Arama Sonuçları Şu üç

Hızlı Erişim Linki: https://www.hadisarabul.com/hadisbul/25766-Su-uc/390

NoHadis MetniKaynak
14106 Muharremin onuncu (aşûre) günü oruç tutar ve onu emrederlerdi.Ramuz el e-hadis, 557. sayfa, 1. hadis
14109 Zilhiccenin dokuzuncu gününü, aşûre gününü ve her aydan üç günü oruçla geçirirlerdi. Ayın ilk Pazartesi, Perşembe ve diğer Cuma'nın Pazartesi gününü tutarlardı.Ramuz el e-hadis, 557. sayfa, 4. hadis
14125 Taze hurma bulundukça onunla iftar etmek hoşuna giderdi. Taze hurma olmazsa kuru hurma ile orucunu bozardı. Ve bir, üç, beş, yedi olmak üzere tek olarak yerdi.Ramuz el e-hadis, 558. sayfa, 1. hadis
14129 Duayı ve istiğfarı üçer defa yapmak hoşuna giderdi.Ramuz el e-hadis, 558. sayfa, 5. hadis
14142 Ashabı Kiramına, humma ve bütün ağrılara karşı şu duayı okumalarını öğretirlerdi: "Bismillahil kebîr, eûzübillahil Azîm min şerri külli ırkın neârin, ve min şerri harrin nar." (Büyük Allah adıyla, atan her damarın şerrinden ve ateşin hararetinin verdiği zarardan yüce Allah'a sığınırım"Ramuz el e-hadis, 558. sayfa, 18. hadis
14167 Oruçlu iken sürmelenirlerdi.Ramuz el e-hadis, 560. sayfa, 5. hadis
14181 Suallerden hoşlanmazlardı. (Fitneyi mucip sualleri de ayıplardı) Ancak Ebu Ruzeyn'in sualleri hoşuna gider ve ona icabet ederlerdi.Ramuz el e-hadis, 561. sayfa, 4. hadis
14197 Sarıklarının altında ve sarıksız olarak kalansüve giyerler, o olmadan da sarık sararlar, Yemen mamulü takke de giyerlerdi ki, beyaz bir serputşu. Keza harpte kulaklarına kadar o serpuşun uçları inerdi. Çok kere namaz kılarken, kalansüveyi çıkarıp, sütre olarak önlerine koydukları olurdu. Silahına, atına ve eşyasına isim vermek adet-i seniyelerinden idi.Ramuz el e-hadis, 562. sayfa, 2. hadis
14222

Cennetle müjdelenen on sahâbîden biri olan Ebû İshâk Sa`d İbni Ebû Vakkâs radıyallahu anh şöyle dedi:

Vedâ Haccı yılında (Mekke’de) yakalandığım şiddetli bir hastalık dolayısıyla Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem ziyâretime geldi. Ona:

Yâ Resûlallah! Gördüğün gibi çok rahatsızım. Ben zengin bir adamım. Birkızımdan başka mirasçım da yok. Malımın üçte ikisini sadaka olarak dağıtayım mı? diye sordum.

Hz. Peygamber:

“Hayır”, dedi. Yarısını dağıtayım mı? dedim. Yine: “Hayır”, dedi. Ya üçte birine ne buyurursun, yâ Resûlallah? diye sordum. “Üçte birini dağıt! Hatta o bile çok. Mirasçılarını zengin bırakman, onları muhtaç bırakıp da halka avuç açtırmaktan hayırlıdır. Allah rızâsını düşünerek yaptığın harcamalara, hatta yemek yerken eşinin ağzına verdiğin lokmalara varıncaya kadar hepsinin mükâfatını alacaksın” buyurdu.

Sa`d İbni Ebû Vakkâs sözüne devamla dedi ki:

Yâ Resûlallah! Arkadaşlarım gidipte ben kalacak mıyım? (burada ölecekmiyim?) diye sordum. “Hayır, sen burada kalmayacaksın. Allah rızâsı için güzel işler yaparak yükseleceksin. Allah’tan öyle umuyorum ki, daha nice yıllar yaşayarak kimi insanlar (mü’minler) senden fayda, kimileri de (kâfirler) zarar görecektir.

Allahım! Ashâbımın (Mekke’den Medine’ye) hicretini tamamla! Onları geri döndürüp hicretlerini yarım bırakma! Acınacak durumda olan Sa`d İbni Havle’dir” buyurdu.

Bu sözleriyle Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem, Sa`d İbni Havle’nin Mekke’de ölmesine üzüldüğünü ifade etti.

Buhârî, Cenâiz 36, Vesâyâ 2, Nefekât 1, Merdâ 16, Daavât 43, Ferâiz 6 ; Müslim, Vasıyyet 5. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Ferâiz 3; Tirmizî, Vesâyâ 1; Nesâî, Vesâyâ 3; İbni Mâce, Vesâyâ 5
14224

Ebû Mûsâ Abdullah İbni Kays el-Eş`arî radıyallahu anh şöyle dedi:

Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’e:

Biri cesaretini göstermek, diğeri milletini korumak, öteki kendine yiğitadam dedirtmek için savaşan kimselerden hangisi Allah yolundadır? diye soruldu.

Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şu cevabı verdi:

“Kim, İslâmiyet daha yüce olsun diye savaşıyorsa, o Allah yolundadır.”

Buhârî, İlim 45, Cihad, 15, Farzu’l-humüs 10, Tevhîd 28; Müslim, İmâre 150, 151. Ayrıca bk. Tirmizî, Fezâilü’l-cihad 16; Nesâî, Cihad 21; İbni Mâce, Cihad 13