No | Hadis Metni | Kaynak |
9263 | Şahidlerin en Hayırlı olanını size Haber vereyim mi? O, öyle bir kimsedir ki, kendisinden istenilmeden gelip şahidliğini yapar. | Ramuz el e-hadis, 166. sayfa, 1. hadis |
9265 | Sana, arşın altından, Cennet Hazinelerinden bir söze delalet edeyim mi? Şöyle dersin: "La Havle vela kuvvete illa billah" (Allah'dan başka ne men edecek ve ne de yapacak bir kuvvet vardır) O zaman Allah buyurur ki; "Kulum teslim ve selamet buldu." | Ramuz el e-hadis, 166. sayfa, 3. hadis |
9266 | Bu işin esası Hakkında sana yol göstereyim mi ki, o sayede dünya ve ahiret Hayırlarına erişirsin. Zikir ehliyle düşüp kalkmanı sana tavsiye ederim. Ve yalnız ve boş kaldığın zamanda da gücün yettiğince lisanını Allah'ı zikirle meşgul et. Allah için sev ve Allah için buğz et. Ey Ebu Rezin! Biliyormusun ki insan bir mümin kardeşini ziyaret kasdiyle evinden çıktığı zaman onu yetmiş melek teşyi eder ve hepsi de onun için şöyle dua ederler: "Ey Rabbimiz bu kişi senin için ziyarette bulunuyor. Sen de rahmetini ona eriştir." İşte sende gücün yeterse bu işi yap. | Ramuz el e-hadis, 166. sayfa, 4. hadis |
9267 | Sizin ikinize istediğinizden daHa Hayırlısını delalet edeyim mi? Yatağınıza girdiğinizde otuz dört defa "Allahuekber", otuz üç defa "ElHamdüllilah", otuz üç defa "SubHanellah" deyin. İşte böyle yapmanız sizin için bir hizmetçiden daHa Hayırlıdır.(Hz. Ali ve Hz. Fatıma (r.anhuma) nın Peygamberimizden bir hizmetçi istemeleri üzerine bu Hadis varid oldu.) | Ramuz el e-hadis, 166. sayfa, 5. hadis |
9271 | Cebrail (a.s)'ın, şifa için, Bana okuduğu bir duayı Ben de sana okuyayım mı? Şöyle dersin: "Bismillahi urkîke Vallahü yeşfike min külli dâin ye'tike min şerrin neffâsâti fil ukadi ve min şerri hâsidin ize Hased." Bunu üç defa okursun. (Allah'ın adıyla şifa bulman için sana okuyorum. Düğümlere üfürenlerin şerrinden, Hasedini ortaya koyduğunda Hasedcinin şerrinden, sana gelen her derdden ancak Allah sana şifa verir.) | Ramuz el e-hadis, 167. sayfa, 1. hadis |
9272 | Cebrail (a.s)'ın Bana öğrettiklerinen bir şeyi sana öğreteyim mi? "Allahümmağfirli Hataî ve amdî ve hezlî ve ciddî. Ve lâ tahrimnî berekete ma ağteytenî ve lâ tüftinnî fî mâ Haramtenî." (Allahım, benim Hata ile veya bilerek, şaka veya ciddi olarak yaptığım günahlarını bağışla, Bana ikram ettiğinin bereketinden beni mahrum etme. Bana vermediğin şeyde de beni fitneye düşürme.) | Ramuz el e-hadis, 167. sayfa, 2. hadis |
9273 | Sana bazı kelimeler öğreteyim mi ki, bir kimseye Allah Hayır murad ederse onları ona öğretir. Sonra da ebedi olarak unutturmaz. De ki. "Allahümme innî daîfun fe kavvi fî rıdâke da'fî ve huz ilelHayri binasiyetî vec'alil islâme münteHa rıdaye. Allahümme innî daîfün fekavvinî ve innî zelîlün feizzenî ve innî fakîrün ferzuknî." (Allah'ım, hiç şüphe yok ki ben zaifim. Benim zafımı rızan hususunda güçlendir. Benim alnımdan tut, Hayra ulaştır. İslamı hoşnutluğunun sonu kıl. Allah'ım, ben çok zaifim. Beni güçlendir. Ben zelilim, bana izzet ver. Şüphesiz ben fakirim. Bana rızık ihsan eyle.) | Ramuz el e-hadis, 167. sayfa, 3. hadis |
