No | Hadis Metni | Kaynak |
9406 | Hangi köle ki, hür olmak için yüz dinara anlaşma yaptı. Doksanını ödemiş olsa bile, onunu ödeyemezse yine köle kalır. | Ramuz el e-hadis, 181. sayfa, 6. hadis |
9430 | Ey insanlar! Dünya, peşin verilen bir metadır. İyi de kötü de ondan nasibini alır. Ahiret ise sadık (değişmez) bir vaaddır. Orada Kadir olan Melik hükmeder. Hak yerini bulur. Batıl ise zail olur. Ey insanlar! Ahiret evladı olun, dünya uşağı olmayın. Zira evlat anaya tabidir. (Yani dünya çocuğu olursanız., dünya gibi mahvolmaya layık olursunuz) Allah'tan korku üzerine amel ediniz Biliniz ki, amelleriniz sizinle yüzleştirilecektir. Ve yine sizler, mutlaka Allah'a mülaki olacaksınız. Kim, zerre miktarı hayır yaparsa onu görecek ve kim de zerre miktarı şer yaparsa onu görecek. | Ramuz el e-hadis, 184. sayfa, 4. hadis |
9461 | Ebdallar Şamdadırlar, Kırk kişidirler. Biri vefat ettiğinde Allah teala onun yerine başkasını getirir. Onlar sayesinde yağmur yağdırılır, düşmanlara karşı galib gelinir ve yine onlar sayesinde Şam ehlinden azab kaldırılır. | Ramuz el e-hadis, 187. sayfa, 6. hadis |
9489 | Ameller, Allahın indinde yedi türlüdür: iki amel vardır ki karşılığını vacib kılar. Diğer iki amel misli misline, bir amel on misli, bir amel yedi yüz misli kazandırır. Bir amel de vardır ki sevabını Allahdan başkası bilmez. Vacib kılan iki amele gelince, bir kimse ki, Allaha halisane ibadet eder ve Ona hiç bir şeyi şerik koşmadan kavuşursa, ona Cennet vacib olur. Bir kimse de, Allaha şirk koşarak mülaki olur ise, ona da Cehennem vacib olur. Bir kimse ki bir kötülük işler, misli ile cezalanır. (Ve iyiliğe niyet eder, yapamazsa, yine bir misli sevab alır) Bir kimes de bir iyilik işlerse on misli ile mükafatlanır. Ve bir kimse malını Allah yolunda infak ederse, nafakası, dirhemi yedi yüz dirhem, dinarı da yedi yüz dinar olacak şekilde katlanır. Oruç ise Allahu Teala içindir ki onu işliyenin sevabını Allah'dan başka kimse bilmez. | Ramuz el e-hadis, 190. sayfa, 4. hadis |
9616 | Cuma, bir evvelki ile bir sonraki Cumaya kadar olan (günahlara) ve üç gün fazlasına kefarettir. Bu, Cenab-ı Hakk'ın böyle buyurması sebebiyledir: "Kim ki bir hasene ile gelir, onun için on katı vardır." Ve namazlar da aradakilere kefarettir. yine Allah Teala buyurdu ki: "İyilikler, kötülükleri giderir. | Ramuz el e-hadis, 199. sayfa, 17. hadis |
10308 | Denizin altında ateş, onun altında deniz ve denizin altında da yine ateş vardır | Ramuz el e-hadis, 248. sayfa, 11. hadis |
10754 | Receb büyük bir aydır. Allah bu ayda hasenatı kat kat eder. Kim Receb'den bir gün oruç tutarsa, sanki bir sene oruç tutmuş gibi olur. Kim ondan yedi gün oruç tutarsa, ona Cehennem kapıları kapanır. Kim ondan sekiz gün oruç tutarsa, ona Cennetin sekiz kapası açılır. Kim ondan on gün oruç tutarsa, Allah ona istediğini verir. Kim ondan onbeş gün oruç tutarsa, semadan bir münadi şöyle seslenir: "Geçmişin affolundu. Amellere yeniden başla" Kim artırırsa Allah da onu artırır. Receb ayında Allah Teala Nuh (a.s)'ı gemiye bindirdi ve o, Receb ayını oruçlu geçirdi. Yanındakilere de oruç tutmalarını emretti. Onlarla gemi altı ay seyretti. Bunun sonu aşûre günüdür. Ve gemi "Cudi" dağına indirildi. O gün de Nuh (a.s) yanındaki insanlar ve hayvanlar hepsi, Aziz ve Celil olan Allah için, şükür olarak oruçlu idiler. Allah denizi, beni İsrail için aşûre gününde yardı. Ve yine Aşûre gününde Allah (z.c.hz)'leri Adem (a.s)'ın tövbesini ve Yunus (a.s)'ın şehrinin halkının tövbesinide kabul etti. İbrahim (a.s)'da o günde doğdu. | Ramuz el e-hadis, 288. sayfa, 13. hadis |
10758 | Ümmetimden öyle adamlar vardır ki, onlardan biri gecenin bir kısmında kalkar da onun üzerinde (Şeytanın akşamdan bağladığı) düğüm varken, kendine ibadet için tedbir yapar ve abdest alırsa, ellerini yıkadığında bir düğüm çözülür. Yüzünü yıkadığında yine bir düğüm çözülür. Dirseklerine kadar kollarını yıkadığında bir düğüm daha çözülür. Başını mesh ettiğinde yine bir düğüm çözülür. Ayaklarını yıkadığında bir düğüm daha çözülür. Başını mesh ettiğinde yine bir düğüm çözülür. Ayaklarını yıkadığında da bir düğüm çözülür. Allah teala hicabın arkasında olanlara (melaikeye) o zaman şöyle buyurur: "Bakın şu kuluma, Benden istemek için nasıl nefsinin çaresine bakıyor. Şu kulum ne isterse onundur." | Ramuz el e-hadis, 289. sayfa, 4. hadis |
11027 | Tûbâ! (Ne mutlu) Beni görüp de iman edene. Sonra ne mutlu, ne mutlu yine ne mutlu Beni görmeden, Bana iman edene. Denildi ki: "Tûbâ nedir?" Buyurduki: "Tûbâ Cennette bir ağaçtır. Büyüklüğü yüz yıllık yer tutar. Ve Cennet elbiseleri de onun tomurcuklarından yapılır. | Ramuz el e-hadis, 313. sayfa, 7. hadis |
11198 | Allah (z.c.hz.) buyuruyor: "Adem oğlu ne nezrederse etsin, o yine takdir ettiğimi elde eder. Lakin, daha evvel böyle birşey yapmış değilken nezirle cimriden bir hayır çıkmış olur da onu Bana getirir." | Ramuz el e-hadis, 327. sayfa, 13. hadis |