No | Hadis Metni | Kaynak |
13504 | Mü'minler için (kıyamette) nurdan kürsüler kurulur. Bir bulut üzerlerine gölge yapar ve onlara mahşer günü, gündüzün Bir saati gibi gelir. | Ramuz el e-hadis, 518. sayfa, 10. hadis |
13514 | Efendimiz (s.a.s.) sıfatça, cemali Peygamberisi ile insanların en güzeli idi. Uzuna meyleden Bir boyu vardı. Omuzları arası geniş ve yüz etleri hafifti. Saçlarının siyahı kuvvetli, gözleri sürmeli, kirpikleri uzundu. Ayağı ile yere bastığında tamamiyle basardı. Ayak çukuru hafifti. Ridasını omuzlarından bırakınca gümüş parçası gibi görülürdü. Gülünce mübarek ağzından nur parlardı. | Ramuz el e-hadis, 519. sayfa, 9. hadis |
13516 | Efendimiz (s.a.s.) haya bakımından, evinde örtüsü içindeki bakire Bir kızdan daha kuvvetli Bir hayaya maliktiler. | Ramuz el e-hadis, 519. sayfa, 11. hadis |
13519 | Sırtındaki Nübüvvet mührü kabarık Bir et parçası gibiydi. | Ramuz el e-hadis, 519. sayfa, 14. hadis |
13520 | Mührü nübüvveti pembe kırmızıya çalar, güvercin yumurtası gibi Bir gudde idi. | Ramuz el e-hadis, 519. sayfa, 15. hadis |
13529 | Efendimiz (s.a.v.) iri yapılı, azametli idi ve yüzü ayın ondördü gibi parlardı. Ortadan uzun, başı büyücek, saçı mutedil kıvırcık idi. Saçı bazen kulak yumuşağını geçer, rengi parlak, alnı geniş, kaşları ince ve gür idi. İki kaşı arasında Bir damar gazab halinde kabarırdı. Burnu ince, hafif mukavves, sakalı sık, yanakları hafif, ağzı geniş, dişleri seyrek ve latif idi. Boynundan göbeğine hafif kıllı, boynu gümüş parlaklığında yapma bebek gibi, yapısı bedenlice ve endamlı idi. Göğsü karnı Birdi. Göğsü geniş, omuzları açık, mafsalları ince, soyunduğunda bedeni nur gibi idi. Göğüs kemiğinden göbeğine kadar, tüyden ince Bir hat bulunurdu. Meme ve karnında tüy yoktu. Kolları, omuzları ve göğsünün yukarı kısmı kıllı idi. Bilekleri uzun, avucu geniş, uzun saçları lüle gibi idi. El ve ayak parmakları etli, parmakları uzun, ayağının çukuru mutedil, üstü üzerinde su durmayacak derecede düzdü. Yürürken öne meyilli düz yürür, yürüyüşü mütevazı ve seri ve de yüksek Bir yerden dökülen su gibi idi. Döndüğünde bütün vücudu ile dönerdi. Sükut halinde yere bakışı semaya nazarından fazla olurdu ve ekser bakışı mülahazalı idi. Yürürken ashabını önüne katardı. Karşılaşmada selamı ilk önce kendileri verirdi. | Ramuz el e-hadis, 520. sayfa, 8. hadis |
13558 | Bir hastaya geldiklerinde veya hasta kendisine getirildiğinde "Ezhebil be'se Rabbennâsi eşfi ve enteş şâfi. La şifâe illa şifâüke şifâen la yuğâdiru sakamen": (Ey insanların Rabbi, zararı gider, şifa ihsan et, şifa veren ancak sensin. Senin şifandan başka şifa yoktur. HiçBir hastalık bırakmayacak şifa ihsan buyur) diye dua buyururlardı. | Ramuz el e-hadis, 522. sayfa, 4. hadis |
13560 | Kendisine ganimet geldiğinde, gününde taksim eder, bekara Bir, evliye iki pay verirlerdi. | Ramuz el e-hadis, 522. sayfa, 6. hadis |
13561 | Huzuruna Bir kimse geldiğinde, yüzünde beşaret görürse elini eline alırlardı. | Ramuz el e-hadis, 522. sayfa, 7. hadis |
13563 | Bir kavim zekat vergilerini getirdiklerinde, onlara "Allahümme salli ala âli filanen": (Allahım filan kimseleri ve ailelerini rahmetine mazhar kıl) diye dua buyururlardı. | Ramuz el e-hadis, 522. sayfa, 9. hadis |