No | Hadis Metni | Kaynak |
8578 | Arzlar, her arz ile onu takip eden arz arası, 500 senelik mesAfedir. Birincisi bir balık üzerindedir. Öyle bir balık ki, iki ucu gökte, balık kaya üzerinde, kayayı da bir melek tutuyor. İkinci arz tabakası ise havayı hapseden tabakadır. Allah (z.c.hz.) Ad kavmini helak edeceği zaman onun melaikesine emretti: "Bir delik aç" O da: "Bir öküz burnu kadar açayım mı?" dedi. Allah: "Hayır, o bütün insanları helaka yeter. Sen bir yüzük kadar aç." O rüzgar öyle bir rüzgardır ki, Allah Teala kitabında onun hakkında şu mealde buyurmuştu: "O rüzgar, uğradığı şeyi, çiğnenmiş ot parçası gibi yaptı." Üçüncü tabakada cehennem taşları vardır. Dördüncü tabakada cehennem kibritleri vardır. Dediler ki: "Cehennem için kibrit var mı?" Evet var, dedi. Allah'a yemin ederim ki, o Cehennemde kibritten öyle bir vadi var ki, oraya dağlar gönderilse erirdi. Beşinci tabakayı Cehennem yılanları teşkil ediyor. Onların ağızları kAfirleri yalıyor, onda et bırakmıyor, sinir ve kemik kalıyor. Altıncı tabakada Cehennem akrebleri var. Onların en küçükleri katır kadardır. KAfirlere tekme vurur. Onu sokması, Cehennem ateşini unutturur. Yedinci tabakada iblis hapsedilmiştir. Bir eli önde bir eli arkada demire bağlanmıştır. Allah onu birine musallet edeceği vakit çözer. (İşini bitince tekrar bağlanır.) | Ramuz el e-hadis, 95. sayfa, 11. hadis |
8676 | Kulun uykusunda ruhu kabzolur. Ve geri verilib verilmeyeceğini de bilmez. Vitir namazını kılıp yatması onun için daha hayırlıdır. Ayda üç gün oruç tutan, ayın hepsini oruçlu geçirmiş gibi olur. Çünkü Allah bire on sevab verir. Kul, kendisinden her "Sülâmâ"sının bir zekâtı olduğu halde sabahlar. "Sülâmâ nedir? Ya Resulallah" denildi. Buyurdu ki: "Ceseddeki her kemiğin mAfsalıdır. Eğer o kul, dört secde ile iki rek'at namaz kılarsa (İşrak veya duha namazı) cesedinin zekâtını ödemiş olur. | Ramuz el e-hadis, 104. sayfa, 2. hadis |
8701 | Kâfir Cehennemde büyür. O kadar ki, bir azı dişi Uhud dağı kadar olur. Onun cesedinin bu dişe göre büyüklüğü, sizden birinizin cesedinin azı dişine nisbeti gibidir. | Ramuz el e-hadis, 105. sayfa, 16. hadis |
8901 | Kâfirin derisinin kalınlığı, Cebbar'ın arşını ile kırk iki arşındır. Dişi Uhud dağı, ve vücudu Mekke ile Medine arası kadardır. | Ramuz el e-hadis, 124. sayfa, 4. hadis |
9021 | Yakında birkaç bölüğe ayrılacaksınız. Bir kısmınız Şam, Mısır, lrak ve Yemen'de olacak. Dediler: "Hangi tarAfta bulunalım?" Buyurdu ki, Şamdakilere katılın. Veya ona katılamazsanız, Yemen'e gidin ve onun göllerinin suyundan istifade edin. Allah Teala Bana Şam'ı tekefful etti. | Ramuz el e-hadis, 136. sayfa, 7. hadis |
9074 | Benden evvelki peygamberlerden, ümmetimi deccal ile korkutmıyan hiç kimse olmadı. Onun sol gözü şaşı, sağ gözü ise perdelidir. Ve alnında kAfir diye yazılıdır. Yanında Cennet, Cehennem diye iki vadi olur. Cennet dediği Cehennem, Cehennemi ise Cennetir. Yanında Peygamber kıyAfetinde iki melek bulunur. Biri sağında biri solundadır. Bu beraberlik insanları imtihan içindir. Ve deccal onlara sorar: "Ben sizin Rabbiniz değilmiyim? Diriltiyorum, öldürüyorum." Meleklerden biri "Yalan söylüyorsun" der. Fakat bu sözü yanındaki melekten başkası duymaz. İkinci melek diğerine "Doğru söylüyorsun" der. İkinci meleğin sözünü ise insanlar işitir. Ve zannederler ki, deccalı tasdik etti. Bu da imtihan içindir. Sonra Medine'ye yürür. Giremeyince: "Bu O'nun (s.a.v)ülkesidir" der. Sonra Şam'a yürür. Orada "Akıbeti Efik" mevkiinde Allah onu helak eder. | Ramuz el e-hadis, 140. sayfa, 11. hadis |
9118 | Ben, kıyamet gününde, yeryüzündeki taş, toprak ve ağaç adedinden fazla bir cemmi gAfire şefaat edeceğim. | Ramuz el e-hadis, 146. sayfa, 2. hadis |
9145 | Bir yere misAfir olduğunuzda, misAfire layık olanı, size emrettilerse onu kabul edin. Vermezlerse onlardan misAfırlik hakkını alın. | Ramuz el e-hadis, 150. sayfa, 3. hadis |
9169 | Ben insanların soy sopça en şereflisiyim, iftihar yok. Kadr ü kıyamette en kerimiyim, iftihar yok. Ey insanlar! Bize gelene gideriz. Bize ikramda bulunana ikramda bulunuruz. Bizim kölemizi azad edenin kölesini azad ederiz. Bizim ölümüzü teşyi edenin ölülerini teşyi ederiz. Hakkımızı koruyanın hakkını koruruz. Ey insanlar! İnsanlarla soyları derecesine göre oturup kalkın ve dinleri derecesinde de onlarla karışın. Mürüvvetleri nisbetinde onlara misAfir olun, insanları aklınızla ikna edin. | Ramuz el e-hadis, 153. sayfa, 3. hadis |
9317 | İnsanları acizlik içinde bırakmaktan sakının, Sizden birisi Emir veya Amil olur da kendisine dul kadın, yetim veya fakir bir kimse işi için gelir. Ona "Sen otur, işine bakılacaktır" denir. Böylece onlar acizlik içinde terkedilirler. İhtiyaçları görülmez ve onlar için bir emir de verilmez. Onlar da dağılıp giderler. Halbuki, zengin eşrAftan biri gelince, Emir onu yanına oturtur. Sonra da "İşiniz nedir" der. Adam da "İşim şöyle şöyledir" der. Bunun üzerine Emir "Bunun ihtiyacını yerine getirin ve acelede edin" der. | Ramuz el e-hadis, 173. sayfa, 6. hadis |