No | Hadis Metni | Kaynak |
8050 | Sizden biri oturup kardeşinden bir mesele sorduğunda, öğrenip anlamak için sorsun, onu taannüt (imtihan, meşakkat) için sormasın. | Ramuz el e-hadis, 58. sayfa, 5. hadis |
8054 | "Sübhanellah" dediğinde sen Allah'ı zikretmiş olursun. Allah da seni anar. "Elhamdülillah" dediğinde, Allah'a şürketmiş olursun. O da sana ihsanını artırır. "Lâ ilâhe illallah" dediğinde, işte o öyle bir kelimei tevhiddir ki, kim bu kelimeyi şekSiz, tereddüdsüz, kibirSiz ve zulüm yapmaksızın söylerse, Allah onu ateşten azad eder. | Ramuz el e-hadis, 58. sayfa, 9. hadis |
8056 | Namaza kalktığınızda saflarınızı düzeltiniz, boşlukları doldurun. Muhakkak ki Ben Sizi arkamdan da görürüm. | Ramuz el e-hadis, 58. sayfa, 11. hadis |
8057 | Siz kadınlardan biri, kölesini "Mükateb" hale getirirse (Köle, belli bir para karşılığ hür olacak ise) anlaşmadaki miktardan köle üzerinde bakiye kaldığı müddetçe, köle kadına bakabilir. Tam ödediğinde ise artık onunla ancak hicab arkasından konuşabilir. | Ramuz el e-hadis, 58. sayfa, 12. hadis |
8058 | Kıyamet günü olduğunda Allah alimleri toplar ve onlara şöyle buyurur: "Ben Sizin kalblerinize hikmeti, Size azab etmek kasdı ile, tevdi etmiş değilim. Haydi Cennete giriniz." | Ramuz el e-hadis, 58. sayfa, 13. hadis |
8070 | Kıyamet günü olduğunda Allah Teala bu ümmet için yeşil zümrütten bir çadır kurdurur da sonra bir münadi ile şöyle nida ettirir: "Ey ümmeti Muhammad (s.a.s.), muhakkak ki Allah Sizi affetti. Öyleyse Siz de birbirinizi affedin de hesaba gelin. | Ramuz el e-hadis, 59. sayfa, 10. hadis |
8073 | Sizden birisi güneşli bir günde, üzerinden gölge çekilip vücudundan bir kısmı güneşte kalırsa oradan kalksın. (Vücudunun bir kısmı güneşte bir kısmı gölgede kalmasın.) | Ramuz el e-hadis, 59. sayfa, 13. hadis |
8074 | Sizden biri abdestli iken yemek yerse, yeniden abdest alması gerekmez. Şu kadar var ki, deve sütü içmiş olursa ağzını su ile çalkalasın. | Ramuz el e-hadis, 59. sayfa, 14. hadis |
8080 | Sizden biri, fakr u zarurette iken önce nefsinden başlasın, artarsa aile efradına, daha artarsa akrabalarına, daha da artarsa şuna buna versin.(Kendi zarurette iken önce başkasına vermesin) | Ramuz el e-hadis, 60. sayfa, 4. hadis |
8081 | Kıyamet günü olduğunda, "Altmış yaşındakiler nerededir?" diye nida olunur. Bu öyle bir ömürdür ki, Allah Teala bu hususta: "Öğüt alacak kişinin alabileceği kadar bir ömür ile Sizi yaşatmadık mı?" diye buyurmuştur. | Ramuz el e-hadis, 60. sayfa, 5. hadis |