Arama Sonuçları bir tayı

Hızlı Erişim Linki: https://www.hadisarabul.com/hadisbul/19100-bir-tayi/10

NoHadis MetniKaynak
11252 Cebrail (a.s.) yanımdan kalktı da Bana anlattı ki, Hüseyin (r.a.) Fırat kenarında katlonulacak ve sonra şöyle dedi: "İster misin onun toprağından sana koklatayım" Dedim, evet. Bunun üzerine elini uzattı, o topraktan bir avuç aldı ve onu Bana verdi. Ben de kendimi tutamadım, gözlerimden yaşlar boşandı.Ramuz el e-hadis, 333. sayfa, 1. hadis
11806 bir müslüman kişi, bir müslüman hastayı ziyarete giderse, Allah ona yetmiş bin melek gönderir ve (o melekler) ziyaret günün hangi saatinde olursa olsun, akşama kadar ve o ziyaret, gecenin hangi saatinde olursa olsun, sabaha kadar ona dua ederler.Ramuz el e-hadis, 380. sayfa, 4. hadis
11897 Hiç bir müslüman yoktur ki, eceli gelmeyen bir hastayı ziyaret eder ve yedi kere: "Es'elullâhel azîm. Rabbel arşil azîm en yeşfiyeke" desin de o hastaya afiyet verilmesin.Ramuz el e-hadis, 388. sayfa, 2. hadis
12271 Kim Allah yolunda mücadele ederse onun kefili Allah olur. Kim bir hastayı ziyaret ederse onun kefili Allah olur. Kim sabah veya akşam mescide giderse onun kefili Allah olur. Kim bir kimseyi gıybet etmeden misafirlikte oturursa onun kefili Allah olur. Kim de emirin yanına vekar ve saygı ile girerse onun kefili de Allah olur.Ramuz el e-hadis, 415. sayfa, 14. hadis
12433 bir kimse Bana bir kere salat-ü selam getirirse, Allah ona on salat eder, ondan on hatayı giderir ve onu on derece yükseltir.Ramuz el e-hadis, 427. sayfa, 11. hadis
12464 bir kimse eceli gelmemiş bir hastayı ziyarete gitse ve yanında yedi kere: "Es'elullâhel azîm, Rabbel arşil azîm en yeşfiyek" dese, Allah onu bu hastalıktan afiyete kavuşturur.Ramuz el e-hadis, 429. sayfa, 15. hadis
12465 bir kimse hasta yoklamaya rahmet içinde gider ve oturduğunda rahmete gömülür ve onun için yetmiş bin melek istiğfar eder. Eğer gündüzün evvelinde hastayı ziyaret etmişse yetmiş bin melek akşam oluncaya kadar onun için istiğfar eder. Eğer onu gündüzün sonunda ziyaret ederse, sabah oluncaya kadar yine yetmiş bin melek kendisi için istiğfar eder. Denildi ki: " Ya Resulallah bu ziyaretçiye, peki hastaya ne var?" Buyurdu ki: "Bunun kat be katı."Ramuz el e-hadis, 429. sayfa, 16. hadis
12466 bir kimse bir hastayı ziyaret etse ve yanında bir miktar otursa, Allah ona, içinde bir göz açıp yumuncaya kadar bir zaman bile Allah'a isyan olmamış bir senelik amel ecri ihsan eder.Ramuz el e-hadis, 430. sayfa, 1. hadis
14222

Cennetle müjdelenen on sahâbîden biri olan Ebû İshâk Sa`d İbni Ebû Vakkâs radıyallahu anh şöyle dedi:

Vedâ Haccı yılında (Mekke’de) yakalandığım şiddetli bir hastalık dolayısıyla Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem ziyâretime geldi. Ona:

Yâ Resûlallah! Gördüğün gibi çok rahatsızım. Ben zengin bir adamım. birkızımdan başka mirasçım da yok. Malımın üçte ikisini sadaka olarak dağıtayım mı? diye sordum.

