denirdi. Kalkanı vardı, "Zagan" denirdi. Al bir atı vardı, adına "Mürtecis" denirdi. Yağız bir atı vardı, ona "Sekıb" denirdi. bir eğeri vardı, ona "raac" adı verilirdi. Boz bir katırı vardı, ona "Düldül" denirdi. bir devesi vardı, "Kusva" denilirdi. bir merkebi vardı, ona "Yafur" denirdi. bir yaygısı vardı, "kez" denilirdi. bir harbisi vardı ona "Nemr" denirdi. bir ibriği vardı, ona "Sadr" adı verilirdi. bir aynası vardı, ona "Midelle" adı verilirdi. bir makası vardı, ona "Câmi' " denilirdi. Beyaz bir çubuğu vardı, ona da "Memşûk" denilirdi. | Ramuz el e-hadis, 544. sayfa, 10. hadis |
13893 | Ferace gibi bir şeyi vardı ki, evde, ailesi ile otururken giyerdi. Vers ile boyalı olanını giyince su serperdi.(Ya kokulu su veya serinlik için sudur.) | Ramuz el e-hadis, 545. sayfa, 1. hadis |
13924 | Kendisinden bir şey istenince ya verir veya susarlardı.(yok demezlerdi) | Ramuz el e-hadis, 546. sayfa, 12. hadis |
13940 | bir meclisten kalkınca mutlaka şu duayı okurlardı: "Sübhaneke Allahümme Rabbî ve bi hamdike, lâ ilâhe illâ ente, estağfirüke ve etûbü ileyke" Ve şöyle buyururlardı: Her kim bulunduğu meclisten kalktığında bunları okursa o meclisteki hataları bağışlanır. | Ramuz el e-hadis, 547. sayfa, 10. hadis |
14021 | Minbere çıktığında müezzin (ezanı) birinceye kadar otururlardı. Sonra kalkıp hutbe okur, sonra hiç bir şey söylemeksizin otururlar, sonra kalkıp ikinci hutbeyi okurlardı. | Ramuz el e-hadis, 552. sayfa, 3. hadis |
14028 | Üç hurma ile veya ateş dokunmamış bir şeyle iftar etmeyi severlerdi. | Ramuz el e-hadis, 552. sayfa, 10. hadis |