No | Hadis Metni | Kaynak |
7951 | Sizden birisi insanlara namaz kıldırdığında namazı hafif tutsun. Zira, onların içinde zaif, hasta ve yaşlı kimseler olabilir. Sizden biri kendi başına kıldığı zaman ise dilediği kadar uzatsın. | Ramuz el e-hadis, 52. sayfa, 2. hadis |
7989 | Bid'atler yayıldığı ve bu ümmetin sonra gelenleri öncekilere lanet ettiği zaman, kendinde ilim olanlar onu yaysın. Zira böyle zamanda ilmini gizleyen kimse, Allah'ın Muhammed (s.a.s)'e indirdiğini gizleyen kimse gibidir. | Ramuz el e-hadis, 54. sayfa, 8. hadis |
7996 | Sizden biri aksırdığında onun yanında oturan kendisini "Teşmit" etsin. (Yerhamukellah desin.) Eğer üç defadan fazla aksırır ise o kimse nezle olmuş demektir. O zaman üçten fazla teşmit gerekmez. | Ramuz el e-hadis, 55. sayfa, 2. hadis |
8026 | İnbat halkı (Basra ile Kufe arasında bir yer halkı) arasında İslamiyet yayıldığında ve onlar sizin aranızda evler yapıp avlularında oturdukları zaman, kendilerinden sakınınız. Zira içlerinde hilekar, bozguncu ve fitneciler bulunur. | Ramuz el e-hadis, 56. sayfa, 16. hadis |
8078 | Ahir zaman geldiğinde, ümmetimin erkeklerine, peştemalla bile olsa hamama girmeleri haram olur. Dediler: "Ya Resulallah, bu nedendir?" Buyurdu ki: "Zira onlar çıplak insanların üzerine girerler veya onların üzerine çıplak insanlar girer. Agah olunuz ki, Allah Teala bakana da kendisine baktırana da lanet etmiştir." | Ramuz el e-hadis, 60. sayfa, 2. hadis |
8082 | Kıyamet günü olduğunda, kafire ameli bildirilir. Lakin o inkar edip mücadeleye girişir. Ona denilir ki: "İşte şunlar senin komşularındır. Aleyhinde şahidlik ediyorlar." O der ki: "Yalan söylüyorlar". O zaman denir ki: "Ailen ve kavmin de böyle söylüyor." O der ki: "Onlar da yalan söylüyorlar." kendisine: "Peki öyleyse yemin et." denilir. O da yemin eder. Sonra Allah, o kafirleri susturur. O zaman kafirlerin kendi dilleri kendisi aleyhinde şahidlik eder. Bunun üzerine Allah onları cehenneme atar. | Ramuz el e-hadis, 60. sayfa, 6. hadis |
8092 | Kul salih bir amel yapmakta iken, bir hastalık veya sefer hali kendisini bu amelden alıkoymuşsa, (defterine, yapamadığı o amel için) sıhhatli veya mukim olduğu zamanda yaptığı salih ameli gibi sevab yazılır. | Ramuz el e-hadis, 61. sayfa, 3. hadis |
8121 | Kardeşlerinizden biri ölüp de toprakla örtülmesi tamamlanınca, sizden birisi kalksın, başucunda dursun ve sonra: "Ey filan kadının oğlu filan" desin. Çünkü o vefat eden kimse: "Bizi irşad edin de Allah da size rahmet eylesin" der. Lakin siz bu durumu bilmezsiniz. Sonra şöyle devam etsin: "Üzkur mâ harecte aleyhi mineddünya Şehâdete en lâ ilâhe illallah ve enne Muhammeden abduhû ve Resuluh. Ve enneke radiyte billahi Rabben ve bi Muhammedin Nebiyyen ve bil-islâmi dinen ve bil Kur'âni imâmâ" Zira bunu söylediği zaman Münker ve Nekir'den biri diğerinin elini tutar da ötekine der ki: "Gel, bunun yanından beraber gidelim. Yapacağımız bir şey kalmadı. Hücceti kendisine telkin edildi. Ve bundan da öte şimdi onun esas koruyucusu Aziz ve Celil Allah'dır. Ashabdan birisi: "Ya Resulallah, eğer ben onun annesinin ismini bilmiyorsam?" Buyurdu ki: "Onu Havva'ya nisbet et ve Havva oğlu filan" de. | Ramuz el e-hadis, 62. sayfa, 15. hadis |
8144 | Ümmetimin hizmetçileri, hükümdar çocukları ve Fars ve Rum'un evladı oldukları zaman, ümmetim kibirlenerek yürürlerse, kendilerinin şerlileri hayırlıları üzerine musallat kılınır. | Ramuz el e-hadis, 64. sayfa, 7. hadis |
8172 | Bir kimse, niyetinde vadini yerine getirmek düşüncesi olduğu halde, kardeşine bir vaadde bulunup da onu yerine getiremez veya vaad olunan zaman ve yerde bulunamaz ise, kendisine bir günah yoktur. | Ramuz el e-hadis, 66. sayfa, 3. hadis |