Arama Sonuçları onu en

Hızlı Erişim Linki: https://www.hadisarabul.com/hadisbul/20728-onu-en/1120

NoHadis MetniKaynak
13518 Ön dişleri seyrekti. Ken'>onuşurken dişleri arasından nur çıkıyor gibi gözükürdü.Ramuz el e-hadis, 519. sayfa, 13. hadis
13522 Kavmi arasında orta boylu, ne uzun ne kısa idiler. Mübarek tenleri gayet nurlu idi, ne sönük beyaz, ne de esmerdi. Saçları ne düz ne de fazla kıvırcıktı.Ramuz el e-hadis, 520. sayfa, 1. hadis
13529 Efendimiz (s.a.v.) iri yapılı, azametli idi ve yüzü ayın ondördü gibi parlardı. Ortadan uzun, başı büyücek, saçı mutedil kıvırcık idi. Saçı bazen kulak yumuşağını geçer, rengi parlak, alnı geniş, kaşları ince ve gür idi. İki kaşı arasında bir damar gazab halinde kabarırdı. Burnu ince, hafif mukavves, sakalı sık, yanakları hafif, ağzı geniş, dişleri seyrek ve latif idi. Boynundan göbeğine hafif kıllı, boynu gümüş parlaklığında yapma bebek gibi, yapısı bedenlice ve endamlı idi. Göğsü karnı birdi. Göğsü geniş, omuzları açık, mafsalları ince, soyunduğunda bedeni nur gibi idi. Göğüs kemiğinden göbeğine kadar, tüyden ince bir hat bulunurdu. Meme ve karnında tüy yoktu. Kolları, omuzları ve göğsünün yukarı kısmı kıllı idi. Bilekleri uzun, avucu geniş, uzun saçları lüle gibi idi. El ve ayak parmakları etli, parmakları uzun, ayağının çukuru mutedil, üstü üzerinde su durmayacak derecede düzdü. Yürürken öne meyilli düz yürür, yürüyüşü mütevazı ve seri ve de yüksek bir yerden dökülen su gibi idi. Döndüğünde bütün vücudu ile dönerdi. Sükut halinde yere bakışı semaya nazarından fazla olurdu ve ekser bakışı mülahazalı idi. Yürürken ashabını önüne katardı. Karşılaşmada selamı ilk önce kendileri verirdi.Ramuz el e-hadis, 520. sayfa, 8. hadis
13531 Efendimiz (s.a.v.) in mübarek kelamlarında kesiklik ve yavaşlık vardı. (Tane tane ken'>onuşurdu acele söylemezdi.)Ramuz el e-hadis, 521. sayfa, 1. hadis
13534 Mübarek kelamları seçikti. Her işiten en'>onu anlardı.Ramuz el e-hadis, 521. sayfa, 4. hadis
13564 Kendilerini mesrur edecek bir işle karşılaştıklarında şöyle buyururlardı: "Elhamdülillâhillezî bi ni'metihî tetümmüs salihâti": (Hamd o Allah'a mahsustur ki, iyilikler ancak en'>onun nimeti ile tamam olur) Kendileri hoşlanmadığı bir şeyle karşılaştıklarında ise şöyle buyururlardı: "Elhamdülillâhi ala külli halin." (Her durumda Hamd Allah'a mahsustur.)Ramuz el e-hadis, 522. sayfa, 10. hadis
13568 Bir yemek getirildiğinde önünden yer. Hurma getirildiğinde veya (meyvada) eli cevelan ederdi.Ramuz el e-hadis, 522. sayfa, 14. hadis
13570 Bedir ve Rıdvan bi'atında bulunan bir kimsenin cenazesi getirildiğinde, en'>onun üzerine dokuz tekbir alırdı. Fakat Bedir'de bulunup da Rıdvan biatında bulunmamış, yahut da biatı Rıdvan'da bulunup da Bedir'de bulunmamış bir kimse getirildiğinde, en'>onun üzerine yedi tekbir alırdı. Ne Bedir, ne de Bi'atı Rıdvan'da bulunmayan kimsenin cenazesi getirildiğinde ise en'>onun üzerine dört tekbir alırlardı.Ramuz el e-hadis, 523. sayfa, 1. hadis
13595 Kadınlardan birini nikahlamak murad ettiklerinde perde arkasından: "Ey kızım filan adam seni istiyor. en'>onu istemiyorsan (hayır) de. Zira hiç kimse (hayır) demekten utanmamalıdır. Eğer razı isen bil ki senin (sükutun) ikrardır" derdi.Ramuz el e-hadis, 524. sayfa, 14. hadis
13596 Yeni bir elbise giydiğinde en'>onu gömlek, imame yahud rida diye adıyla anar sonra şöyle derlerdi: "Allahümme lekel hamdü, ente kesevtenîhi, es'elüke min hayrihî ve hayri mâ suni'a lehû, ve eûzubike min şerrihi ve şerri mâ suni'a lehû": (Allahım Hamd sana mahsustur. Bunu bana Sen giydirdin. en'>onun hayrını ve en'>onunla yapılanın hayrını Senden niyaz ederim. en'>onun şerrinden ve en'>onunla yapılan şeyin şerrinden de Sana sığınırım)Ramuz el e-hadis, 524. sayfa, 15. hadis