Arama Sonuçları olur Orada

Hızlı Erişim Linki: https://www.hadisarabul.com/hadisbul/20720-olur-Orada/10

NoHadis MetniKaynak
9430 Ey insanlar! Dünya, peşin verilen bir metadır. İyi de kötü de ondan nasibini alır. Ahiret ise sadık (değişmez) bir vaaddır. Orada Kadir olan Melik hükmeder. Hak yerini bulur. Batıl ise zail olur. Ey insanlar! Ahiret evladı olun, dünya uşağı olmayın. Zira evlat anaya tabidir. (Yani dünya çocuğu olursanız., dünya gibi mahvolmaya layık olursunuz) Allah'tan korku üzerine amel ediniz Biliniz ki, amelleriniz sizinle yüzleştirilecektir. Ve yine sizler, mutlaka Allah'a mülaki olacaksınız. Kim, zerre miktarı hayır yaparsa onu görecek ve kim de zerre miktarı şer yaparsa onu görecek.Ramuz el e-hadis, 184. sayfa, 4. hadis
9558 Bir evde Kur'an okunduğunda melâike hazır olur. Şeytanlar çekilir. Ev halkına genişlik hasıl olur ve hayır çok, şer az olur. Bir evde ise Kur'an okunmadığında, Orada şeytanlar hazır olur, melâike bulunmaz, ev halkına darlık gelir, hayır azalır ve şer çoğalır.Ramuz el e-hadis, 196. sayfa, 2. hadis
9924 Taun, Allah'ın kullarından bazılarını mübtela kıldığı azab işaretlerinden biridir. Bir yerde taun olduğunu duyarsanız onun üzerine gitmeyin. Bulunduğunuz yerde vaki olursa Oradan da kaçmayın.Ramuz el e-hadis, 220. sayfa, 11. hadis
10015 Kalbler dört nevidir: Açık kalb; örtüsü, kılıfı olmayıb parlıyan nurlu bir kandil gibidir. Kılıflı kalb; Kılıfla örtülmüş ve bağlanmıştır. Dışı mühürlüdür. Ters kalb; (Aşağısı yukarı, yukarısı aşağıya gelmiş) yamuk kalb. Kılıfsız olan açık kalbe gelince, bu müminin kalbidir. Onun kandili içindeki iman nurudur. Kılıflı kalb, kafirin kalbidir. (Ne alır ne verir. Ona bir şey işlemez) Ters kalb, (tepesi aşağı olan kalb) münafığın kalbidir. Ki (Hakkı ve tevhidi bilir) ama inkar eder. Yamuk kalbe gelince; içinde imanda, nifakta olan kalbdir. Onun imanının misali, bir tane gibidir ki, o taneyi iyi su büyütür. Oradaki nifakın misali ise, irin ve kanın büyüttüğü çıban gibidir. O iki besleyiciden hangisi diğerine galib gelirse kalbde o hakim olur.(İman ile nifakı besliyen şeyler vardır. İmanı Zikir ve Kur'an, nifakı da oyun, eğlence, çalgı ve çağanak besler. Hangisini yenerse o galib gelir. Ya kalb alaşağı olur, ya da nifak körelir.)Ramuz el e-hadis, 228. sayfa, 1. hadis
10199 (Kur'an'daki) "Vürûd" (cehenneme) duhuldür. İyi olsun, kötü olsun ona girmiyen kalmaz. Yalnız mümine, serin ve selamet olur. Hz. İbrahim (a.s)'a (ateşin serin) olduğu gibi. Öyleki müminlerin soğukluğundan Cehennem bağırır (müminin nuru onu yener). Bundan sonra Allah, takva ehlini kurtarır, zalimleri ise Orada yüzüstü bırakır.Ramuz el e-hadis, 240. sayfa, 9. hadis
10278 Beyti Makdis (Kudüs) baas ve haşir yeridir. Oraya gidiniz ve namaz kılınız. Zira Oradaki bir namaz, başka yerdeki bin namaz gibidir. Gidemezseniz, kandiline yağ yollayınız. Bunu yapan, oraya gidip de namaz kılmış gibi olur.Ramuz el e-hadis, 246. sayfa, 3. hadis
10370 Kalbler, bir hasır dokusundaki çubuklar gibi fitnelere maruz kalır. Öyle ki, hangi kalbe bir fitne sinerse, Orada bir siyah leke hasıl olur. Hangi kalb de o fitneyi reddederse, Orada beyaz bir nokta hasıl olur. Öyle ki kalb, beyaz bir bez misali bembeyaz olur. Ve yerler, gökler durdukça ona fitne zarar veremez. Diğer bulanık kalb ise, siyah bir taş gibidir. Yamuk veya ters bir bardağa benzer. Böyle kalb maruf tanımaz, bilmez. Münkeri yadırgamaz. Bildiği, ancak hevasının hükmettiği şeylerdir.Ramuz el e-hadis, 252. sayfa, 15. hadis
12566 Bir kimse emirin yanında (Riya için) Allah'ın kitabını okursa, Allah o kimseye emirin yanında okuduğu her bir harfe karşılık bir lanet eder. Emire de on lanet eder. Kıyamet günü Kur'an o kimse ile muhasama eder. O Orada "Helak olduk" diye bağırır da, işte o kimse, kendilerine "Bu gün yanlız bir kere helak olmayı değil, bir çok defa helak olduk diye bağırın" denilenlerden olur.Ramuz el e-hadis, 438. sayfa, 4. hadis
13376 Ehli Cennet Orada yerler içerler, fakat sümkürmek, abdeste gitmek, bevletmek olmaz. Onların yedikleri geğirti ve misk gibi bir ter şeklinde çıkar. Kendilerine tesbih ve hamd nefes gibi tabii bir şey olur.Ramuz el e-hadis, 505. sayfa, 9. hadis
14238

