Arama Sonuçları en en

Hızlı Erişim Linki: https://www.hadisarabul.com/hadisbul/266-en-en/4990

NoHadis MetniKaynak
14341

Aynı hadisi Müslim’in Hz. Âişe’den'>en rivayetine göre Âişe radıyallahu anhâ, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’in şöyle buyurduğunu haber vermiştir:

“Gerçek şu ki, her insanın vücudunda 360 eklem (ve kemik) bulunmaktadır. Kim bu eklem sayısı kadar Allahü ekber, elhamdülillah, lâ ilâhe illallah der, Allah’dan bağışlanma diler, insanların yolu üzerinden'>en taş, diken'>en veya kemik gibi şeyleri kaldırır, iyiliği emreder veya kötülükten'>en nehyeder ise, o günü ken'>endisini cehen'>ennemden'>en uzaklaştırmış olarak geçirir.”

 

Müslim, Zekât 54
14445

İbn Şihâb dedi ki: Bana Hüseyin'in oğlu Alî haber ver­di ki, ken'>endisine Alî'nin oğlu Hüseyin şöyle haber vermiştir: Alî aleyhi's-selâm şöyle demiştir: Bedir gazasında ganîmetten'>en payıma düşen'>en bir devem vardı. Peygamber de ganimet malının beşte birinden'>en bana bir deve vermiş idi. Rasûlullah'ın kızı Fâtıma aleyhi'sselâm ile evlen'>enmek istediğim zaman Kaynukaa' Yahûdîleri'nden'>en kuyumcu bir adamla, ben'>enimle beraber gidip ızhır otu getirmek üzere va'dleştim. Getirdiği­miz ızhır otunu kuyumculara satmayı ve bunun bedeliyle evlen'>enme zi­yafetinin masrafı hususunda yardım istemeyi düşündüm.

Buhari - KİTABU'L-BUYU' - 41
14342

Ebû Hüreyre radıyallahu anh’den'>en rivayet edildiğine göre Nebî sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:

“Sabah veya akşam camiye giden'>en kimseye, her gidişi için Allah cen'>ennette bir ikram hazırla(tı)r.”

Buhârî, Ezân 37; Müslim, Mesâcid 285
14343

Yine Ebû Hüreyre radıyallanu anh’den'>en rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:

“Ey müslüman hanımlar! Hiç bir komşu hanım, bir koyun paçası bile olsa, komşusuna vereceğini küçük gör(üp vermemezlik et)mesin.”

 

Buhârî, Hibe 1, Edeb 30; Müslim, Zekât 90. Ayrıca bk. Tirmizî, Velâ 6
14344

Ebû Hüreyre radıyallahu anh’den'>en rivâyet edildiğine göre Nebî sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:

“İman yetmiş (veya altmış) küsur özelliktir (şu’bedir). en'>en yükseği, ‘Allah’tan başka ilâh yoktur’ demek; en'>en aşağısı ise, eziyet veren'>en şeyleri yoldan kaldırmaktır. Hayâ da imanın bir bölümüdür.”

 

Müslim, Îmân 58. Ayrıca bk. Buhârî, Îmân 3; Ebû Dâvûd, Sünnet 14; Nesâî, Îmân 16; Tirmizî, Birr 80; Îmân 16; İbni Mâce, Mukaddime 9
14443

İbnu Şihâb ez-Zuhrî dedi ki: Saîd ibnu'l-Müseyyeb şöyle dedi: Ebû Hureyre (R) şöyle dedi: Ben'>en Rasûlullah(S)'tan kulağımla işittim; "Yemin, mal için sürüm ve revâc sebebi (sanılır; hakikatte) bereketin mahv sebebidir" buyuruyordu

Buhari - KİTABU'L-BUYU' - 39
14345

Ebû Hüreyre radıyallahu anh’den'>en rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:

“Vaktiyle bir adam yolda giderken'>en çok susadı. Bir kuyu buldu ve içine indi; su alıp dışarı çıktı. Bir de ne görsün, bir köpek, dili bir karış dışarıda soluyor ve susuzluktan nemli toprağı yalayıp duruyordu. Adam ken'>endi ken'>endine “bu köpek de tıpkı ben'>enim gibi pek susamış” deyip hemen'>en kuyuya indi, mestini su ile doldurdu ve mesti ağzına alarak yukarıya çıktı ve köpeği suladı. Onun bu hareketinden'>en Allah Teâlâ hoşnut oldu ve adamı bağışladı.” Sahâbîler: Ey Allah’ın Resûlü! Bizim için hayvanlardan dolayı da sevap var mı? dediler. Resûl-i Ekrem:

– “Her canlı sebebiyle sevap vardır” buyurdu.

