No | Hadis Metni | Kaynak |
9264 | Ey Ebubekir'in kızı: Duanın en cami olanını sana delalet edeyim mi? De ki: "Allahümme inni es'elüke minel hayri küllihi, acilihi ve ecilihi, ma alimtü minhü ve malem a'lem. Allahümme inni es'elüke-l Cennete ve ma karrebe ileyha min kavlin ve amelin. Allahümme inni es'elüke mimma seeleke Resulüke ve euzubike mimma istiaze bike minhü Resulüke, Allahümme ma kadavte li fec'al akibetehu rüşden." | Ramuz el e-hadis, 166. sayfa, 2. hadis |
9274 | Sana bir dua öğreteyim mi ki, öyle dua ettiğinde üzerine dağ gibi borcun da olsa, Allah sana onu ödettirir. Ey Muaz! De ki: "Allahümme mâlikel mülki tü'til mülke men teşâ-ü ve tenzi'ul mülke minmen teşâü ve tu'izzu men teşâü ve tüzillü men teşâ-ü biyedikel hayr. İnneke ala külli şey'in kadir. Rahmâned dünya vel ahireti. Tü'tihâ menteşâ-ü ve temne'uhâ menteşâ-ü, irhamnî rahmeten tağninî bihâ an rahmetin min sivâk." (Ey mülkün sahibi olan Allahım. Sen mülkü dilediğine verirsin. Sen mülkü dilediğinin elinden çeker alırsın. Sen dilediğini aziz edersin. Dilediğini ise zelil edersin. Hayır yalnız senin elindedir. Şüphesiz Sen her şeye kadirsin. Dünya ve ahiretin Rahmanı olan Allahım! Sen onları dilediğine verirsin, dilediğinden men edersin. Bana öyle bir rahmet ihsan eyle ki, o Rahmetin, beni Senden başkasının merhametinden müstağni kılsın) | Ramuz el e-hadis, 167. sayfa, 4. hadis |
9365 | Hanginize varisinin malı, kendi malından daha sevimlidir? Biliniz ki, sizden hiç kimse yoktur ki, varisinin malı kendisine, kendi malından daha sevimli olsun. Kendi malından sana mal olan senin ancak takdim ettiğindir. (Önden gönderdiğindir) Varisin malı ise ancak geriye bıraktığındır. | Ramuz el e-hadis, 177. sayfa, 9. hadis |
9426 | Ey insanlar! Kadınlar sizin yanınızda yardımcıdırlar. Siz onları, Allah'ın emaneti olarak aldınız ve onlara yaklaşmanız da Allah'ın kelimesi ile helal kılındı. Sizin için onların üzerinde hak vardır. Ve onlar içinde sizin üzerinizde hak vardır. Yatağınızı kimseye çiğnetmemeleri ve maruf olan hususlarda size baş kaldırmamaları onlar üzerindeki haklarınızdandır. Onlar, bu haklarınıza riayet ederlerse, maruf üzere rızıklandırılıp giydirilmeleri onların hakkıdır. | Ramuz el e-hadis, 183. sayfa, 9. hadis |
9493 | malı çok olanlar, kıyamet gününde derecesi düşük olanlardır. Yalnız sağa da vermiş sola da ve güzelce de kazanmış, onlar müstesna. | Ramuz el e-hadis, 190. sayfa, 8. hadis |
9508 | Eller, tasarrufta üçtür! Allah'ın eli en yüksek olanıdır. Sadaka verenin eli de ondan sonradır. İstiyenin ile ise en aşağı olandır. Böyle olduğu için malının artanını ver ve fırsatı kaçırma. | Ramuz el e-hadis, 192. sayfa, 6. hadis |
10021 | Kebair dokuzdur: En büyüğü Allah'a şirk koşmak, na-hak yere insan öldürmek, faiz yemek, yetim malı yemek, iffetli kimseye zina isnadında bulunmak, cepheden kaçmak, ana babaya isyan, sizin dirinizin ve ölünüzün kıblesi olan Beytül Harama konan yasakları ayak altına almaktır. | Ramuz el e-hadis, 228. sayfa, 7. hadis |
10022 | Büyük günahlar yedidir: Allah'a şirk koşmak, hak yol ile olan müstesna, Allah'ın haram kıldığı bir kimseyi öldürmek, namuslu kadına iftira etmek, cepheden kaçmak, faiz yemek, yetim malı yemek, hicretten sonra cahiliye bedeviliğine dönmek. | Ramuz el e-hadis, 228. sayfa, 8. hadis |
10024 | Kebair; Allah'a şirk, namuslu kadına iftira, mü'min kimseyi öldürme, muharebe gününde cepheden kaçma, yetim malı yeme, müslüman ana-babaya isyan, ölü ve diri olarak kıblemiz olan Kabeye hürmetsizlik etmektir. | Ramuz el e-hadis, 228. sayfa, 10. hadis |
10174 | Adak iki türlüdür. Birisi Allah'a taat için olan adaktır ki o Allah içindir ve buna vefa lazımdır. Yapılmalıdır. Diğeri, Allah'a masiyet yolunda olan adaktır, o, şeytan içindir. Buna vefa yoktur. Böyle adak için yemin kefareti gibi kefaret vardır. | Ramuz el e-hadis, 239. sayfa, 1. hadis |