No | Hadis Metni | Kaynak |
13417 | Kıyamet gününde, Cehennemden bir boyun uzanır. Bu der ki: "Benim hakkım şu üç sınıftır; İnAtçı, zalim Allah'a şirk koşanlar, haksız yere adam öldürenler." | Ramuz el e-hadis, 509. sayfa, 8. hadis |
13420 | Ehli Cennetten bir adam, dört bin bakire, sekiz bin dul ve yüz huri ile tezevvüc eder. Bunlar her yedi günde bir toplanır ve mislini mahlukAtın duymadığı korunmuş bir sesle şöyle derler: "Biz ebediyiz, fena bulmayız. Biz nimetlendirilmişleriz, zelil olmayız. Biz razı kimseleriz kızmayız. Biz ikamet ehliyiz, göç görmeyiz. Müjdeler olsun bizim efendimiz olana, bizim kendisinin olduğumuz kimseye." | Ramuz el e-hadis, 510. sayfa, 1. hadis |
13433 | Sizden birinin her mafsalı başına her gün bir sadaka icab eder. Her namaz ona sadakadır. Oruç sadakadır, hac sadakadır, tesbih sadakadır, tekbir sadakadır, tahmid sadakadır. Sizden birinin "duha"nın iki rek'Atını kılması bunların yerine kafi gelir. | Ramuz el e-hadis, 511. sayfa, 5. hadis |
13434 | Allah (z.c.hz.) şu üç kavme güler (razı olur): Namaz safına duran cemaAte, arkadaşları ile beraber mukAtele eden adama ve gecenin karanlığında (uykusundan kalkıp) kıyam eden adama. | Ramuz el e-hadis, 511. sayfa, 6. hadis |
13446 | Sizden biri başının arkası üstüne uyuduğu zaman şeytan üç düğüm Atar. Her düğümü yerine sağlamlaştırmak için de "uzun gece boyunca uyu diyerek" eliyle vurur. Eğer o kimse uyanır da Allah'ı zikrederse bir düğüm çözülür, abdest alırsa bir düğüm daha çözülür. Eğer namaz kılarsa bütün düğümleri çözülmüş olarak, o neşeli bir şekilde ve ferah bir gönülle sabahlar. Yoksa mahzun bir kalbe ve tembel olarak sabaha çıkar. | Ramuz el e-hadis, 512. sayfa, 7. hadis |
13459 | Nâ hak yere öldürülen adam, kıyamette yol üzerinde oturtulur ve kAtili geçerken onu yakalar ve der ki: "Yarabbi bu adam benim oruç ve namazımı kesti." Sonra kAtil de, ona emir veren de azab olunur. | Ramuz el e-hadis, 513. sayfa, 8. hadis |
13485 | Allah (z.c.hz.) buyurur: "Bir kimse mahlukAtımdan zaif bir kimseye bir iyilikte bulunur da, onun da kendisini mükafAtlandırmaya gücü yetmezse, ona karşılık kendisini mükafAtlandıracak olan bizzAt Ben olurum." | Ramuz el e-hadis, 516. sayfa, 6. hadis |
13487 | Allah (z.c.hz.) buyurur: "Benden ötürü birbirine sevgi gösterenlere Benim muhabbetim haktır. Benden ötürü birbirlerini ziyaret edenlere Benim muhabbetim haktır. Benden ötürü birbirlerine bezledenlere Benim muhabbetim haktır. Benden ötürü birbirlerine olan nezirlerine sadakAt gösterenlere muhabbetim haktır. Benden ötürü birbirlerine yardım edenlere muhabbetim haktır." Bir mü'min erkek veya mü'mine kadın yoktur ki, sulbünden buluğa ermemiş üç evladı Allah'a takdim etsin de, o çocuklara rahmetinin fazlı sebebiyle, kendilerini Cennete sokmasın, bu olmaz. | Ramuz el e-hadis, 516. sayfa, 8. hadis |
13489 | Allah (z.c.hz.) buyurur: "Ben namazı, azametim için tevazu eden, halkıma kibir etmeyen, gününü zikir ile geçiren, günahına mu'sır olmayıp istiğfarla yAtan, aç doyuran, garibi koruyan, küçüğe merhamet eden, büyüğe saygı gösteren kimseden kabul ederim. İşte o Benden isterse Ben ona veririm. Bana dua ederse kabul ederim. Bana tazarru ederse ona merhamet ederim. Benim nazarımda onun misali, Cennetlerde firdevs misalidir ki, meyvaları bozulmaz ve hali değişmez." | Ramuz el e-hadis, 517. sayfa, 2. hadis |
13529 | Efendimiz (s.a.v.) iri yapılı, azametli idi ve yüzü ayın ondördü gibi parlardı. Ortadan uzun, başı büyücek, saçı mutedil kıvırcık idi. Saçı bazen kulak yumuşağını geçer, rengi parlak, alnı geniş, kaşları ince ve gür idi. İki kaşı arasında bir damar gazab halinde kabarırdı. Burnu ince, hafif mukavves, sakalı sık, yanakları hafif, ağzı geniş, dişleri seyrek ve lAtif idi. Boynundan göbeğine hafif kıllı, boynu gümüş parlaklığında yapma bebek gibi, yapısı bedenlice ve endamlı idi. Göğsü karnı birdi. Göğsü geniş, omuzları açık, mafsalları ince, soyunduğunda bedeni nur gibi idi. Göğüs kemiğinden göbeğine kadar, tüyden ince bir hAt bulunurdu. Meme ve karnında tüy yoktu. Kolları, omuzları ve göğsünün yukarı kısmı kıllı idi. Bilekleri uzun, avucu geniş, uzun saçları lüle gibi idi. El ve ayak parmakları etli, parmakları uzun, ayağının çukuru mutedil, üstü üzerinde su durmayacak derecede düzdü. Yürürken öne meyilli düz yürür, yürüyüşü mütevazı ve seri ve de yüksek bir yerden dökülen su gibi idi. Döndüğünde bütün vücudu ile dönerdi. Sükut halinde yere bakışı semaya nazarından fazla olurdu ve ekser bakışı mülahazalı idi. Yürürken ashabını önüne kAtardı. Karşılaşmada selamı ilk önce kendileri verirdi. | Ramuz el e-hadis, 520. sayfa, 8. hadis |