No | Hadis Metni | Kaynak |
10828 | Subhanallah! Sen ona Takat getiremezsin, güç yetiremezsin. Şöyle söyleseydin ya: "Allahümme Rabbenâ âtinâ fiddünya haseneten ve fil âhireti haseneten ve kınâ azâbennâr." (Efendimiz (s.a.s.) bir adamı ziyarete gitmiş. Adam zayıflıkTan kuş yavrusuna dönmüş. Buyurmuş ki: "Sen Allah'dan afiyet istemez miydin? Demiş ki, "Ben Allah'a, ahirette vereceğin azabı bu dünyada ver diye dua ederim." Bunun üzerine yukarıdaki hadisi şerif vârid olmuştur.) | Ramuz el e-hadis, 295. sayfa, 12. hadis |
10830 | Ben ve duası kabul olunmak şanından olan her Peygamber, şu yedi sınıf insana lanet etmiştir: Allah'ın kiTabına ilavede bulunan. Allah'ın kaderini tezkib eden. Allah'ın haram kıldığını helal sayan. Ehli beytim hakkında Allah'ın haram kıldığını helal sayan. Sünnetimi küçümseyerek terk eden. Ganimette hak gözetmeyen. Mevkiini suistimal ederek, Allah'ın aziz ettiğini zelil ve zelil ettiğini aziz eden. | Ramuz el e-hadis, 296. sayfa, 1. hadis |
10832 | Yedi şey vardır ki, ecri, kul öldükten sonra da kabrinde olduğu halde, kendi hesabına yazılmakTa devam eder: Bir ilim öğretmek, bir ark açmak, bir kuyu kazmak, hurma ağacı yetiştirmek, mescid yaptırmak, mushaf miras bırakmak, ölümünden sonra kendisine istiğfar edecek salih evlad bırakmak. | Ramuz el e-hadis, 296. sayfa, 3. hadis |
10835 | Altı meclis vardır ki, onlardan birinde bulunan mümini Allah tekeffül eder: Mescidde cemaatte bulunma, hasTa ziyaretinde bulunma, cenazede bulunma, müslümanın kendi evinde oturması, Tazim ettiği ve saygı duyduğu adil hükümdarın yanında bulunma ve ona yardım etme. | Ramuz el e-hadis, 296. sayfa, 6. hadis |
10844 | Yakında Hadramut'Tan veya Hadramut denizinden bir ateş çıkacak ve kıyametten evvel insanları toplıyacak. Dediler ki: "Ya Resulallah, bize ne emredersin?" Buyurdu ki: "Siz Şam'a gitmeye bakın. | Ramuz el e-hadis, 297. sayfa, 7. hadis |
10860 | Benden sonra yakında, muzlim gecelerin karanlık dalgaları gibi bir Takım fitneler olacak. O fitnelerde adam sabah mümin, akşam kafir, akşam mümin, sabah kafir olacak. Denildi ki: "O zaman ne yapalım?" Buyurdu ki: "Evlerinize girin kendinizi unutturun." Denildi ki: "Bizden birimizin evine girilirse ne dersin?" Buyurdu ki: "Elinize sahip olun. Allah'ın katil kulu olmakTansa, mazlum kulu olun. Zira öyle zamanda islam, adamın ağzında olur. Kardeşinin malını yer, kanını akıtır, Rabbine asi olur, Hâlıkına küfreder. Neticede de kendisine Cehennem vacib olur." | Ramuz el e-hadis, 299. sayfa, 4. hadis |
10864 | Yakında sizinle Rumlar arasında dört sulh anlaşması olur. Dördüncü Âl-i Harundan biri ile gerçeklenir. Ve bu yedi sene devam eder. Denildi ki: "Ya Resulallah, o gün insanların imamı kimdir?" Buyurdu ki: "İmam, Benim evladımdan, kırk yaşında, yüzü parlak bir yıldız gibi olan, sağ yanağında siyah bir beni bulunan ve üzerinde iki kutvânî aba olan bir kimsedir. Tavrı beni İsrail ulemasına benzer. Yirmi sene hüküm sürer. Arzdaki hazineleri çıkarır ve şirk beldelerini feth eder. | Ramuz el e-hadis, 299. sayfa, 8. hadis |
10879 | Ümmetime yakında bir zaman gelir ki, Kuran okuyacak çok, fakihler az olur. İlim kabz olunur. Kargaşalık çoğalır. Ondan sonra bir zaman gelir ki, ümmetimden bir Takım adamlar Kur'an okurlar ama bu, gırtlaklarını geçmez. Bundan sonra yine öyle bir zaman gelir ki, müşrik müminle aynı mevzuda söylediğinin mislinde mücadele eder. | Ramuz el e-hadis, 301. sayfa, 1. hadis |
10885 | Allah nazarında günlerin seyyidi Cuma'dır. O, kurban ve Ramazan bayramı gününden de kıymetlidir. Onda beş haslet vardır; Allah o günde Hz. Adem (a.s.)'ı yarattı. O cennetten arza o gün indirildi. O günde vefat etti. Cuma gününde öyle bir saat vardır ki, bir kul o saatte Allah'dan bir şey istedi mi Allah onu kendisine mutlaka ihsan eder. Ancak istediği günah veya sıla-i rahmi kesen birşey değilse. Kıyamette Cuma günü kopacaktır. Hiç bir melek-i mukarreb, sema, arz, rüzgar, dağ ve Taş yoktur ki, bu sebeble Cuma gününden korkmuş olmasın. | Ramuz el e-hadis, 301. sayfa, 7. hadis |
10890 | Ümmetime, yakında geçmiş ümmetlerin hasTalığı isabet eder: Dünya nimetinden neşelenmek(batıl ile ferahlanmak ve tekebbür) tuğyan ve kin, mal ve evlat çoğaltma, haksız düşmanlık, husumet ve haddi aşan bir hased (ki neticesi mukateledir). | Ramuz el e-hadis, 302. sayfa, 5. hadis |