No | Hadis Metni | Kaynak |
11718 | Allah bir kula bir nimet verirde, o kul da "Elhamdülillah" derse, nimetin şükrünü eda etmiş olur. Eğer ikinci defa söylerse sevabı tazelenir. Üçüncü defa söylerse, Allah onun günahlarını mağfiret eder. | Ramuz el e-hadis, 372. sayfa, 7. hadis |
11765 | Yeryüzünde bir müslüman yoktur ki, farz namaz için layıkı ile abdest alsın da, o gün ayaklarının yürüdüğü, ellerinin tuttuğu, gözlerinin baktığı, kulaklarının dinlediği, dilinin söylediği, nefsinin arzulamadığı fena şeyler mağfiret olmasın. | Ramuz el e-hadis, 376. sayfa, 3. hadis |
11808 | Bir müslümana bir musibet isabet ederde o mahzun olur ve "İnnâ lillâhi ve innâ ileyhi râciûn" derse, Allah meleklere şöyle buyurur: "Ben onun yüreğini sızlattım, o sabırla karşıladı ve sevap umdu, onun sevabını Cennet kılın." Ve o kimse musibeti hatırlayıp o sözü her defasında tekrar ederse, Allah da ona ecrini yeniler. | Ramuz el e-hadis, 380. sayfa, 6. hadis |
11838 | Hiç bir genç yoktur ki, dünyanın lezzetini ve lehvini terk etsin ve gençliğinde Allah'ın ibadetiyle meşgul olsun da, Allah ona yetmiş iki sıddık sevabı vermesin. Allah Teala ona şöyle buyurur: "Ey şehvetini terk eden, gençliğini Benim için harcayan genç, sen Benim indimde meleklerimin bazısı gibisin." | Ramuz el e-hadis, 383. sayfa, 2. hadis |
11853 | Hiç bir kul yoktur ki, din kardeşini Allah için ziyarete gelsin de, semadan bir melek: "Hoş ettin ve Cennet sana helal oldu" demesin. Aziz ve Celil olan Allah arşının melekutunda şöyle buyurur: "Kulum Beni ziyarete geldi. Bana onu ağırlamak düşer ve onun mükafatı da Cennetten başka ziyafetlik olamaz." | Ramuz el e-hadis, 384. sayfa, 3. hadis |
11861 | "Lâ ilâhe illallahu Vallâhu Ekber" diyen hiç bir kul yoktur ki, Allah onun dörtte birini Cehennemden azad etmesin. Şayet iki defa söylerse tamamını Cehennemden azad eder. | Ramuz el e-hadis, 384. sayfa, 11. hadis |
11882 | Hiç bir kavim yoktur ki, Allah rızasını taleb ederek Aziz ve Celil olan Allah'ı zikretsinler de, semadan bir münadi onlara şöyle nida etmesin; "Mağfur olarak kalkınız, seyyiatınız hasenata tebdil edilmiştir." | Ramuz el e-hadis, 386. sayfa, 10. hadis |
11885 | Bir mü'minin kalbine sürur vermiş bir mü'min yoktur ki, o sürurdan Allah, Allah'a ibadet eden, Onu temcid eden, Onu tevhid eden bir melek yaratmasın. Bu mü'min kabrine girince o, mü'mine verdiği sürur gelir ve "beni tanıdın mı?" der o da: "Sen kimsin?" der. O da şöyle cevap verir: "Ben filana verdiğin sürurum. Ben bugün senin yanlızlığında enîsin olacağım, suallerine yardım edeceğim ve sana o sabit sözü unutturmayacağım, mahşerde seninle beraber olacağım. Rabbına senin için şefaatta bulunacağım ve Cennette de yerini sana göstereceğim." | Ramuz el e-hadis, 387. sayfa, 2. hadis |
11916 | Seni Beni dinlemene, sana sabaha çıktığında ve akşama ulaştığında şöyle söylemeni tavsiye etmeme ne mani oluyor? "Ya hayyu ya kayyum, birahmetike esteğîsu aslih lî ve şe'nî küllihî ve lâ tekilnî ilâ nefsî tarfete aynin" (Ya Hayyu ya Kayyum Rahmetinden istimdad ederim. Bütün işimi islah et ve beni göz açıp kapayacak kadar bir zaman bile nefsime bırakma) | Ramuz el e-hadis, 389. sayfa, 9. hadis |
11943 | Bu ümmetin misali şu dört kimsenin misaline benzer: Allah'ın kendisine mal ve ilim verdiği adam gibi ki, ilmi ile amel eder, malının hakkını öder. Allah'ın kendisine ilim verip mal vermediği adam gibi ki o şöyle der: "Şunun malının benzeri benim olsaydı onunla amel ederdim." Bu adamın durumu amel edenin misalidir ki, her ikiside ecirde müsavidir. Allah'ın kendisine mal verip ilmi vermediği adam ki, o malını berbat eder ve hakkını gayriye harcar. Bir adam da vardır ki, Allah ona ilim de mal da vermemiştir. O şöyle söyler: "Benim de olsaydı bende şöyle harcandım" Bunun durumuda malını berbat eden kimseye benzer ki, bunlarda günahta müsavidir. | Ramuz el e-hadis, 391. sayfa, 13. hadis |