No | Hadis Metni | Kaynak |
7920 | Sizden biri secde ettiğinde avucunu yere koymakla başlasın. Umulur ki, Allah kıyamet gününde onun bağlarını çözer. | Ramuz el e-hadis, 49. sayfa, 15. hadis |
8089 | Arefe günü olduğunda, Allah Tealâ ihlaslı hacıyı mağfiret eder. Müzdelife gecesi olunca ticaret kasdi ile geleni de mağfiret eder. Mina günü olduğunda devecileri de (hacıları taşıyanları) affeder. Ve cemretül akabenin taşlama gününde dilencileri de affeder. Netice olarak, hiç bir mahluk yoktur ki, o mevkide hazır olsun da Allah onu mağfiret etmiş olmasın. | Ramuz el e-hadis, 60. sayfa, 13. hadis |
8119 | Sizden biri öldüğünde, o kimsenin yeri, sabah akşam kendisine gösterilir. Eğer o kimse Cennet ehlinden ise o ehli Cennettendir. Şayet o Cehennem ehlinden ise, o ehli Cehennemdendir. Ve ona denir ki: "Bu senin yerindir ve Allah seni kıyamet gününde dirilttiğinde oraya erişeceksin." | Ramuz el e-hadis, 62. sayfa, 13. hadis |
8234 | Mü'minlerin ruhları yeşil bir kuşun karnındadır. O kuşlar, gagası ile Cennet ağaçlarında asılıdır. Ta ki Allah, o ruhları kıymet gününde cesedine geri verinceye kadar. | Ramuz el e-hadis, 70. sayfa, 12. hadis |
8253 | Şehadet ederim ki, bunlar Kıyamet gününde Allah'ın indinde şehidlerdir. Ve kendilerine kıyamete kadar, selâm verenlere mukabele ederler. (Bedir veya Uhud'da Efendimizle beraber bir safta harbedip şehid olanlar.) | Ramuz el e-hadis, 72. sayfa, 3. hadis |
8508 | Allah (z.c.hz.) bir kulu, kıyamet gününde öyle ayıblar ki, bütün komşuları, akraba ve onu tanıyanlar: "Eyvah, sen de adamsın ha. Bunların hepsini Allah'a karşı yaptın ha. Halbuki dünyada iyi görünürdün" derler. (Günahını, Allah'tan haya ederek saklarsa onda ümid var) | Ramuz el e-hadis, 90. sayfa, 13. hadis |
8537 | Allah (z.c.hz.) kıyamet gününde bir münadi gönderip nide ettirir: "Ademe söyleyin Cehennemlikleri göndersin." Adem (a.s.) der ki: "Ne kadarını?" Denir ki: "Her 100 kişide 99'unu." Siz bilir misiniz insanlar arasında ne miktardasınız? Siz insanlar arasında bir devenin üzerindeki ufak bir tüy kısım kadarsınız. | Ramuz el e-hadis, 92. sayfa, 10. hadis |
8568 | Allah (z.c.hz.) kıyamet gününde şiddetsiz, yüksek bir nida ile şöyle nide eder: "Ey kullarım! Ben ki Benden başka Rabbınız yok. Ben Erhamürrahiminim. Ahkemül Hakiminim, Esraül Hasibinim (Hesabları çabuk görenim). Korkmayın, mahzun da olmayın hüccetlerinizi hazırlayın. Cevaplarınızı çabuk verin. Şüphesiz siz mes'ulsünüz ve sorguya çekileceksiniz. Ey Melekler! Kullarımı hesap vermek üzere, parmaklarının ucunda saf halinde dizin." | Ramuz el e-hadis, 95. sayfa, 1. hadis |
8835 | Kıyamet gününde her merhalede Bana en yakın olanınız, dünyada Bana en çok salât ve selâm getirerinizdir. Kim ki Cuma günü ve Cuma gecesi Bana salâtı şerife getirirse, Cenab-ı Hak, onun yetmişi ahiret ve otuzu dünya ihtiyaçlarından olmak üzere, yüz hacetini giderir. Sonra Allah bir meleği vazifelendirir. Size nasıl hediyeler gelirse o da kabrime girer. Bana salât edeni haber verir. Adı, nesebi ve kabilesine kadar. Ben de beyaz bir deftere yazarım. | Ramuz el e-hadis, 116. sayfa, 9. hadis |
8856 | Cennet ehli Cennetteki makamlarına yerleşir ve Cuma'dan Cuma'ya Allah'ı ziyarete giderler. Onlara Arşı Rahman aşikâr olup, Allah'ı görürler. Bu Cennet bahçelerinden birinde olur. Ve herkes derecesine göre bir minbere yerleşir. En aşağısının yerleri misk tepelerindedir. Ve bunlar kendi hallerini diğerlerinden aşağı görmezler. Soruldu ki: "Rabbimizi görecek miyiz?" Buyurudu ki: "Evet, ayın 14'üncü gününde görülmesinde, ya da güneşin görülmesinde nasıl hilâf yoksa, (veya bunları nasıl izdihamsız görüyorsanız) öyle Rabbinizi göreceksiniz." Allah (z.c.hz.) onlara ayrı ayrı muhatap olur. Ve hatta bazılarına dünyadaki bazı sözlerini hatırlatır. Kul: "Yarabbi mağfiret etmemiş miydin?" der. Allah: "Ettim de onunla buraya geldin" buyurur. O esnada iki bulut öyle güzel kokular serper ki, kimse böylesini görmemiştir. O zaman Allah Tealâ buyurur ki: "Haydi kalkın ikram edeceğim şeylerin başına." O zaman kalkıp cennetin çarşılarına gelirler. Bu çarşılarda aklın tasavvur edemiyeceği şeyler vardır. Orada ne para verilir, ne de yüklenilir. Sadece emredilir. İşte orada biz birbirimizle karşılaşacağız. Derecesi üstün olanların elbisesi başka olur. Ve birinin gözüne bu ilişince kendi elbisesi de derhal fevkalâde olur. Çarşılardan yerimize döneriz. Ailelerimiz: "Başka bir şekilde güzelleşip geldiniz" derler. Biz de deriz ki: "Tabii güzelleşip gelmek hakkımızdır. Zira Rabbımızı ziyaretten geliyoruz." | Ramuz el e-hadis, 118. sayfa, 8. hadis |