Buhârî, Müsâkât 9, Mezâlim 23, Edeb 27; Müslim, Selâm 153. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Cihâd 44; İbni Mâce, Edeb 8

Buhârî’nin bir başka rivayetinde “Allah ondan memnun oldu ve onu bağışlayıp cen'>ennetine koydu” beyânı yer almaktadır.

Buhârî ve Müslim’in diğer bir rivâyetlerinde de şöyle den'>enilmektedir:

“Susuzluktan ölmek üzere olan bir köpek bir kuyunun etrafında dolaşıp duruyordu. İsrailoğullarından fâhişe bir kadın onu gördü; hemen'>en çizmesini çıkardı ve onunla köpek için kuyudan su çekerek onu suladı. Bu yüzden'>en o kadın bağışlandı.” Buhârî, en'>enbiyâ 54; Müslim, Selâm 155

Buhârî, Müsâkât 9, Mezâlim 23, Edeb 27; Müslim, Selâm 153. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Cihâd 44; İbni Mâce, Edeb 8
14442

Ebû Cuhayfe'nin oğlu Avn şöyle demiştir: Babam Ebû Cuhayfe'yi gördüm ki, o kan alıcı bir köle satın almıştı. Sonra Ebû Cuhayfe bu köleye emretti de, onun kan alma âletleri kırıldı. Ben'>en babamdan bu kırmayı sordum. O şöyle cevâb verdi: Peygamber (S) kö­pek bedelinden'>en, kan alma ücretinden'>en nehyetti. Döğün yapıcılıktan, döğünlen'>enmekten'>en, ribâ yiyiciliğinden'>en ve ribâ yediricilikten'>en de nehyet­ti. Suret yapıcı musavvire de la'net eyledi.

"Allah ribânın bereketini tamamen'>en giderir, sadakaları ise artırır. Allah (haramı halâl tanımakta ısrar eden'>en) çok kâfir, çok günahkâr hiçbir kimseyi sevmez" (ei-Bakara: 276).

Buhari - KİTABU'L-BUYU' - 38
14346

Yine Ebû Hüreyre radıyallahu anh’den'>en rivayet edildiğine göre Nebî sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:

“Müslümanları rahatsız eden'>en yol üstündeki bir ağacı kesen'>en bir kişiyi cen'>ennet nimetleri içinde yüzer gördüm.” Müslim, Birr 129

Bir başka rivayette (Müslim, Birr 128) şöyle buyurulmaktadır:

“Adamın biri, yol üzerinde bir ağaç dalı gördü ve ‘Allah’a yemin ederim ki, bunu müslümanları rahatsız etmemesi için buradan kaldıracağım’ dedi (kaldırdı ve) bu yüzden'>en cen'>ennete konuldu.”

Buhârî (Ezân 32, Mezâlim 28) ve Müslim’in (Birr 127, İmâre 164) müşterek bir rivayetlerinde de şöyle buyurulmaktadır:

“Bir adam yolda yürürken'>en yol üzerinde bir diken'>en dalı buldu ve onu yoldan uzaklaştırdı. Bu sebeple Allah ondan hoşnut oldu ve onu bağışladı.”

Müslim, Birr 129
14441

Semure ibnu Cundeb (R) şöyle demiştir: Peygamber (S) şöyle buyurdu: "Ben'>en bu gece ru'yâmda iki kişi gördüm; onlar bana geldiler, müteakiben'>en onlar ben'>eni düz bir yere çıkardılar. Birlikte yürüdük, nihayet kandan bir nehir üzerine geldik. O nehir içinde dikelmiş bir adam vardı. Nehrin kıyısında da bir adam vardı. Önünde bir takım taşlar vardı. Nehirdeki adam yüzerek sahile doğru gelip çıkmak isteyince, sahildeki adam onun çen'>enesine bir taş atıyor, nehirdekini eski yerine döndürüyordu. Çıkmak için sahile doğru gelmeye her teşeb­büs ettikçe, sahildeki hemen'>en onun çen'>enesine bir taş fırlatıyor, o da es­ki yerine dönüyordu. Ben'>en o iki meleğe:

— Bu nedir? dedim.

Meleklerden'>en biri: . 

— O nehirde gördüğün kimse ribâ yiyen'>endir, dedi"

Buhari - KİTABU'L-BUYU' - 37