No | Hadis Metni | Kaynak |
9172 | Siz bu gün Rabbınızdan gelen açık beyyine (delil) üzerindesiniz. Marufu emir ve Münkerden nehy ve Allah yolunda cihad ediyorsunuz. Sonraları sizin aranızda iki sarhoşluk zuhru edecek. Cehalet sarhoşluğu ve yaşama sevgisi. Bu sebeble haliniz değişecek ve marufu emretmiyecek ve münkerden nehyetmiyecek ve Allah yolunda cihadda bulunmıyacaksınız. İşte o günde Kitap ve Sünnete tutunanlar için elli sıddık ecri vardır. Dediler ki: "Ey Allah'ın Resulü! Bizden mi yoksa onlardan mı?" Buyurdu ki, hayır, bilakis sizden. | Ramuz el e-hadis, 153. sayfa, 6. hadis |
9278 | Cebrail (a.s)'ın bana öğrettiği bir şeyi sana öğreteyim mi? Senin, cimri ve muhteris bir kimseye veya zalim bir sultana veya kötülüğünden korktuğun bir alacaklıya, bir ihtiyacın olduğu zaman şöyle de: "Allahümme entel azizül kebir ve ene abdükez zaîfüz zelil. La havle vela kuvvete illa bike, Allahümme sahhirli fulanen kema sahharte firavne li Musa ve leyyinlî kalbehû kema leyyentel hadide li Davude. Feinnehu la yentiku illa biiznike ve nasiyetehu fi kabzatike ve kalbuhu fi yedike celle senâü vechike Ya Erhamerrahimin." (Allahım, sen galib ve her şeyden yücesin. Ben ise zaif ve hakir bir kulunum. Her türlü güç ve kuvvet ancak Sendendir. Allahım, firavunu Musa (a.s)'ın emrine ram ettiğin gibi filan kimseyi de bana ram eyle. Davud (a.s) a demiri nasıl yumuşattı isen, onun kalbini de benim için yumuşak et. Zira o, ancak senin izninle konuşabilir. Onun alnı Senin kudret elinDedir. Ve kalbi de Senin elinDedir. Senin zatının azameti ne yücedir. Ey merhametlilerin en merhametlisi olan Allahım) | Ramuz el e-hadis, 168. sayfa, 1. hadis |
9294 | İyi dinleyin, Cennet için hazırlanan var mı? Orada hiç bir derd ve tehlike yoktur. Kabe'nin Rabbına yemin ederim ki, O Cennet tamamiyle parıldıyan bir nurla doludur. Her tarafında güzel kokular dalgalanmaktadır. Orada muazzam köşkler, geniş nehirler, bol ve olgun meyvalar, güzel ve dilber zevceler, ebedi, pek çok ve renkli güzel elbiseler vardır. Orası, yüksek, güzel ve selim yurdlarda parlak hayat sürülen bir yerdir. Dediler ki: "İşte bizler ona hazırlananlarız Ya Resulallah." Buyurdu ki, "İnşaallah" deyiniz. | Ramuz el e-hadis, 170. sayfa, 1. hadis |
9706 | Halkın hepsi Allah (z.chz) lerinin iyali mesabesinDedir. Ve bu itibarla Cenabı Hakkın himayesi ve örtüsü altındadır. Onun için Allah (z.c.hz) lerinin en sevdiği kimse halka faydası olan ve Allah'ın en buğz ettiği de iyalinden hayrını esirgeyendir. | Ramuz el e-hadis, 205. sayfa, 9. hadis |
9720 | At üç gaye ile beslenir. Allah rızası için, şeytan için, insan için Allah rızası için beslenen ata her harcanan ve atın her şeyi kıyamette onu besleyenin mizanına girecektir. Şeytanın atına gelince, o at oyun için kumar için beslenir. (Ve vebaldir). İnsan için beslenen atın ise damızlığından istifade edilir ki, bu da fakirlikten perDedir.(hayırdır) | Ramuz el e-hadis, 206. sayfa, 5. hadis |
9724 | At üç türlüdür. Bir adam ki, atı Allah yolunda beslerse, onun gübresi, eti ve kanı kıyamet gününde sahibinin mizanındadır. Bir adam da atı çoğaltmak kastile besler. Bir adam da atı çalım ve gösteriş için beslerse işte o CehennemDedir. | Ramuz el e-hadis, 206. sayfa, 9. hadis |
9771 | Rüya bir kuşun ayağına asılı bir halDedir, sahibi söz etmedikçe. Sahibi onu anlatırsa düşer. Onun için rüyayı ancak alime, nâsiha veya akıllı bir kimseye anlatın. Ve salih rüya Nübüvvetin kırk altı cüzünden bir cüzdür. | Ramuz el e-hadis, 209. sayfa, 9. hadis |
9860 | Şam, Allah (z.c.hz) lerinin beldeler içinde seçtiği bir belDedir. Şam'dan başka yere giden kimse, Onun gadabı ile çıkar. Dışarıdan Şam'a gelen ise Rahmetle gelir. | Ramuz el e-hadis, 215. sayfa, 11. hadis |
9904 | Sükut, Alim için ziynet, cahil için perDedir. | Ramuz el e-hadis, 219. sayfa, 7. hadis |
10289 | Ben uyku ile uyanıklık arasında iken iki melek geldi. Biri: "Bunun için bir temsil var, ona anlat" Dedi. Diğeri de: "Bir Seyyid bir ev yaptı, ziyafeti için hazırladı. Bir münadi tayin etti. Burada Seyyid Allah, ev Cennet, ziyafet islam nimeti ve münadi de Hz. Muhammed (s.a.v)dir." Dedi. | Ramuz el e-hadis, 247. sayfa, 2. hadis |