No | Hadis Metni | Kaynak |
13432 | Hapşırma, üç defaya kadar teşmit edilir, "Yerhamükellah" denilir. (Şayet elhamdülillah derse) Eğer fazla hapşırırsa istersen teşmit et, istersen sus. | Ramuz el e-hadis, 511. sayfa, 4. hadis |
13434 | Allah (z.c.hz.) şu üç kavme güler (razı olur): Namaz safına duran cemaate, arkadaşları ile beraber mukatele eden adama ve gecenin karanlığında (uykusundan kalkıp) kıyam eden adama. | Ramuz el e-hadis, 511. sayfa, 6. hadis |
13487 | Allah (z.c.hz.) buyurur: "Benden ötürü birbirine sevgi gösterenlere Benim muhabbetim haktır. Benden ötürü birbirlerini ziyaret edenlere Benim muhabbetim haktır. Benden ötürü birbirlerine bezledenlere Benim muhabbetim haktır. Benden ötürü birbirlerine olan nezirlerine sadakat gösterenlere muhabbetim haktır. Benden ötürü birbirlerine yardım edenlere muhabbetim haktır." Bir mü'min erkek veya mü'mine kadın yoktur ki, sulbünden buluğa ermemiş üç evladı Allah'a takdim etsin de, o çocuklara rahmetinin fazlı sebebiyle, kendilerini Cennete sokmasın, bu olmaz. | Ramuz el e-hadis, 516. sayfa, 8. hadis |
13529 | Efendimiz (s.a.v.) iri yapılı, azametli idi ve yüzü ayın ondördü gibi parlardı. Ortadan uzun, başı büyücek, saçı mutedil kıvırcık idi. Saçı bazen kulak yumuşağını geçer, rengi parlak, alnı geniş, kaşları ince ve gür idi. İki kaşı arasında bir damar gazab halinde kabarırdı. Burnu ince, hafif mukavves, sakalı sık, yanakları hafif, ağzı geniş, dişleri seyrek ve latif idi. Boynundan göbeğine hafif kıllı, boynu gümüş parlaklığında yapma bebek gibi, yapısı bedenlice ve endamlı idi. Göğsü karnı birdi. Göğsü geniş, omuzları açık, mafsalları ince, soyunduğunda bedeni nur gibi idi. Göğüs kemiğinden göbeğine kadar, tüyden ince bir hat bulunurdu. Meme ve karnında tüy yoktu. Kolları, omuzları ve göğsünün yukarı kısmı kıllı idi. Bilekleri uzun, avucu geniş, uzun saçları lüle gibi idi. El ve ayak parmakları etli, parmakları uzun, ayağının çukuru mutedil, üstü üzerinde su durmayacak derecede düzdü. Yürürken öne meyilli düz yürür, yürüyüşü mütevazı ve seri ve de yüksek bir yerden dökülen su gibi idi. Döndüğünde bütün vücudu ile dönerdi. Sükut halinde yere bakışı semaya nazarından fazla olurdu ve ekser bakışı mülahazalı idi. Yürürken ashabını önüne katardı. Karşılaşmada selamı ilk önce kendileri verirdi. | Ramuz el e-hadis, 520. sayfa, 8. hadis |
13593 | Uyumak istediklerinde sağ ellerini yanaklarının altına kor ve sonra üç defa "Allahümme gınî azâbeke yevme teb'asü ibâdeke": (Yarabbi kullarını baas ettiğinde Beni azabından koru) buyururlardı. | Ramuz el e-hadis, 524. sayfa, 12. hadis |
13601 | Namaza başladıklarında önce: "Subhaneke Allahümme ve bihamdike ve tebareke kesmüke ve teala ceddüke ve lâ ilâhe gayrüke": (Allahım Seni Hamd ederek tesbih ederim, Senin ismin ne yücedir, azametin de yücedir. Senden başka ilah yoktur) buyururlardı. | Ramuz el e-hadis, 525. sayfa, 5. hadis |
13607 | Rahatsızlık hissettiklerinde "muavezeteyni" okur, ellerine üfler ve vücuduna sürerdi. | Ramuz el e-hadis, 525. sayfa, 11. hadis |
13609 | Rahatsızlıklarında bir avuç çörek otu alıp ağızlarına kor ve bal ile su içerlerdi. | Ramuz el e-hadis, 525. sayfa, 13. hadis |
13621 | İftar ettiklerinde şöyle buyururlardı: "Allahümme leke sumtü ve ala rızkike eftartü" (Allahım ancak senin için oruç tuttum ve Senin verdiğin rızıkla iftar ettim.) | Ramuz el e-hadis, 526. sayfa, 9. hadis |
13625 | İftar ettiği zaman şöyle buyururdu: "Hamd olsun o Allah'a ki, bana yardım etti de oruç tuttum. Ve bana rızık verdi de iftarımı açtım." | Ramuz el e-hadis, 527. sayfa, 1. hadis |