No | Hadis Metni | Kaynak |
8422 | Kur'an on vecih (kesim) üzerine indirildi. Bunlar: Korkutucu, Müjdeleyici, Nâsih, Mensuh, Nasihat, Temsil, Muhkem, Müteşabih, Helâli bildiren ve Haramı bildiren ayetlerdir. | Ramuz el e-hadis, 84. sayfa, 2. hadis |
8456 | Allah (z.c.hz.) sizi üç halden emin etti: Size Peygamber beddua edip de mahvolacak değilsiniz. Ehli küfür sizi mahvedecek kadar galebe edecek değil. Dalâlet üzerinde ittifak edecek değilsiniz. Allah (z.c.hz.)'nin eli (rahmeti) cemaatle beraberdir. Müslümanların çoğunluğuna tabi olun. Ayrılan Cehenneme ayrılır. Sizi bu üç şeyden emin etti ve şu üç şeyden ise korkuttu: Duhan, mü'mini nezle gibi tutar, kâfiri ise şişirtir ve mafsallarını çıkartır. Dabbe, Deccal (ki bütün Peygamberler bunun şerrinden Allah'a sğınmışlardır.) | Ramuz el e-hadis, 86. sayfa, 5. hadis |
8482 | Allah (z.c.hz.) buyurdu: "Biz malı insana ibadet için ihsan ettik. Namazını kılsın, zekâtını versin." Bu Adem oğlu bir vadiye sahip olunca ister ki, ikincisine de sahip olsun. İkincisine sahip olunca ister ki, üçüncüsüne de sahip olsun. Adem oğlunun karnını toprak doldurur. Sonra bir kısmına Allah tevbe nasib eyler. | Ramuz el e-hadis, 88. sayfa, 8. hadis |
8485 | Allah (z.c.hz.) şu üç şeyi mekruh kıldı: Kur'an okurken konuşmayı, Yüksek sesle dua etmeyi, Secdede dirsekleri yere yapıştırmayı. | Ramuz el e-hadis, 89. sayfa, 2. hadis |
8486 | Allah (z.c.hz.) sizin için şu üç şeyi mekruh gördü: Kıl-ü kâl ve çok sual sormak, mal telef etmek ve müracaatı reddetmek, kızları diri gömmek ve anaya asi olmak. | Ramuz el e-hadis, 89. sayfa, 3. hadis |
8490 | Allah (z.c.hz) üç şeyden başkasını eli ile yaratmadı. Diğerleri, "Ol" dedi, hemen oldu. Levhin kalemi, Adem (a.s.), Cenneti Firdevs. Ve bu Cennete buyurdu ki: "Hasis, sende, Bana komşu olamaz. Deyyus (ırzını kıskanmıyan) senin kokunu bile duyamaz." (ki bu Cennetin kokusu beş yüz yıllık mesafeye gider.) | Ramuz el e-hadis, 89. sayfa, 7. hadis |
8491 | Allah (z.c.hz.) havarisi olmayan hiç bir Peygamber göndermedi. Bu yardımcılar, Peygamberlerinin arkasında Allah'ın dilediği kadar dururlar. Orada Allah'ın kitabı ve Nebisinin sünneti ile amel edilir. Ondan sonra Umera gelir. Bunlar kürsülerde otururlar. Bildiğiniz şeyleri söylerler. Reddettiğiniz şeyleri yaparlar. Onları gördüğünüz zaman, kendileri ile mücadele etmek her mü'mine borçtur. Fiilen, sözle veya kalbi ile mücadele etmek. Bunun gerisinde müslümanlık yoktur. | Ramuz el e-hadis, 89. sayfa, 8. hadis |
8496 | Allah (z.c.hz) şu üç taifeye güler (Hem hoşnut olur, hem taltif eder.): Namaz safındakilere, gece yarısı namaz kılanlara, saffı harbde fisebilillâh cihad edenlere. | Ramuz el e-hadis, 90. sayfa, 1. hadis |
8523 | Allah (z.c.hz.) hususi bir zümrenin ameli ile topluma âzab vermez. Şayet toplum, gücü yettiği halde, hususi zümreye aldırmaz ise, hepsine âzab eder. | Ramuz el e-hadis, 91. sayfa, 9. hadis |
8542 | Allah (z.c.hz.) üç kimseyi sever, üçüne de buğz eder. Sevdikleri kimseler: Fisebillâh gaza eden, sabırla ve ihtisapla (ecrini ümid ederek) ölünceye kadar harp eden; Eza eden komşusuna, Allah onu, elinden kurtarıncaya kadar sabreden; Bir cemaatle sefere çıkan, geceleyin uyku bastırıp inip uykuya yattıklarında kalkıp temizlenen ve Allah'dan ümid ve korku ile namaz kılan. Buğz ettiği kimseler ise: Başa kakıcı, hasis; Böbürlenen kibirli kimse; Çok yemin eden tacir. | Ramuz el e-hadis, 93. sayfa, 1. hadis |