No | Hadis Metni | Kaynak |
8604 | Din kolaydır. Kimse dine karşı şedid olamaz, zira dine mağlub düşer. (Yani dinin kolaylığına intibak etmeli. Sıkı tutayım diyen aciz kalır) Hattı hareketinizi doğrultun. (hududa) yakın olun. Müjdeler olsun size böyle oldukça. (Burada efendimiz dine sulûku bildiğimiz yola çıkmaya benzetmiştir.) Sabahın, akşamın, gecenin bir kısmını boş geçirmeyin, ibadetle geçirin. | Ramuz el e-hadis, 98. sayfa, 1. hadis |
8605 | Borç, o borcun sahibine ödettirilir. Yalnız şu üç hal hariç: düşmanla mücadeleden geri kalmamak için borç etmiş ve ödeyemeden ölmüş ise; Bir fakir adama garib bir misafir gelmiş ve o evde ölmüş, cenazeyi kaldırmak için o fakir adam borç etmiş fakat ödeyememiş ise; Bekâr bir adam harama girmemek için borçla evlenmiş ödeyememiş ise, Bunların borcunu kıyamette Allah (z.c.hz.) öder. | Ramuz el e-hadis, 98. sayfa, 2. hadis |
8607 | Rüya nasıl tabir olursa öyle vaki olur. Ayak kaldırılmış yerleşecek gibi. Onun için rüyanızı ya nâsih veya âlim kimseye söyleyin. | Ramuz el e-hadis, 98. sayfa, 4. hadis |
8611 | Adam, Cennet ehli ameli yapar, halbuki ehli nar'dandır. Ve yine adam Cehennem ehli ameli yapar, fakat Cennet ehlindendir. Şekavet veya saadet, canın çıkması sırasında ona gelir, yetişir ve hayatı öylece son bulur. | Ramuz el e-hadis, 98. sayfa, 8. hadis |
8617 | Ehli İlliyyinden biri Cennet ehline baktığında yüzünün nurundan Cennet ışık bulur, yıldız gibi. | Ramuz el e-hadis, 99. sayfa, 2. hadis |
8623 | Cennette insanın bir temaşası yetmiş yıl sürer. Bir kadın gelir, omuzunu dürter. Adam bakar, onda kendini görür. Kadının boynundaki incilerin bir tanesi garbla şark arasını aydınlatır. Kadın ona "selâm" verir. Erkek de selâmını alır ve ona sorar; "Sen kimsin?" "Ben Meziddenim" der. Üzerinde yetmiş kat elbisesi olur. En aşağısı Tuba ağacından yapılmış, gelincik çiçeği gibi. Böyle olduğu halde, bakınca ayağının iliği görülür. Başında bulunan taçların en küçük incisi de yine şarkla garb arasını aydınlatır. | Ramuz el e-hadis, 99. sayfa, 8. hadis |
8629 | Akrabalık, kıyamet günü arşa yapışır: "Yarabbi Sen benimle arasını keseni kes, birleştireni birleştir." (Yani benimle iyi geçinene Sen de iyi muamele et) | Ramuz el e-hadis, 100. sayfa, 2. hadis |
8630 | Rıfk (mülâyim olmak) ve rıfk ile muamele etmek uğurluluk, şiddetle muamele etmek de uğursuzluktur. Cenabı Hak bir evin hayrını murad ettiğinde, onlara rıfk kapısını açar. Rıfk nerede bulunursa orasını zinetlendirir. Şiddet ise orası için leke olur. | Ramuz el e-hadis, 100. sayfa, 3. hadis |
8632 | Şu on alâmet olmadan kıyamet gelmez: Duhan, Dabbetül arz, Deccal, Güneşin garbtan doğuşu, Üç yerde yere batış, Şark, Garb ve Ceziretül Arab'da, İsa ibni Meryem'in inmesi, Ye'cüc ve Mec'ücün çıkması ve Aden içinden bir ateş çıkması ve insanları mahşere (Şam'a) sürmesi ve yanlarından ayrılmaması. Öyle ki onla geceleyince o ateş de geceler. Kaylûle yaptıklarında o da yanlarında bekler. (Yanlarından ayrılmaz.) (Bu on alâmet oluş sırasına göre değildir.) | Ramuz el e-hadis, 100. sayfa, 5. hadis |
8633 | Mes'ud kimse, Fitnelerden uzaklaştırılmış kimsedir. Fitneye düşmüşte sabretmiş, ne güzel şey, ne güzel şey, ne güzel şey. Fitneyi yayanların ise, vay haline, vay haline, vay haline. | Ramuz el e-hadis, 100. sayfa, 6. hadis |