Arama Sonuçları gününe

Hızlı Erişim Linki: https://www.hadisarabul.com/hadisbul/23302-gunune/10

NoHadis MetniKaynak
12263 Kim, kıyamet gününe şu beş şeyle gelirse onun yüzü Cennetten men olunmaz: Allah için, dini için, kitabı için, Resulü için ve bütün müslüman cemaati için (nasihatte) hayırlahlıkta bulunursa.Ramuz el e-hadis, 415. sayfa, 6. hadis
12264 Kim, kıyamet gününe şu üç şeyden beri olarak gelirse, Cennete dahil olur. Kibir, ganimete hiyanet ve borç.Ramuz el e-hadis, 415. sayfa, 7. hadis
12580 Bir kimse Allah'a ve ahiret gününe inanırsa ailesini hamama göndermesin. Ve bir kimse Allah'a ve ahiret gününe inanırsa içki içilen sofraya oturmasın. Bir kimse Allah'a ve ahiret gününe inanıyorsa yanında mahremi olmayan bir kadınla yanlız kalmasın. Zira o ikisinin üçüncüsü şeytan olur.Ramuz el e-hadis, 439. sayfa, 6. hadis
12581 Bir kimse Allah'a ve kıyamet gününe inanıyorsa komşusuna iyilik etsin. Bir kimse Allah'a ve ahiret gününe inanıyorsa misafirine ikram etsin. Ve bir kimse Allah'a ve ahiret gününe inanıyorsa ya hayır söylesin ya sussun.Ramuz el e-hadis, 439. sayfa, 7. hadis
12585 Bir kimse Allah'a ve kıyamet gününe inanırsa misafire ikram etsin. Dediler ki: "Misafire ikram nasıl olur?" Buyurdu ki: "Üç gün, (hoş tutacak, hizmet edecek.) Bundan sonra oturursa bu ona sadakadır.Ramuz el e-hadis, 439. sayfa, 11. hadis
12586 Ey kadınlar sizlerden biri, Allah'a ve ahiret gününe iman ediyorsa, erkekler başını kaldırmadan başını kaldırmasın. Erkeklerin elbiselerinin darlığı sebebiyle (avret mahallerini görebilir.)Ramuz el e-hadis, 440. sayfa, 1. hadis
13118 Allah'a ve ahiret gününe iman eden adam Ensara buğz edemez. (Bir sebeb olsa da)Ramuz el e-hadis, 483. sayfa, 3. hadis
13145 Allah'a ve kıyamet gününe iman eden bir kadın için bir gün, bir gecelik yolu yalnız gitmesi helal olmaz. Mahremi ile beraber olmak hariç.Ramuz el e-hadis, 485. sayfa, 6. hadis
13146 Allah'a ve ahiret gününe iman eden bir kadın için, üç günlük ve daha fazla bir yolu sefere çıkması helal olmaz. Ancak yanında babası veya oğlu veya kocası veya erkek kardeşi veya bir mahremi olması hariç.Ramuz el e-hadis, 485. sayfa, 7. hadis
14278

Ömer İbnü’l-Hattâb radıyallahu anh şöyle dedi:

Bir gün Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’in huzurunda bulunduğumuz sırada, elbisesi beyaz mı beyaz, saçları siyah mı siyah, yoldan gelmiş bir hali olmayan ve içimizden kimsenin tanımadığı bir adam çıkageldi. Peygamber’in yanına sokuldu, önüne oturdu, dizlerini Peygamber’in dizlerine dayadı, ellerini (kendi) dizlerinin üstüne koydu ve:

Ey Muhammed, bana İslâm’ı anlat! dedi.

Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem:

“İslâm, Allah’tan başka ilah olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın resûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı (tastamam) vermen, ramazan orucunu (eksiksiz) tutman, yoluna güç yetirebilirsen Kâbe’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdu. Adam: Doğru söyledin dedi. Onun hem sorup hem de tasdik etmesi tuhafımıza gitti. Adam: Şimdi de imanı anlat bana, dedi. Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem: “Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine iman etmendir” buyurdu.

Adam tekrar:

Doğru söyledin, diye tasdik etti ve: Peki ihsan nedir, onu da anlat, dedi. Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem: “İhsan, Allah’a onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdu.

Adam yine:

Doğru söyledin dedi, sonra da: Kıyâmet ne zaman kopacak? diye sordu.

Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem:

“Kendisine soru yöneltilen, bu konuda sorandan daha bilgili değildir” cevabını verdi.

Adam:

O halde alâmetlerini söyle, dedi.

Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem:

“Annelerin, kendilerine câriye muamelesi yapacak çocuklar doğurması, yalın ayak, başı kabak, çıplak koyun çobanlarının, yüksek ve mükemmel binalarda birbirleriyle yarışmalarıdır ” buyurdu.

Adam, (sessizce) çekip gitti. Ben bir süre öylece kalakaldım. Daha sonra Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem:

“Ey Ömer, soru soran kişi kimdi, biliyor musun?” buyurdu. Ben: Allah ve Resûlü bilir, dedim.

Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem:

“O Cebrâil’di, size dininizi öğretmeye geldi” buyurdu.
Müslim, Îmân 1, 5. Ayrıca bk. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16; Nesâi, Mevâkît 6; İbni Mâce, Mukaddime, 9