Arama Sonuçları Ya Cebrail

Hızlı Erişim Linki: https://www.hadisarabul.com/hadisbul/24592-Ya-Cebrail/20

NoHadis MetniKaynak
11956 Miraç gecesi bir kavme rastladım, dudakları ateşten bir makasla kırpılıyordu. Kimdir diyerek Cebrail (a.s.)'a sordum Dedi ki: "Ehli dünYadan herkese iyilik emreden, fakat kendileri YapmaYan hatiplerdir. Kitabı okudukları halde idrak etmezler."Ramuz el e-hadis, 392. sayfa, 13. hadis
12738 Adem (a.s.) Cennetten Hind diYarına indi ve Yalnızlık duydu. Cebrail (a.s.) indi, ona ezan okudu. "Allahuekber, Allahu ekber. Eşhedü enla ilahe illallah. (2 kere) Eşhedü enne Muhammeden Resulallah (2 kere)". Adem (a.s.) dedi ki: "Muhammed (s.a.s.) kim?" Cebrail (a.s.) cevap verdi: "Oğullarından gelen en son Peygamber."Ramuz el e-hadis, 451. sayfa, 6. hadis
12764 Cebrail (a.s) indi de dedi ki: Ya Muhammed (s.a.v) Allah (z.c.hz.) sana selam ediyor ve buyuruyor ki "Her ümmet kıYamette susuzluk görecek, Yanlız Ebubekir (r.a), Ömer (r.a) Osman(r.a) ve Ali (r.a)ı sevenler müstesna."Ramuz el e-hadis, 454. sayfa, 1. hadis
13275 Ya Hasan, müşrikleri hicvet, Cebrail (a.s) seninle beraberdir. Ashabım silahla harb ederken sende dilinle harb et.Ramuz el e-hadis, 496. sayfa, 7. hadis
13380 Cebrail (a.s.)'a emrolunur, her sabah nur derYasına iyice girer. Sonra çıkar ve iyi silkinir. Ondan yetmiş bin damla düşer ve Allah her damladan bir melek Yaratır. Bunlar Beyti Mamuru ziYaret ederler, orada namaz kılarlar, sonra dilediği yere kadar giderler de tesbihlerine kıYamete kadar devam ederler.Ramuz el e-hadis, 506. sayfa, 4. hadis
14246

. Enes İbni Mâlik radıYallahu anh şöyle dedi.

Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem’in hastalığı ağırlaşınca sıkıntıları çoğaldı. Durumu gören Fâtıma radıYallahu anhâ:

Vah babacığım, ne büyük sıkıntın var! dedi. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem: “(Kızım), bugünden sonra babanın sıkıntısı olmaYacak” buyurdu.

Resûl-i Ekrem sallallahu aleyhi ve sellem vefat edince, bu defa Fâtıma radıYallahu anhâ:

Allah’ın çağrısına icâbet eden babacığım vah, mekânı Firdevs cenneti olan babacığım vah, kara haberini ancak dostu Cebrail’le paylaşacağımız babacığım vah, diye ağladı.

Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’in defninden sonra da Hz. Fâtıma duygu ve üzüntülerini şöyle dile getirdi:

Resûlullah’ın üzerine (çarçabuk) toprak atmaYa eliniz nasıl vardı, gönlünüz nasıl râzı oldu?
Buhârî, Me âzî 83. Ayr ca bk. ibni Mâce, Cenâiz 65
14278

Ömer İbnü’l-Hattâb radıYallahu anh şöyle dedi:

Bir gün Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’in huzurunda bulunduğumuz sırada, elbisesi beYaz mı beYaz, saçları siYah mı siYah, yoldan gelmiş bir hali olmaYan ve içimizden kimsenin tanımadığı bir adam çıkageldi. Peygamber’in Yanına sokuldu, önüne oturdu, dizlerini Peygamber’in dizlerine daYadı, ellerini (kendi) dizlerinin üstüne koydu ve:

Ey Muhammed, bana İslâm’ı anlat! dedi.

Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem:

“İslâm, Allah’tan başka ilah olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın resûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı (tastamam) vermen, ramazan orucunu (eksiksiz) tutman, yoluna güç yetirebilirsen Kâbe’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdu. Adam: Doğru söyledin dedi. Onun hem sorup hem de tasdik etmesi tuhafımıza gitti. Adam: Şimdi de imanı anlat bana, dedi. Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem: “Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine iman etmendir” buyurdu.

Adam tekrar:

Doğru söyledin, diye tasdik etti ve: Peki ihsan nedir, onu da anlat, dedi. Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem: “İhsan, Allah’a onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdu.

Adam yine:

Doğru söyledin dedi, sonra da: Kıyâmet ne zaman kopacak? diye sordu.

Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem:

“Kendisine soru yöneltilen, bu konuda sorandan daha bilgili değildir” cevabını verdi.

Adam:

O halde alâmetlerini söyle, dedi.

Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem:

“Annelerin, kendilerine câriye muamelesi Yapacak çocuklar doğurması, Yalın aYak, başı kabak, çıplak koyun çobanlarının, yüksek ve mükemmel binalarda birbirleriyle Yarışmalarıdır ” buyurdu.

Adam, (sessizce) çekip gitti. Ben bir süre öylece kalakaldım. Daha sonra Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem:

“Ey Ömer, soru soran kişi kimdi, biliyor musun?” buyurdu. Ben: Allah ve Resûlü bilir, dedim.

Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem:

“O Cebrâil’di, size dininizi öğretmeye geldi” buyurdu.
Müslim, Îmân 1, 5. Ayrıca bk. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16; Nesâi, Mevâkît 6; İbni Mâce, Mukaddime, 9