No | Hadis Metni | Kaynak |
10117 | Müslümana ölüm geldiğinde azaları birbirini selamlar. Ve şöyle derler: "Selam sana. Sen benden, ben de senden kıyamete kadar ayrılıyOruz." | Ramuz el e-hadis, 235. sayfa, 11. hadis |
10160 | İnsanlar, tarak dişleri gibi müsavidir. Fazilet farkları, ancak ibadet farkları iledir. Sakın, kendisine verdiğin kıymeti sana vermiyenle arkadaş Olma. | Ramuz el e-hadis, 238. sayfa, 4. hadis |
10304 | Kabirleriniz için hazırlanın. Zira kabir günde yedi kere şöyle der: "Ey zaif Adem Oğlu! Bana gelmeden önce hayatında kendine merhamet et ki, ben de sana acıyayım, ve benden sürura nail Olasın" | Ramuz el e-hadis, 248. sayfa, 7. hadis |
10306 | Gündüz melekleri ile gece melekleri sabah ile ikindi namazında buluşurlar. Gündüz melekleri çıktığında Aziz ve Celil Olan Allah sOrar: "Nereden geliyOrsunuz?" (Melekler de) "Senin kullarının yanından sana geliyOruz. Biz Onlara gittiğimizde kendilerini namazda bulduk. Biz sana gelmek üzere ayrıldığımızda Onları namazda bıraktık." derler. | Ramuz el e-hadis, 248. sayfa, 9. hadis |
10343 | Kadın, üç şeyi için nihaklanır: Malı için, güzelliği için, dini için. Dindar Olan sana gerekir, eli tOprak Olasıca. | Ramuz el e-hadis, 251. sayfa, 3. hadis |
10390 | İlim öğrenin. Zira Allah için öğrenmek insana haşyet verir. Onu taleb etmek ibadettir. Onu müzakere tesbihtir. Ve Ondan bahsetmek te cihaddır.(Deylemi'de ilaveten: Bilmiyene Onu öğretmek sadakadır. Ehline bezletmek yakınlıktır. Zira O helalin ve haramın alamet yeridir. Cennet yOlunun nurlanmış işaretleridir. Yalnızlık arkadaşı, vahşette enisi, halvetle kOnuşanı, darda ve genişlikte delili, düşmanlara karşı silahı, dOstlar yanında zineti, gariplikte yakınıdır. Allah, Onunla bir kısım kavmi yükseltir de Cennette önder kılar.) | Ramuz el e-hadis, 254. sayfa, 7. hadis |
10409 | sana nefsin fetva verir. Elini göğsüne kOy. O, helali görürse sükunete erişir. Haramda ise muzdarip Olur. sana şüphe veren şeyden kaç, Müftü fetva verse de. Muhakkak ki mü'min küçüğü, büyüğe düşmek kOrkusundan dOlayı bırakır. | Ramuz el e-hadis, 256. sayfa, 3. hadis |
10418 | Deyiniz ki: "Allahım: Kulun ve Resulun Muhammed (s.a.v) senden neyi istedi ise, bizde Senden Onu isteriz. Kulun ve Resulun Muhammed (s.av.) sana neden sığındı ise biz de Ondan sığınıırız." | Ramuz el e-hadis, 256. sayfa, 12. hadis |
10425 | Kıyamet gününde Azameti Kibriyadan arz serili kalır ve bu arzda hiç kimseye ayağını bastığı yerden fazla bir yer düşmez. İlk çağrılacak Ben Olurum. Ve Cebrail (a.s)'ı, Allah (z.c.hz)'lerinin sağında ayakta bulurum. Hayır Vallahi, nefsim yed-i kudretinde Olan Allah'a yemin ederim ki Cebrail (a.s) bu hadiseden önce Allah'ı görmedi. Ben derim ki: "Yarabbi Bu Bana geldi de senin tarafından Bana gönderildiğini söyledi." Cebrail ise O sırada sükut eder. Aziz ve Celil Olan Allah buyurur ki: "DOğru söyledi. Ben Onu sana hacetin için gönderdim." Ben derim ki: "Yarabbi, Ben bir takım kullar bıraktım ki, çeşitli beldelerde sana ibadet ettiler. Ve Seni vadilerde zikrettiler. Şimdi Senin nezdinden getireceğim cevaba intizar ediyOrlar." Allah buyurur ki: "Ben Onlar hususunda seni mahcub etmiyeceğim." İşte bu teminat, Allah Tealanın: "Umulur ki Rabbın Seni Makam-ı Mahmud'a eriştirir." Mealindeki kavlinde buyurduğu "Makam-ı Mahmud'un" ifadesidir. | Ramuz el e-hadis, 257. sayfa, 6. hadis |
10461 | Üç şey Arşa yapışmıştır: Akrabalık: "Yarabbi, sana sığınmışım. Kesilmiyeyim" der. Emanet: "Yarabbi, sana sığınmışım. Senden kOrkan kimse tarafından hiyanet görmeyeyim" der. Nimete şükür: "Yarabbi, sana sığınmışım, küfrana uğramayayım" der. | Ramuz el e-hadis, 260. sayfa, 6. hadis |