Arama Sonuçları en en

Hızlı Erişim Linki: https://www.hadisarabul.com/hadisbul/266-en-en/4970

NoHadis MetniKaynak
14331

İbni Abbas radıyallahu anhümâ şöyle dedi:

Ömer radıyallahu anh Bedir Harbine iştirak etmiş yaşlı sahâbîlerle beraber ben'>eni de istişâre meclisine dahil etti. Sahâbîlerden'>en biri buna içerledi ve Hz. Ömer’e:

Bu, neden'>en bizimle beraber oluyor? Oysa bizim onun yaşıtı çocuklarımız var, dedi. Hz. Ömer: Bildiğiniz bir sebepten'>en dolayı, diye cevap verdi. Derken'>en birgün ben'>eni çağırdı ve büyük sahâbîlerin meclisine aldı. Bana öyle geliyor ki, o gün ben'>eni onlara isbat etmek istiyordu. Sahâbîlere: “Allah’ın yardımı ve fetih geldiğinde...” diye başlayan Nasr sûresi hakkında ne düşünüyorsunuz? diye sordu. Bir kısmı: Yardım görüp fetih gerçekleşince Allah’a hamd ve istiğfar etmekle emrolunmaktayız, dedi. Kimi de hiç bir yorum yapmadı. Hz. Ömer bu defa bana hitaben'>en: Ey İbni Abbas! Sen'>en de böyle mi diyorsun? dedi. Ben'>en: Hayır, dedim. Peki, ne diyorsun? diye sordu. Ben'>en de: Bu sûre, Hz. Peygamber’in ecelinin ken'>endisine bildirildiğini ifade etmektedir. “Allah’ın yardımı ve fetih sana gelince - ki, bu sen'>enin ecelinin geldiğinin alâmetidir-, Rabbini hamd ile tesbih et, bağışlanma dile. Çünkü o tövbeleri kabul eden'>endir” buyuruluyor, dedim.

Bunun üzerine Hz. Ömer:

Ben'>en de bu sûreden'>en sen'>enin dediğinden'>en başkasını anlamıyorum, dedi.
Buhârî, Tefsîru sûre (110), 4; Menâkıb 25. Ayrıca bk. Tirmizî, Tefsîru sûre (110), 1
14453

Abdullah ibn Abbâs (R) şöyle haber vermiştir: Rasû­lullah (S) ölmüş bir koyunun yanından geçti de:

—  "Bunun derisiyle faydalansaydiniz ya!" buyurdu. Sahâbîler:

—  Bu koyun ken'>endiliğinden'>en ölmüştür, dediler. Rasûlullah:

—  "Ölü hayvanın ancak etini yemek haram oldu" buyurdu

Buhari - KİTABU'L-BUYU' - 164
14455

İbn Abbâs (R) şöyle diyordu: Umer ibn Hattâb'a fulan kimsen'>enin şarâb sattığı haberi ulaştı. Bunun üzerine Umer (R): Allah o fulan kimseyi öldürsün! O, Rasûlullah(S)'ın "Allah Yahûdîler'in canlarını alsın; onlara iç yağları haram kılındı da onlar bu yağları erittiler ve sattılar" buyurduğunu bilmedi mi? dedi

Buhari - KİTABU'L-BUYU' - 166
14456

Ebû Hureyre(R)'den'>en (şöyle demiştir): Rasûlullah (S) şöyle buyurdu: "Allah Yahûdîler'e la'net etsin. Onlara iç yağlar ha­ram kılındı da onlar bu yağları sattılar ve bedellerini yediler".

Ebû Abdillah el-Buhârî dedi ki: "Kaatelehumullâhu", "Allah on­lara la'net etsin" demektir. Çünkü "Katıle'l-harrâsûn", "Kahrolsun o koyu yalancılar" (ez-zâriyât: ıo) ma'nâsınadır

Buhari - KİTABU'L-BUYU' - 167
14332

Âişe radıyallahu anhâ şöyle dedi:

“Allah’ın yardımı erişip fetih gerçekleşince...” âyeti indikten'>en sonra Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem kıldığı her namazda mutlaka “Rabbimiz, sen'>eni ten'>enzih ederim, sen'>eni hamd ile anarım. Allahım! Ben'>eni bağışla ...” derdi. Buhârî, Ezân 123, 139; Megâzî 5, Tefsîru sûre (110), 1; Müslim, Salât 219, 220

Buhârî’nin Sahîh’i (Ezân 139, Tefsîru sûre (110), 2) ile Müslim’in Sahîh’inde (Salât 217) Âişe radıyallahu anhâ’dan rivayet edilen'>en bir başka hadis de şöyledir:

Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem rükû ve secdelerinde:

“Allahım! Sen'>eni ten'>enzîh ederim. Rabbimiz! Sana hamdederim. Allahım! Ben'>eni bağışla!” duasını pek sık tekrarlardı. Bu sözüyle o, Kur’an’a imtisal (ve âyeti fiilen'>en tefsir) ederdi.

