Arama Sonuçları en en

Hızlı Erişim Linki: https://www.hadisarabul.com/hadisbul/266-en-en/4980

NoHadis MetniKaynak
14335

Ebû Zer Cündeb İbni Cünâde radıyallahu anh şöyle dedi:

Ey Allah’ın Resûlü! Hangi amel daha üstündür? dedim. “Allah’a iman ve Allah yolunda cihaddır” buyurdu. Ben'>en: Hangi (esir veya) köle (yi âzat etmek) daha faziletlidir? dedim. “Sahiplerine göre en'>en kıymetli ve bedeli en'>en yüksek olanı” buyurdu. (Cihad ve köle âzâdını) yapamazsam? dedim. “(Bir) iş yapana yardım edersin veya işini beceremeyen'>enin işini görürsün” buyurdu. Ey Allah’ın Resûlü! Bunlardan hiçbirini yapamazsam? dedim. “İnsanlara zarar vermezsin. Zira bu da ken'>endi ken'>endine iyilik etmen'>en demektir” buyurdu.
Buhârî, Itk 2; Müslim, Îmân 136
14448

en'>enes ibn Mâlik (R) şöyle diyordu: Bir terzi yapmış ol­duğu bir yemeğe Rasûlullah'ı da'vet etti. en'>enes ibn Mâlik dedi ki: Ben'>en de Rasûlullah'ın beraberinde bu yemeğe gittim. Terzi Rasûlullah'a bir mikdâr ekmek, bir mikdâr çorba yaklaştırdı. Çorbanın içinde ka­bak ve kuru et parçaları vardı. Yemek yerken'>en Peygamber'i gördüm ki, yemek çanağının etrafından kabak araştırıyordu. Yine en'>enes: Ar­tık o günden'>en i'tibâren'>en ben'>en kabağı sevmekten'>en bir an ayrılmadım, dedi

Buhari - KİTABU'L-BUYU' - 44
14449

Ebû Hazım dedi ki: Ben'>en Sehl ibn Sa'd(R)'dan işittim, şöyle dedi: Bir kadın Rasûlullah'a bir bürde getirdi. Sehl, yanındaki­lere hitaben'>en:

— Bürde nedir bilir misiniz? diye sordu.    

Onlar tarafından:

— Şemle'dir, ihrâm'dır, diye cevâb verildi.

 Sehl dedi ki:

—  Evet, o hen'>enüz dokunmuş (yen'>eni tezgâhtan çıkmış) ve ken'>enarı bile kesilmemiş bir kumaştı. Kadın: Yâ Rasûlullah! Bu bürdeyi ken'>en­di elimle dokudum, onu sana giydireceğim, dedi. Peygamber bürde­yi, ona bir ihtiyaclı olarak aldı. Sonra Peygamber bu bürdeyi izâr yapıp giymiş olduğu hâlde bizim yanımıza çıktı. Topluluktan bir kim­se: Ya Rasûlallah, onu bana giydir, dedi. Rasûlullah: Peki, diyerek mecliste oturdu. Sonra hücresine döndü ve o bürdeyi çıkarıp dürdükten'>en sonra' istemiş olan zâta yolladı. Bunun üzerine mecliste bulunan ce­mâat o isteyen'>en kimseye: Sen'>en bu işi güzel yapmadın. Peygamber'in hiçbir isteyen'>eni geri çevirmeyeceğini kat'î bildiğin hâlde, O'ndan bu bür­deyi istedin, diye serzen'>eniş ettiler. O zât da: Vallahi ben'>en onu başka sebebden'>en değil, ancak öleceğim günde ben'>enim kefen'>enim olması için is­tedim, dedi.

Sehl ibn Sa'd:

—  Hakîkaten'>en bu bürde o zâtın kefen'>eni oldu, demiştir

Buhari - KİTABU'L-BUYU' - 45
14336

Yine Ebû Zer radıyallahu anh’den'>en rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:

“Her birinizin her bir eklemi (ve kemiği) için bir sadaka gerekir. Binaen'>enaleyh her tesbih sadakadır, her hamd sadakadır, her tehlil sadakadır, her tekbir sadakadır. İyiliği tavsiye etmek sadakadır, kötülükten'>en sakındırmak sadakadır. Kulun kuşluk vakti kılacağı iki rek’at namaz bütün bunları karşılar.”

Müslim, Müsâfirîn 84, Zekât 56. Ayrıca bk. Buhârî Sulh 11, Cihâd 72, 128; Ebû Dâvûd, Tatavvu’ 12, Edeb 160
14337

Ebû Zer radıyallahu anh’den'>en rivayet edildiğine göre Nebî sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:

“Ümmetimin iyi-kötü bütün amelleri bana gösterildi. İyi işlerinin içinde, gelip geçen'>enlere eziyet veren'>en şeylerin yollardan kaldırılmasını da buldum. Kötü amelleri arasında da mescidde temizlen'>enmeden'>en bırakılmış balgamı gördüm.”

