No | Hadis Metni | Kaynak |
8198 | Ne zannedersiniz? Sizden birisinin evinin önünden bir nehir aksa da o kimse orada Her gün beş defa yıkansa, o kimsenin üzerinde kirden bir şey kalır mı? Dediler ki: "Hayır hiç bir şey kalmaz". Buyurdu ki: "Muhakkak ki "namaz" da, suyun kirleri gidermesi gibi, günahları giderir. | Ramuz el e-hadis, 67. sayfa, 14. hadis |
8203 | Dört şey Her kimde bulunursa halis münafık olur. Bir kimsede bunlardan birisi varsa, onda da nifaktan bir huy vardır. Bunu terketmeden mü'mini kamil olamaz: Konuşurken yalan söyler, vadinden hulfeder, ahdinde durmaz, muhasama ettiğinde haktan batıla meyleder. | Ramuz el e-hadis, 68. sayfa, 5. hadis |
8238 | Amellerin en dürüstü üç nevidir: Nefsinde insanlara karşı insaflı olmak, din kardeşini malında ayni derecede hak sahibi görmek, Her hal üzerinde Allah'ı zikretmek. | Ramuz el e-hadis, 71. sayfa, 4. hadis |
8258 | Cennet ehli üçtür: Adaletli ve tevfikatlı sultan, Akrabasına ve Her müslümana merhametli, rakik kalbli kimse, Hem fakir, hem afif, hem de sadaka veren kimse. Cehennem ehli de beş sınıftır: Tamahını gizleyemeyen hiyanet eden, Akşam sabah demeden, ehline veya malına Her muamelede oyun yapan, Aklı yok, kendine hakim değil, nefsine zebun, hiçbir şeye hayrı olmayan, kötü ahlâklı, fena lisanlı olan, Bu meyanda hasislik ve yalanı olan. | Ramuz el e-hadis, 72. sayfa, 8. hadis |
8275 | (Arkadaşlarımızdan birisi katil sebebiyle cehennemi hak etmişti.) "Ne yapalım?" dediler. Onun namına bir köle azad edin. Allah (z.c.hz.)onun Her bir azasına bir azasını cehennemden azad eder. | Ramuz el e-hadis, 73. sayfa, 11. hadis |
8404 | Sizlerden biriniz Her gün bin ayet okuyamaz mı? dediler, "Nasıl okuyalım?" "Elhakümüttekâsür"ü okuyamaz mı, buyurdular. | Ramuz el e-hadis, 82. sayfa, 8. hadis |
8578 | Arzlar, Her arz ile onu takip eden arz arası, 500 senelik mesafedir. Birincisi bir balık üzerindedir. Öyle bir balık ki, iki ucu gökte, balık kaya üzerinde, kayayı da bir melek tutuyor. İkinci arz tabakası ise havayı hapseden tabakadır. Allah (z.c.hz.) Ad kavmini helak edeceği zaman onun melaikesine emretti: "Bir delik aç" O da: "Bir öküz burnu kadar açayım mı?" dedi. Allah: "Hayır, o bütün insanları helaka yeter. Sen bir yüzük kadar aç." O rüzgar öyle bir rüzgardır ki, Allah Teala kitabında onun hakkında şu mealde buyurmuştu: "O rüzgar, uğradığı şeyi, çiğnenmiş ot parçası gibi yaptı." Üçüncü tabakada cehennem taşları vardır. Dördüncü tabakada cehennem kibritleri vardır. Dediler ki: "Cehennem için kibrit var mı?" Evet var, dedi. Allah'a yemin ederim ki, o Cehennemde kibritten öyle bir vadi var ki, oraya dağlar gönderilse erirdi. Beşinci tabakayı Cehennem yılanları teşkil ediyor. Onların ağızları kafirleri yalıyor, onda et bırakmıyor, sinir ve kemik kalıyor. Altıncı tabakada Cehennem akrebleri var. Onların en küçükleri katır kadardır. Kafirlere tekme vurur. Onu sokması, Cehennem ateşini unutturur. Yedinci tabakada iblis hapsedilmiştir. Bir eli önde bir eli arkada demire bağlanmıştır. Allah onu birine musallet edeceği vakit çözer. (İşini bitince tekrar bağlanır.) | Ramuz el e-hadis, 95. sayfa, 11. hadis |
8579 | Ameller Perşembe ve Cuma günleri Allah'a arzolunur. Herkes mağfiret olunur. Şirk edenler kalır. Aralarında geçimsiz olanlar da, barışıncaya kadar, bırakılır. (Ondan sonra mağfiret ederim buyuruyor Cenabı hak.) | Ramuz el e-hadis, 96. sayfa, 1. hadis |
8835 | Kıyamet gününde Her merhalede Bana en yakın olanınız, dünyada Bana en çok salât ve selâm getirerinizdir. Kim ki Cuma günü ve Cuma gecesi Bana salâtı şerife getirirse, Cenab-ı hak, onun yetmişi ahiret ve otuzu dünya ihtiyaçlarından olmak üzere, yüz hacetini giderir. Sonra Allah bir meleği vazifelendirir. Size nasıl hediyeler gelirse o da kabrime girer. Bana salât edeni haber verir. Adı, nesebi ve kabilesine kadar. Ben de beyaz bir deftere yazarım. | Ramuz el e-hadis, 116. sayfa, 9. hadis |
8856 | Cennet ehli Cennetteki makamlarına yerleşir ve Cuma'dan Cuma'ya Allah'ı ziyarete giderler. Onlara Arşı Rahman aşikâr olup, Allah'ı görürler. Bu Cennet bahçelerinden birinde olur. Ve Herkes derecesine göre bir minbere yerleşir. En aşağısının yerleri misk tepelerindedir. Ve bunlar kendi hallerini diğerlerinden aşağı görmezler. Soruldu ki: "Rabbimizi görecek miyiz?" Buyurudu ki: "Evet, ayın 14'üncü gününde görülmesinde, ya da güneşin görülmesinde nasıl hilâf yoksa, (veya bunları nasıl izdihamsız görüyorsanız) öyle Rabbinizi göreceksiniz." Allah (z.c.hz.) onlara ayrı ayrı muhatap olur. Ve hatta bazılarına dünyadaki bazı sözlerini hatırlatır. Kul: "Yarabbi mağfiret etmemiş miydin?" der. Allah: "Ettim de onunla buraya geldin" buyurur. O esnada iki bulut öyle güzel kokular serper ki, kimse böylesini görmemiştir. O zaman Allah Tealâ buyurur ki: "Haydi kalkın ikram edeceğim şeylerin başına." O zaman kalkıp cennetin çarşılarına gelirler. Bu çarşılarda aklın tasavvur edemiyeceği şeyler vardır. Orada ne para verilir, ne de yüklenilir. Sadece emredilir. İşte orada biz birbirimizle karşılaşacağız. Derecesi üstün olanların elbisesi başka olur. Ve birinin gözüne bu ilişince kendi elbisesi de derhal fevkalâde olur. Çarşılardan yerimize döneriz. Ailelerimiz: "Başka bir şekilde güzelleşip geldiniz" derler. Biz de deriz ki: "Tabii güzelleşip gelmek hakkımızdır. Zira Rabbımızı ziyaretten geliyoruz." | Ramuz el e-hadis, 118. sayfa, 8. hadis |