Müslim’in rivayetinde de (Salât 218) şöyle den'>enilmektedir:

Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem vefatından önce, “Sen'>eni hamdinle tesbih ve ten'>enzih eder, bağışını diler, tövbe ederim” duasını sık sık tekrar ederdi.

Hz. Âişe diyor ki:

Ey Allah’ın Resûlü! Yen'>eni yen'>eni söylediğinizi duyduğum bu cümleler nedir?diye sordum. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem: “Ümmetimle ilgili olarak ben'>enim için bir işaret tayin edilmiştir. Onu gördüğüm zaman bu kelimeleri söylerim. Bu işaret, Nasr sûresi’dir” buyurdu.

Yine Müslim’in bir başka rivayetinde (Salât 220), bu husus şöyle yer almaktadır:

Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem, “Ben'>en Allah’ı ulûhiyet makamına yakışmayan sıfatlardan ten'>enzih eder ve O’na hamdederim” sözlerini sık sık söyler olmuştu.” Hz. Âişe diyor ki:

“Sübhânallah ve bi hamdihî, estağfirullah ve etûbü ileyh” sözlerini görüyorum ki, pek sık söylüyorsun?” dedim.

Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem:

“Rabbim bana ümmetim içinde bir alâmet göreceğimi bildirdi. Onu gördüğümden'>en bu yana “sübhânellah ve bi hamdihî estağfirullah ve etûbu ileyh” sözünü çok söylerim. Ben'>en o alâmeti, Mekke’nin fethine işaret eden'>en “Allah’ın yardımı ulaşıp Fetih gerçekleşince ve insanların grup grup Allah’ın dinine girdiklerini gördüğünde Rabbini hamd ile tesbih et ve O’ndan mağfiret dile. Çünkü Allah tövbeleri çok çok kabul eden'>endir” (meâlindeki Nasr) sûresi’nde gördüm,” buyurdu.

Müslim, Salat 220
14450

Ebû Hazım şöyle dedi: Bir takım adamlar Sehl ibn Sa'd'e gelip ona Peygamber'in minberini soruyorlardı. Sehl (R) şöyle dedi: Rasûlullah (S) fulanca kadına - Sehl o kadının ismini söylemiştir- şöyle haber gönderdi: "Marangoz olan kölen'>ene emret de ben'>enim için insan­lara hitâb ettiğim zaman üzerine oturabileceğim tahtadan bir yer yapsın' buyurdu. Bunun üzerine kadın, o kölesine emretti. Köle de Gâbe ormanlığının ılgın ağacından onu yapıyordu. Sonra bu tahta­ları kadına getirdi. Kadın da bunları Rasûlullah'a yolladı. Rasûlul­lah onların kurulmasını emretti de bunlar yerine konuldu. Müteakiben'>en de Rasûlullah (va'z ve hutbe için) minber üzerine oturdu

Buhari - KİTABU'L-BUYU' - 46
14451

Câbir ibn Abdullah(R)'tan (şöyle demiştir): en'>ensâr'dan bir kadın Rasûlullah'a:

— Yâ Rasûlullah! Ben'>enim marangoz bir kölem vardır; sen'>enin için üzerine oturacağın bir şey yaptırayım mı? dedi.

Rasûlullah:

—  "İstersen'>en yaptır" buyurdu,

Râvî dedi ki: Bunun akabinde kadın, Rasûlullah için o minberi yaptırdı. Nihayet cuma günü olunca Peygamber( S) yerine konulan o minber üzerine oturdu. Akabinde daha önce yanında hutbe yapar olduğu hurma kütüğü sayha çıkardı, hattâ ken'>endi ken'>endine yarılacaktı. Peygamber minberden'>en indi, onu eliyle tuttu ve onu kucakladı. O sırada kütük susturulmakta olan çocuk gibi hafîf hafîf inliyordu. Ni­hayet kararlaşıp sustuktan sonra Rasûlullah:

— "O, yanında edildiğini işitmekte olduğu Zikru'llah için ağladı" buyurdu

Buhari - KİTABU'L-BUYU' - 47
14452

Âişe (R): Rasûlullah (S) bir Yahudi'den'>en, bedeli bir za­man sonra verilmek üzere, veresiye hububat satın aldı ve o Yahûdî'ye ken'>endi zırhını rehin bıraktı, demiştir

Buhari - KİTABU'L-BUYU' - 48
14333

en'>enes radıyallahu anh şöyle dedi:

“Allah Teâlâ, Peygamber’in vefatından önce vahyi sıklaştırdı. Öyle ki Peygamber aleyhisselâm vahyin en'>en sık geldiği bir sırada vefat etti.”

Buhârî, Fezâilü’l-Kur’ân 1; Müslim, Tefsîr 2
14334

Câbir İbni Abdullah radıyallahu anh’den'>en rivayet edildiğine göre Nebî sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:

“Her kul öldüğü hal (amel) üzere diriltilir.”

Müslim, Cennet 83