Arama Sonuçları en en

Hızlı Erişim Linki: https://www.hadisarabul.com/hadisbul/266-en-en/4940

NoHadis MetniKaynak
14464

Ebû Hureyre (R) şöyle dedi: Ben'>en Peygamber (S)'den'>en işittim, şöyle buyuruyordu: "Sizden'>en biriniz dişi kölesi zina ettiği, aka­binde de zinası (beyyine, gebelik veya ikrar ile) meydana çıktığında, efen'>endisi onu (hürren'>enin cezasının yarısı olan) hadd cezası olmak üze­re, değnekle kamçılasın. Ve onu değneklemeden'>en sonra zinayı başına kakmasın. Sonra üçüncü defa zina eder ve zinası delille meydana çı­karsa, artık efen'>endisi onu kıldan bir ip karşılığında bile olsa satsın"

Buhari - KİTABU'L-BUYU' - 176
14307

Câbir radıyallahu anh şöyle dedi:

Uhud Savaşı’nda bir adam Nebi sallallahu aleyhi ve sellem’e:

Eğer öldürülürsem, nerede olurum? diye sordu.

Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem de:

“Cen'>ennet’te” cevabını verdi.

Bunun üzerine adam, (yemekte olduğu) elindeki hurmaları fırlatıp attı; harbe daldı ve şehid düşünceye kadar savaştı.

Buhârî, Meğâzî 17; Müslim, İmâre 143. Ayrıca bk. Nesâî, Cihâd 31
14308

Ebû Hüreyre radıyallahu anh şöyle dedi:

Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’e bir adam geldi ve şöyle dedi:

Ey Allah’ın elçisi! Hangi sadakanın sevabı daha büyüktür?

Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem de şöyle buyurdu:

“Güçlü-kuvvetliyken'>en, sıhhatin yerindeyken'>en, cimriliğin üzerinde, fakir düşmekten'>en en'>endişe etmekteyken'>en, daha büyük zen'>engin olmayı düşlerken'>en verdiğin sadakanın sevabı daha büyüktür. (Bu işi) can boğaza gelip de “falana şu kadar”, “filana bu kadar” demeye bırakma. Zaten'>en o mal vârislerden'>en şunun veya bunun olmuştur.”

Buhârî, Zekât 11, Vasâyâ 17; Müslim, Zekât 92
14309

en'>enes radıyallahu anh’den'>en rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem Uhud Savaşı’nda eline bir kılıç alıp:

“Bunu ben'>enden'>en kim almak ister?” diye sordu.

Mücahidlerin her biri ellerini uzatıp:

“Ben'>en, ben'>en” diye cevap verdiler.

Nebi sallallahu aleyhi ve sellem bu defa:

“Hakkını vermek şartıyla onu kim alır?” buyurdu.

Bunun üzerine hemen'>en herkes duraladı; fakat Ebû Dücâne radıyallahu anh:

Hakkını vermek şartıyla ben'>en alıyorum! dedi, aldı ve onunla müşriklerin kellelerini ikiye ayırdı.
Müslim, Fezâilü’s-sahâbe 128
14310

Zübeyr İbni Adî şöyle dedi:

en'>enes İbni Mâlik radıyallahu anh’e gittik ve Haccâc’ın zulmünden'>en şikâyet ettik. en'>enes şöyle dedi:

- “Rabbinize kavuşana kadar sabredin; zira her gelen'>en gün, geçmiş günden'>en daha kötü olacaktır. Ben'>en bunu Peygamberimiz’den'>en duydum.”

Buhârî, Fiten 6
14311

Ebû Hüreyre radıyallahu anh’den'>en rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:

“Yedi (en'>engelleyici) şey(gelme)den'>en önce iyi işler yapmakta acele ediniz. Yoksa gerçekten'>en siz, unutturan fakirlik, azdıran zen'>enginlik, (her şeyi) bozup perişan eden'>en hastalık, saçma-sapan konuşturan ihtiyarlık, ansızın geliveren'>en ölüm, gelmesi beklen'>enen'>en şeylerin en'>en şerlisi Deccâl, belâsı en'>en müthiş ve en'>en acı olan kıyametten'>en başka bir şey mi beklediğinizi sanıyorsunuz?”

Tirmizî, Zühd 3
14463

Zeyd ibn Hâlid ve Ebû Hureyre (R) ikisi haber verdi­ler ki, ken'>endileri Rasûlullah'tan işitmişlerdir: Rasûlullah'a, muhsan kılınmış hâldeyken'>en zina yapmayı âdet eden'>en bir cariyen'>enin hükmünden'>en sorulmuştu. Rasûlullah (S): "O cariyeye değnek cezası uygulayın. Son­ra yine zina ederse yine değnekleme cezası uygulayın. Sonra üçüncü yâhud dördüncü keresinde onu satınız" buyurdu

Buhari - KİTABU'L-BUYU' - 175
14312

Yine Ebû Hüreyre radıyallahu anh’den'>en rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem Hayber Savaşı’nda şöyle buyurdu:

“Bu sancağı, Allah’ı ve Resûlünü seven'>en, Allah’ın fethi ken'>endisine nasip edeceği bir yiğide vereceğim.”

Ömer radıyallahu anh demiştir ki, “Emirliği o günkü kadar hiçbir zaman arzu etmedim. Ben'>eni çağırır ümidiyle Resûlullah’a ken'>endimi göstermeye çalıştım durdum. Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem Ali İbni Ebû Tâlib’i çağırdı, sancağı ona teslim etti ve şöyle buyurdu:

“Yürü, Allah fethi müyesser kılıncaya kadar sağa-sola bakınma!”

Ali derhal hareket etti, sonra durdu ve arkasına dönmeden'>en (gözlerini hedeften'>en ayırmadan) seslen'>endi:

Ey Allah’ın elçisi, onlarla ne (yapmaları) için savaşayım?

Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:

“Onlarla, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Resûlü olduğuna şehâdet getirmelerine kadar savaş. Bunu yaptıkları an, -dinin yasaklarını çiğnemedikçe- kanlarını ve mallarını sen'>enden'>en korumuş olurlar. Asıl hesapları(nı görmek ise) Allah’a aittir.”
Müslim, Fezâilü’s-sahâbe 33. Ayrıca bk. Buharî, Fezâilü’l-ashâb 9
14462

Câbir ibn Abdullah (R), Peygamber (S) hürriyete ka­vuşturulması efen'>endisinin ölümüne bağlanmış olan müdebber köleyi sattı, demiştir.

Buhari - KİTABU'L-BUYU' - 173
14313

Ebû Hüreyre radıyallahu anh’den'>en rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem, “Allah Teâlâ şöyle buyurmuştur” dedi:

“Her kim (ihlâs ile bana kulluk eden'>en) bir dostuma düşmanlık ederse, ben'>en de ona karşı harb ilân ederim. Kulum ken'>endisine farz kıldığım şeylerden'>en, ben'>ence daha sevimli herhangi bir şeyle bana yakınlık kazanamaz. Kulum bana (farzlara ilâveten'>en işlediği) nâfile ibadetlerle durmadan yaklaşır, nihayet ben'>en onu severim. Kulumu sevince de (âdetâ) ben'>en onun işiten'>en kulağı, gören'>en gözü, tutan eli ve yürüyen'>en ayağı olurum. Ben'>enden'>en her ne isterse, onu mutlaka veririm; bana sığınırsa, onu korurum.”

Buhârî, Rikak 38