Hz. Peygamber:

“Hayır”, dedi. Yarısını dağıtayım mı? dedim. Yine: “Hayır”, dedi. Ya üçte birine ne buyurursun, yâ Resûlallah? diye sordum. “Üçte birini dağıt! Hatta o bile çok. Mirasçılarını zengin bırakman, onları muhtaç bırakıp da halka avuç açtırmaktan hayırlıdır. Allah rızâsını düşünerek yaptığın harcamalara, hatta yemek yerken eşinin ağzına verdiğin lokmalara varıncaya kadar hepsinin mükâfatını alacaksın” buyurdu.

Sa`d İbni Ebû Vakkâs sözüne devamla dedi ki:

Yâ Resûlallah! Arkadaşlarım gidipte ben kalacak mıyım? (burada ölecekmiyim?) diye sordum. “Hayır, sen burada kalmayacaksın. Allah rızâsı için güzel işler yaparak yükseleceksin. Allah’tan öyle umuyorum ki, daha nice yıllar yaşayarak kimi insanlar (mü’minler) senden fayda, kimileri de (kâfirler) zarar görecektir.

Allahım! Ashâbımın (Mekke’den Medine’ye) hicretini tamamla! Onları geri döndürüp hicretlerini yarım bırakma! Acınacak durumda olan Sa`d İbni Havle’dir” buyurdu.

Bu sözleriyle Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem, Sa`d İbni Havle’nin Mekke’de ölmesine üzüldüğünü ifade etti.

Buhârî, Cenâiz 36, Vesâyâ 2, Nefekât 1, Merdâ 16, Daavât 43, Ferâiz 6 ; Müslim, Vasıyyet 5. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Ferâiz 3; Tirmizî, Vesâyâ 1; Nesâî, Vesâyâ 3; İbni Mâce, Vesâyâ 5
14479

Cennetle müjdelenen on sahâbîden biri olan
Ebû İshâk Sa’d b. Vakkâs (ra) anlatıyor:
Veda Haccı senesinde Resûlullah, ağır hastalığım sebebiyle beni ziyarete
geldi. Ben:
–Yâ Resûlallah, hastalığımın ne kadar ilerlediğini görüyorsun. Ben zengin
biriyim ve bir kızımdan başka da mirasçım yok. Malımın üçte ikisini sadaka
olarak dağıtayım mı, dedim.
–Hayır, öyle yapma, buyurdu.
–Yarısını vasiyet edeyim, dedim. Peygamber yine:
–Hayır, dedi.
–Yâ Resûlallah, malımın üçte birini vasiyet edeyim mi, dedim.
–Evet, üçte biri yeterlidir, hatta üçte biri bile çoktur; zira mirasçılarını zengin
olarak bırakman, onları halka el açacak bir hâlde fakir bırakmandan daha
hayırlıdır. Allah rızasını gözeterek eşinin ağzına koyduğun lokmaya varıncaya
kadar, onlar için yaptığın her türlü harcamadan dolayı sevap kazanırsın,
buyurdu. Bunun üzerine:
–Yâ Resûlallah, ashâb seninle Medine’ye dönerken ben Mekke’de kalacak
mıyım, diye sordum. Resûl-i Ekrem:
–Mekke’de kalmayacaksın, daha yaşayacak ve Allah rızası için iyi şeyler
yapmaya muvaffak olacak ve yükseleceksin. Allah’ın seni uzun ömürlü
kılmasını dilerim. (Senin fetihlerinle) Müslümanlar fayda görsün ve inkârcılar
zarara uğrasın. Yâ Rabbi, ashâbımın hicretlerini tamamla ve onları geriye
çevirme. Asıl zavallı olan Sa’d b. Havle’dir, buyurdu.
Mekke’de öldüğü için Resûlullah ona hep acırdı.
(

B1295 Buhârî, Cenâiz, 36; M4209 Müslim, Vasiyye, 5