Müslim, Mesâcid 57. Ayrıca bk. İbni Mâce, Edeb 7
14338

Ebû Zer radıyallahu anh’den'>en rivayet edildiğine göre bazı insanlar:

Ey Allah’ın Resûlü! Zen'>enginler bütün sevapları alıp götürüyorlar. Zira bizler gibi namaz kılıyor, bizler gibi oruç tutuyor ve ayrıca mallarının fazlasından da sadaka veriyorlar, dediler. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem: “Allah size sadaka verme imkânı bahşetmedi mi (sanıyorsunuz)? Her tesbih sadaka, her tekbir sadaka, her tahmid sadaka, her tehlil sadakadır. İyiliği emretmek sadaka, kötülükten'>en sakındırmak sadakadır. Hatta (her) birinizin eşiyle yatması bile sadakadır” buyurdu. Ey Allah’ın Resûlü, cinsel arzusunu tatmin eden'>en birine bundan da mı sevap var? dediler. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem: “Bu istek ve ihtiyacını haram yoldan giderseydi, günah olmayacak mıydı? Helâl ve meşrû yoldan gidermesinde de elbette sevap vardır” buyurdu.
Müslim, Zekât 53, Mesâcid 142
14447

Habbâb ibn Eret (R) şöyle demiştir: Ben'>en Câhiliyet dev­rinde bir kılıç yapıcı kimse idim. Ben'>enim Âs ibn Vâil üzerinde bir ala­cağım vardı. Bir gün alacağımı tahsil etmek üzere ona geldim. O bana:

— Sen'>en Muhammed'e küfretmedikçe sana borcumu vermem, dedi. Ben'>en de:

— Allah sen'>enin canını alıp sonra sen'>en diriltilmedikçe ben'>en Muham­med'e küfretmem, dedim.

Bu defa o:

— Öyle ise ben'>en ölünceye, sonra diriltilinceye, (âhiretle) bana mal ve oğul, kız verilinceye kadar sen'>en ben'>eni bırak da, sana borcumu orada vereyim, dedi.

Bunu müteâkib şu âyetler indi: "(Şu) âyetlerimizi inkâr eden'>en ve 'Bana elbette mal ve evlâd verilecektir diyen'>en adamı gördün mü? O gayba mı vâkıf, yoksa Rahman olan Allah nezdinde bir ahid mi edin­miş? - Hayır, Öyle değil. Biz onun söyleyegeldiği sözü yazar, azabını da uzattıkça uzatırız. Onun söyler olduğuna biz mîrâsçı olacağız ve o bize tek başına gelecektir" (Meryem: 77-80)

Buhari - KİTABU'L-BUYU' - 43
14339

Ebû Zer radıyallahu anh şöyle dedi:

Nebî sallallahu aleyhi ve sellem bana (hitaben'>en) buyurdu ki:

“Din kardeşini güler yüzle karşılamak gibi (tabiî) bir iyiliği bile sakın küçük görme!”

 

Müslim, Birr 144. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Libâs 24; Tirmizî, Et’ime 30
14446

îbn Abbâs(R)'tan (şöyle demiştir): Rasûlullah (S) şöy­le hitâb buyurdu: "Şübhesiz Mekke'yi Allah haram kılmıştır. Mek­ke ben'>enden'>en evvel hiçbir kimse için halâl olmadı, ben'>enden'>en sonra da hiçbir kimse için halâl olmayacaktır, O ancak bir günün bir saatinde ben'>enim için halâl olmuştur. Mekke'nin otu koparılmaz, ağacı kesilmez, av hayvanı ürkütülmez, Mekke'nin yitiği yerden'>en alınmaz, ancak sahibini arayıcı alabilir".

Abdulmuttalib'in oğlu Abbâs: Kuyumcularımız ve evlerimizin tavanları için ızhır müstesna olsun, dedi. Bunun üzerine Rasûlullah: "Izhır müstesna" buyurdu.

İkrime: Av hayvanı ürkütülmez nedir bilir misin? O, hayvanı göl­geden'>en uzaklaştırman ve yerine konmandır, dedi.

Abdulvahhâb, Hâlid'den'>en: Kuyumcularımız ve kabirlerimiz için, diye söylemiştir

Buhari - KİTABU'L-BUYU' - 42
14340

Ebû Hüreyre radıyallahu anh’den'>en rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:

“İnsanların her bir eklemi için her gün bir sadaka gerekir. İki kişi arasında adâletle hükmetmen'>en sadakadır. Bineğine binmek isteyen'>ene yardım ederek bindirmen'>en yahut yükünü bineğine yüklemen'>en sadakadır. Güzel söz sadakadır. Namaz için mescide giderken'>en attığın her adım bir sadakadır. Gelip geçen'>enlere eziyet veren'>en şeyleri yoldan gidermen'>en de sadakadır.”

 

Buhârî, Sulh 11, Cihâd 72, 128; Müslim, Zekât 56. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Tatavvu’ 12, Edeb 160