No | Hadis Metni | Kaynak |
10921 | İnsanların şerlilerindendir o fasık ki, Allah kitabını okudu ve dini de, fıkhı da öğrendi de hakim mevkiindeki fasıka dalkavuk oldu. Ve o adam bunun okuyuşu ile keyf etti. Allah (bunların her ikisinin de) söyliyenin de, dinliyenin de kalbini mühürler. | Ramuz el e-hadis, 305. sayfa, 4. hadis |
10981 | adamın, Allah yolundaki bir gazada, yalnız kıldığı bir namazı, yirmibeş namaza ve yine gazada arkadaşı ile kıldığı bir namazı yediyüz namaza, ve cemaati kübra ile (kumandanları ile beraber) kıldıkları namaz ise, kırkdokuz bin namaza bedeldir. | Ramuz el e-hadis, 309. sayfa, 11. hadis |
11022 | Bir adamın namaz için abdest alıp temizlenmesi üzerine, Allah onun günahlarını örter. Namazının sevabı ise kendine fazladan kalır. | Ramuz el e-hadis, 313. sayfa, 2. hadis |
11032 | Ne mutlu gece hacı olup, gündüz gazaya gidene. O öyle bir kimsedir ki, başı kalabalık, hali de perdeli, dünyadan aza kanaatkar, çoluk çocuğunun yanına gülerek girer, gülerek çıkar. Nefsim yed-i kudretinde olana yemin ederim ki, böyle adamlar, Aziz ve Celil olan Allah yolundaki hacıların ve gazilerin ta kendisidir. | Ramuz el e-hadis, 314. sayfa, 1. hadis |
11040 | Hastayı yoklayan adam, Allah (z.c.hz)'nin rahmetinde yüzerek gelir ve yanına oturduğunda rahmet onu kaplar. Elini hastanın eline veya başına koyup "Nasılsın" diye sorması ise, ziyaretin tamamlanmasındandır. Sizin selamlaşmanızın tamamlanması da aranızda musafaha ile olur. | Ramuz el e-hadis, 314. sayfa, 9. hadis |
11210 | Allah (z.c.hz.) buyurur: "Bir adam bilse ki Ben kudret sahibiyim, günahları affederim. O şirk etmedikçe, Ben onu affederim, aldırmam." | Ramuz el e-hadis, 329. sayfa, 1. hadis |
11223 | Aziz ve Celil olan Allah buyurur: "Benim arif ve mülhem kullarım hususunda, Allah aralarında hüküm verinceye kadar onları Cennete veya Cehenneme indirmeyin.(Onlardan birşey duyup da münakaşaya kalkıp, bu adam Cennetlik oldu, Cehennimlik oldu diye hüküm vermeyin. Onları Rablerine havale edin.) | Ramuz el e-hadis, 330. sayfa, 1. hadis |
11227 | Allah (z.c.hz.) buyurur: "Benim dostlarımdan birine eza eden adam, Bana harp ilan etmiş demektir. Bana yaklaşmak için de farzlara benzer bir şey yoktur. Kul Bana nafile ibadetle o derecede yaklaşmakta devam eder ki, Ben onu severim ve Ben onu sevince de gören gözü, işiten kulağı, tutan eli, yürüyen ayağı, akleden gönlü, konuşan dili olurum. Dua ederse kabul eder, bir şey isterse veririm. Yaptığım işler içinde, böyle kulumun ölümüne karar vermek kadar Bana güç gelen bir şey yoktur. Çünkü o kul ölümü sevmez, Ben de onu gücendirmeyi sevmem." | Ramuz el e-hadis, 330. sayfa, 5. hadis |
11315 | Beni İsrail'den "Kıfl" isimli biri vardı. Günahtan pek sakınmaz ve onu işlerdi. Ona bir kadın geldi (paraya ihtiyacı vardı.) Onunla münasebette bulunmak şartı ile kadına altmış altın verdi. Kadınla bir mevkiye geldiler. O zaman kadının kemikleri titredi ve ağladı. adam dedi ki: "Neden ağlıyorsun? Seni zorladım mı?" Kadın dedi ki: "Hayır, fakat ben bu işi şimdiye kadar asla yapmamıştım. Buna beni ihtiyacım sürükledi." adam dedi ki: "Madem ki sen yapmadığını yapmak durumundasın öyleyse git, para da senindir. "adam ayrıca yemin ederek: "VAllahi bundan sonra ben de bu işi bir daha yapmam" dedi ve o gece de öldü. Sabahleyin kapısına şöyle yazılmış olduğu görüldü: "Allah muhakkak Kıfl'e mağfiret etti." (Asi, fakat iffeti takdir eden ve merhametli bir kimse imiş ve tevbesi nasib ve kabul olmuş.) | Ramuz el e-hadis, 338. sayfa, 1. hadis |
11318 | Bir tüccar, halka ödünç verir ve adamına da paraları tahsil ederken: "Sıkıntıda olanları hoş geç, ola ki Allah da bizi hoş geçer" derdi de sonra Allah'a kavuştu. Allah da ondan vazgeçti. | Ramuz el e-hadis, 338. sayfa, 4. hadis |