No | Hadis Metni | Kaynak |
12352 | Bir kimse hayvana binse ve şu duayı okusa: "Sübhânellezî sehhara lenâ hâzâ ve mâ künnâ lehû mukrinîn" ve inmeden ölse o kimse şehid olarak ölür. | Ramuz el e-hadis, 421. sayfa, 14. hadis |
13125 | Bir cemaat toplanıp ta, bir kısmı dua eder, ötekiler de "amin" derse o duayı Allah kabul eder. | Ramuz el e-hadis, 483. sayfa, 10. hadis |
13615 | Sabahladıklarında ve akşamladıklarında şu duayı okurlardı: "Allahım ansızın gelecek şeyin hayrını ister ve ansızın gelecek şeyin şerrinden sana sığınırım. Muhakkak ki kul sabahladığında ve akşamladığında kendisine ansızın ne geleceğini bilemez." | Ramuz el e-hadis, 526. sayfa, 3. hadis |
13704 | Mescide girdikleri zaman: "Allahümme salli ala Muhammedin ve sellim aleyhi" der, şu duayı okurlardı: "Rabbiğfirlî zünûbî veftahlî ebvâbe Rahmetike." Ve mescidden çıktıklarında da yine salatü selam getirdikten sonra şöyle dua ederlerdi: "Rabbiğfirlî zünûbî veftahlî ebvâbe fadlike." | Ramuz el e-hadis, 532. sayfa, 3. hadis |
13786 | Hz. Aişe validemiz öfkelendiğinde, onun burnunu oğuştururlar ve ona Ey Ayşecik, şu duayı oku derlerdi: "Allahım, Ey Muhammedin (s.a.v) Rabbi, günahımı bağışla, kalbimin öfkesini gider, beni fitnelerin saptırmalarından beri kıl." | Ramuz el e-hadis, 537. sayfa, 14. hadis |
13788 | Yemekten sonra şu duayı okurlardı: "Elhamdülillahillezî et'amenâ ve sekânâ ve ce'alenâ müslimin." | Ramuz el e-hadis, 538. sayfa, 1. hadis |
13790 | Yemek bittikten sonra şu duayı ederlerdi: "Allahım Hamd Sana mahsustur. Yedirdin içirdin, doyurdun, suya kandırdın. Nimetine nankörlük edilmeksizin ve nimetin terkedilmeksizin ve Senin nimetinden müstağni kılınmaksızın Hamd ancak Sana mahsustur. | Ramuz el e-hadis, 538. sayfa, 3. hadis |
13808 | Kendisine yemek gelince, "Bismillah" derler yemeği yerlerdi. Sonra da bitince şu duayı okurlardı: "Allahım muhakkak ki Sen, yedirdin, içirdin, zengin kıldın, mal verdin, hidayet ettin ve seçtin, (mümtaz kıldın) Allahım verdiğin nimetten Sana hamd olsun" | Ramuz el e-hadis, 539. sayfa, 5. hadis |
13809 | Gaza, umre veya hacdan geldiklerinde, yüksek bir yerde üç defa tekbir alırlar ve sonra, "Lâ ilâhe illallahu vahdehû lâ şerike leh, lehül mülkü ve lehül hamdü ve hüve alâ külli şey'in kadîr" derler ve şu mealdeki duayı okurlardı. "Biz vazifeden dönüyoruz, Allah'a tövbe ediyoruz. Rabbımıza ibadet edip secde ediyor ve ona hamd ediyoruz. Allah vaadinde sadıktır. Kuluna yardım edip fırkaları hezimete uğratmıştır." | Ramuz el e-hadis, 539. sayfa, 6. hadis |
13940 | Bir meclisten kalkınca mutlaka şu duayı okurlardı: "Sübhaneke Allahümme Rabbî ve bi hamdike, lâ ilâhe illâ ente, estağfirüke ve etûbü ileyke" Ve şöyle buyururlardı: Her kim bulunduğu meclisten kalktığında bunları okursa o meclisteki hataları bağışlanır. | Ramuz el e-hadis, 547. sayfa, 10. hadis |