Arama Sonuçları kimsenin diğer

Hızlı Erişim Linki: https://www.hadisarabul.com/hadisbul/19693-kimsenin-diger

NoHadis MetniKaynak
7815 Hacı ehlinden ayrılıp da üç gün veya üç gece (yol) gittiğinde, anasının onu doğurduğu gün gibi günahlarından çıkmış olur. diğer günleri ise derecesinin yükselmesine vesile olur. Kim ki bir ölüyü kefenlerse, Allah o kimseye Cennet elbisesi giydirir. Kim de ölüyü gaslederse günahlarından çıkmış olur. Her kim de kabrinde onun üzerine toprak atarsa attığı toprağın her zerresi o kimsenin mizanında dağlardan bir dağdan daha ağır olur.Ramuz el e-hadis, 43. sayfa, 3. hadis
9247 Azameti gökle yer arasını dolduran ve yetmiş bin meleğin tazim ve teşyi ettiği bir sureyi size haber vereyim mi? O "El Kehf" suresidir. Her kim Cuma günü onu okursa, Allah Teala bu sebeble o kimsenin diğer cumaya kadar ki ondan sonra da üç gün ilavesi içindeki günahlarını mağfiret eder. Ayrıca kendisine semaya kadar erişen bir nur verilir. Ve deccal fitnesinden korunmuş olur. Her kim yatacağı zaman bu surenin sonundan beş ayet okursa, korunur ve gecenin istediği vaktinde de uyandırılır.Ramuz el e-hadis, 164. sayfa, 2. hadis
13901 Zan ile iş yapmaz, bir kimsenin diğer bir kimse aleyhine lafını kabul etmezdi.Ramuz el e-hadis, 545. sayfa, 9. hadis
14260

Abdullah İbni Mes’ud radıyallahu anh şöyle dedi:

Huneyn Savaşı ganimetlerini taksim ederken Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem bazı kişilere diğerlerinden fazla hisse verdi. Akra’ İbni Hâbis’e yüz deve, Uyeyne İbni Hısn’a da bir o kadar verdi. Arapların ileri gelenlerine de o günkü taksimde biraz fazla pay verdi. Bunun üzerine bir kişi:

Vallahi bu taksimde hakkâniyet yoktur, Allah rızâsı da gözetilmemiştir! dedi.

Ben de:

Allah’a yemin ederim ki bunu ben Resûlullah’a söyleyeceğim, dedim.Gittim, adamın söylediklerini anlattım.

Bunun üzerine, kızgınlığından Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’in yüzü kıpkırmızı kesildi. Sonra şöyle cevap verdi:

“Allah ve Resûlü de adâlet etmezse, hiç kimse adâlet etmez.” Daha sonra da şöyle buyurdu:

“Allah, Mûsâ’ya rahmet etsin. O bundan daha ağır bir ithama maruz kalmıştı da sabretmişti.”

Ben (kendi kendime), “Bundan sonra kimsenin sözünü Resûlullah’a iletmeyeceğim” diye karar verdim.

Buhârî, Edeb 53; Müslim, Zekât 145