9274 | Sana bir dua öğreteyim mi ki, öyle dua ettiğinde üzerine dağ gibi borcun da olsa, Allah sana onu ödettirir. Ey Muaz! De ki: "Allahümme mâlikel mülki tü'til mülke men teşâ-ü ve tenzi'ul mülke minmen teşâü ve tu'izzu men teşâü ve tüzillü men teşâ-ü biyedikel Hayr. İnneke ala külli şey'in kadir. Rahmâned dünya vel ahireti. Tü'tihâ menteşâ-ü ve temne'uhâ menteşâ-ü, irHamnî rahmeten tağninî bihâ an rahmetin min sivâk." (Ey mülkün sahibi olan Allahım. Sen mülkü dilediğine verirsin. Sen mülkü dilediğinin elinden çeker alırsın. Sen dilediğini aziz edersin. Dilediğini ise zelil edersin. Hayır yalnız senin elindedir. Şüphesiz Sen her şeye kadirsin. Dünya ve ahiretin Rahmanı olan Allahım! Sen onları dilediğine verirsin, dilediğinden men edersin. Bana öyle bir rahmet ihsan eyle ki, o Rahmetin, beni Senden başkasının merHametinden müstağni kılsın) | Ramuz el e-hadis, 167. sayfa, 4. hadis |
9276 | Sana bazı kelimeler öğreteyim mi ki, senden zararı ve Hastalığı gidersin. Şöyle de: "Tevekkeltü alelHayyillezî Lâ yemûtu, velHamdülillahillezî lem yettehız veleden, velem yeküllehû şerikün fil mülki velem yeküllehu veliyyün minez-zülli ve kebbirhu tekbîrâ." (Ölümsüz ve daimi Hayat ile diri olan Allah'a tevekkül ettim. Hamd O Allah'a mahsusdur ki, veled edinmedi ve mülkünde O'na şerik olmadı. O'nun yardımcıya da ihtiyacı yoktur. O'na tazimle tekbir et.) | Ramuz el e-hadis, 167. sayfa, 6. hadis |
9278 | Cebrail (a.s)'ın bana öğrettiği bir şeyi sana öğreteyim mi? Senin, cimri ve muhteris bir kimseye veya zalim bir sultana veya kötülüğünden korktuğun bir alacaklıya, bir ihtiyacın olduğu zaman şöyle de: "Allahümme entel azizül kebir ve ene abdükez zaîfüz zelil. La Havle vela kuvvete illa bike, Allahümme sahhirli fulanen kema sahHarte firavne li Musa ve leyyinlî kalbehû kema leyyentel Hadide li Davude. Feinnehu la yentiku illa biiznike ve nasiyetehu fi kabzatike ve kalbuhu fi yedike celle senâü vechike Ya ErHamerrahimin." (Allahım, sen galib ve her şeyden yücesin. Ben ise zaif ve Hakir bir kulunum. Her türlü güç ve kuvvet ancak Sendendir. Allahım, firavunu Musa (a.s)'ın emrine ram ettiğin gibi filan kimseyi de bana ram eyle. Davud (a.s) a demiri nasıl yumuşattı isen, onun kalbini de benim için yumuşak et. Zira o, ancak senin izninle konuşabilir. Onun alnı Senin kudret elindedir. Ve kalbi de Senin elindedir. Senin zatının azameti ne yücedir. Ey merHametlilerin en merHametlisi olan Allahım) | Ramuz el e-hadis, 168. sayfa, 1. hadis |