No | Hadis Metni | Kaynak |
13520 | Mührü nübüvveti pembe kırmızıya çalar, güvercin yumurtası gibi bir gudde idi. | Ramuz el e-hadis, 519. sayfa, 15. hadis |
13529 | Efendimiz (s.a.v.) iri yapılı, azametli idi ve yüzü ayın ondördü gibi parlardı. Ortadan uzun, başı büyücek, saçı mutedil kıvırcık idi. Saçı bazen kulak yumuşağını geçer, rengi parlak, alnı geniş, kaşları ince ve gür idi. İki kaşı arasında bir damar gazab halinde kabarırdı. Burnu ince, hafif mukavves, sakalı sık, yanakları hafif, ağzı geniş, dişleri seyrek ve latif idi. Boynundan göbeğine hafif kıllı, boynu gümüş parlaklığında yapma bebek gibi, yapısı bedenlice ve endamlı idi. Göğsü karnı birdi. Göğsü geniş, omuzları açık, mafsalları ince, soyunduğunda bedeni nur gibi idi. Göğüs kemiğinden göbeğine kadar, tüyden ince bir hat bulunurdu. Meme ve karnında tüy yoktu. Kolları, omuzları ve göğsünün yukarı kısmı kıllı idi. Bilekleri uzun, avucu geniş, uzun saçları lüle gibi idi. El ve ayak parmakları etli, parmakları uzun, ayağının çukuru mutedil, üstü üzerinde su durmayacak derecede düzdü. Yürürken öne meyilli düz yürür, yürüyüşü mütevazı ve seri ve de yüksek bir yerden dökülen su gibi idi. Döndüğünde bütün vücudu ile dönerdi. Sükut halinde yere bakışı semaya nazarından fazla olurdu ve ekser bakışı mülahazalı idi. Yürürken ashabını önüne katardı. Karşılaşmada selamı ilk önce kendileri verirdi. | Ramuz el e-hadis, 520. sayfa, 8. hadis |
13535 | Mübarek yüzleri güneş ve ay gibi idi ve müdevverdi. | Ramuz el e-hadis, 521. sayfa, 5. hadis |
13569 | Turfanda hurma (meyva) getirildiğinde gözlerine ve dudaklarına kor ve: "Yarabbi bize evvelini gösterdiğin gibi onun sonunu da göster" buyurur, sonra onu yanlarında bulunan çocuklara verirlerdi. | Ramuz el e-hadis, 522. sayfa, 15. hadis |
13577 | Efradı ailesinden birini sıtma tuttuğunda bulamaç emrederlerdi. Yapılıp iki kere verilirdi. Sonra şöyle buyururdu; Bu, mahzun gönlü takviye eder ve üzüntüyü giderir. Sizden birinin su ile yüzündeki kiri giderdiği gibi. | Ramuz el e-hadis, 523. sayfa, 8. hadis |
13583 | Cünübken uyumak murad ettiklerinde, namaz abdesti gibi abdest alır, yemek veya içmek istediklerinde ellerini yıkar ondan sonra yer ve içerlerdi. | Ramuz el e-hadis, 524. sayfa, 2. hadis |
13636 | Vahiy nazil olduğunda, kendilerinden arı uğultusu gibi bir şey duyulurdu. | Ramuz el e-hadis, 527. sayfa, 12. hadis |
13643 | Kendilerine vahiy geldiğinde bir zaman sekir hali gibi sessiz kalırlardı. | Ramuz el e-hadis, 528. sayfa, 2. hadis |
13690 | Hitabede bulunduğunda mübarek gözleri kızarır, Sesi yükselir, heyecanı artardı. "Akşam vakti" veya "Sabah vakti" diyerek sanki bir orduyu uyarır gibi konuşurdu. | Ramuz el e-hadis, 531. sayfa, 2. hadis |
13714 | Ramazan ayı, girdiğinde rengi değişir, namazı çoğaltır ve tamamiyle duaya koyulur, rengi şafak gibi olurdu. | Ramuz el e-hadis, 533. sayfa, 1. hadis |