No | Hadis Metni | Kaynak |
8694 | Fitne gelir savrulur. Heva ve sabrı da beraber getirir. Kim hevaya tabi olursa onun fitnesi siyah (kara) olur. Kim de sabra tabi olursa, onun fitnesi ak (nur) olur. | Ramuz el e-hadis, 105. sayfa, 9. hadis |
8701 | Kâfir Cehennemde büyür. O kadar ki, bir azı dişi Uhud dağı kadar olur. onun cesedinin bu dişe göre büyüklüğü, sizden birinizin cesedinin azı dişine nisbeti gibidir. | Ramuz el e-hadis, 105. sayfa, 16. hadis |
8702 | Kâfirin dili kıyamette iki fersah (24.000 adım) arkadan gelir. Yani o kadar sarkar ki, herkes onu çiğner. | Ramuz el e-hadis, 105. sayfa, 17. hadis |
8703 | Kafir, bir iş hususunda Allah'a dua eder, hemen yerine getirilir. Mü'min dua eder, hemen yerine getirilmez. Melâike bundan endişeye düşer. Allah buyurur ki: "Ben kâfire icabet ettim. Şunun için ki, Ben kâfire ve sesine gazab ederim. Benden duasını kessin ve Beni anmasın diye veririm. Mü'mine gelince, ağır davranırım. Benden ve Beni zikretmesinden kesilmesin diye. Çünkü Ben onu ve onun tazarruunu severim." | Ramuz el e-hadis, 105. sayfa, 18. hadis |
8707 | Hiç şüphe yok ki, Kerim oğlu, Kerim oğlu, Kerim oğlu Kerim, İbrahim (a.s.) oğlu, İshak (a.s.) Yakup (a.s.) oğlu, Yusuf (a.s.) dır. Eğer Ben onun kadar hapiste olsaydım, son davete icabet ederdim. Rahmet Lut (a.s.) üzerine olsun ki, "Kuvvetli bir duvar (sığınak) bulsaydım ona sığınırdım" dedi. Ondan sonra Allah, Nebilerini bu hale düşürmedi, kavimlerine hâkim gönderdi. | Ramuz el e-hadis, 106. sayfa, 3. hadis |
8716 | Mü'min kabirden çıkınca, onun ameli kendisine güzel bir şekilde görünür. Ve o mü'min yemin ederek ona sorar ki, "Sen kimsin? Sadıka benziyorsun?" O da: "Senin amelinim" der. Ve o kimseye Cennete kadar rehberlik eder. Kâfir ise kabirden çıktığında fena bir kimse gelir ve kâfir ona sorar: "Sen kimsin?" O da: "Ben senin amelinim" der. Ve ona Cehenneme kadar arkadaşlık eder. | Ramuz el e-hadis, 106. sayfa, 12. hadis |
8718 | Mü'mine hastalık gelip, Allah onu iyi ettiğinde, bu müminin günahlarına kefaret ve ilerisi için ders olur. Münafık ise, hasta olup iyi olduğunda, bağlanıp salıverilen deva gibi kalkar. O niçin bağlandığını ve niçin salıverildiğini bilmez. | Ramuz el e-hadis, 107. sayfa, 2. hadis |
8720 | Allah uğrunda birbirlerini sevenler, Arşı Alânın gölgesinden başka gölge olmayan bir zamanda (kıyamette) onun altında gölgelenir. Diğer insanlar korkar, onlar korkmazlar. Diğer insanlar dehşette kalır, onlar kalmazlar. | Ramuz el e-hadis, 107. sayfa, 4. hadis |
8724 | Cennetlik bir kadının baldırının beyazlığı, yetmiş kat elbise altından bile görünür. Hatta içindeki iliği dahi görülür. Allah (z.c.hz.) bunu "yakutla" teşbih etti, oradan anlayın. Yakut öyle bir taştır ki, içinden bir iplik geçirsen onu görürsün. | Ramuz el e-hadis, 107. sayfa, 8. hadis |
8730 | İnsanlarla alay edenlere, kıyamette Cennet kapısı açılır, "Gel" denir. Gelince kapı kapanır. Sonra başka bir kapı açılır. Yine, "gel, gel" denir. Gelince o da kapanır. Bunu o kadar tekrar ederler ki, (alayının her biri için ) artık "gel, gel" derler ama, onun gelecek hali kalmaz. | Ramuz el e-hadis, 108. sayfa, 2. hadis |