Ebû Saîd Sa`d İbni Mâlik İbni Sinân el-Hudrî radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:

“Vaktiyle doksan dokuz kişiyi öldürmüş bir adam vardı. Bu zât yeryüzünde en büyük âlimin kim olduğunu soruşturdu. Ona bir râhibi gösterdiler.

Bu adam râhibe giderek:

Doksan dokuz adam öldürdüm. Tövbe etsem kabul olur mu? diye sordu.

Râhip:

Hayır, kabul olmaz, deyince onu da öldürdü. Böylece öldürdüğü adamların sayısını yüz’e tamamladı. Sonra yine yeryüzünde en büyük âlimin kim olduğunu soruşturdu. Ona bir âlimi tavsiye ettiler. Onun yanına giderek: Yüz kişiyi öldürdüğünü söyledi; tövbesinin kabul olup olmayacağını sordu.

Âlim:

Elbette kabul olur. İnsanla tövbe arasına kim girebilir ki! Sen falan yere git.Orada Allah Teâlâ’ya ibadet eden insanlar var. Sen de onlarla birlikte Allah’a ibadet et. Sakın memleketine dönme. Zira orası fena bir yerdir, dedi.

Adam, denilen yere gitmek üzere yola çıktı. Yarı yola varınca eceli yetti.

Rahmet melekleriyle azap melekleri o adamı kimin alıp götüreceği konusunda tartışmaya başladılar.

Rahmet melekleri:

O adam tövbe ederek ve kalbiyle Allah’a yönelerek yola düştü, dediler.

Azap melekleri ise:

O adam hayatında hiç iyilik yapmadı ki, dediler.

Bu sırada insan kılığına girmiş bir melek çıkageldi. Melekler onu aralarında hakem tayin ettiler.

Hakem olan melek:

Geldiği yerle gittiği yeri ölçün. Hangisine daha yakınsa, adam o tarafa aittir, dedi.

Melekler iki mesâfeyi de ölçtüler. Gitmek istediği yerin daha yakın olduğunu gördüler. Bunun üzerine onu rahmet melekleri alıp götürdü. Buhârî, Enbiyâ 54; Müslim, Tevbe 46, 47, 48

Sahîh(-i Müslim)deki bir başka rivayete göre:

“O kimse iyi insanların yaşadığı köye bir karış daha yakın olduğundan oralı sayıldı.”

Sahîh(-i Müslim)deki bir diğer rivayete göre:

“Allah Teâlâ öteki köye uzaklaşmasını, beriki köye yaklaşmasını, meleklere de iki mesâfenin arasını ölçmelerini emretti. Adamın beriki köye bir karış daha yakın olduğu görüldü. Bunun üzerine affedildi.” Bir başka rivayette ise:

“Adam göğsünün üzerinde öteki köye doğru ilerledi” denilmektedir.

Buhârî, Enbiyâ 54; Müslim, Tevbe 46, 47, 48