No | Hadis Metni | Kaynak |
8275 | (Arkadaşlarımızdan birisi katil sebebiyle cehennemi hak etmişti.) "Ne yapalım?" dediler. onun namına bir köle azad edin. Allah (z.c.hz.)onun her bir azasına bir azasını cehennemden azad eder. | Ramuz el e-hadis, 73. sayfa, 11. hadis |
8294 | Allah (z.c.hz.)'nin kelimât'ı tâmmesine ve onun esmasına sığınırım. Zehirliden ve nazarlıdan, her hased edenin hasedinden, şeytandan ve onun sülâlesinden. 33 melek geldi ve: "Yerinizin toprağından alınız ve onunla hastanızı mesh ediniz" dedi. Bu bana (Hz. Muhammed s.a.v.'e) ait bir nefestir. Kim bunun için bir ip dahi alırsa, iflâh olmasın. Bu topraklar Cüzzama, Abraşa, Akrep sokmasına, Kan hastalığı veya Cin çarpmasına devadır. (Medine toprağı) | Ramuz el e-hadis, 75. sayfa, 4. hadis |
8462 | Allah (z.c.hz.) derdi de, devayı da inzal etti. her derde de bir deva verdi. onun için tedavide haram kullanmayın. | Ramuz el e-hadis, 87. sayfa, 3. hadis |
8578 | Arzlar, her arz ile onu takip eden arz arası, 500 senelik mesafedir. Birincisi bir balık üzerindedir. Öyle bir balık ki, iki ucu gökte, balık kaya üzerinde, kayayı da bir melek tutuyor. İkinci arz tabakası ise havayı hapseden tabakadır. Allah (z.c.hz.) Ad kavmini helak edeceği zaman onun melaikesine emretti: "Bir delik aç" O da: "Bir öküz burnu kadar açayım mı?" dedi. Allah: "Hayır, o bütün insanları helaka yeter. Sen bir yüzük kadar aç." O rüzgar öyle bir rüzgardır ki, Allah Teala kitabında onun hakkında şu mealde buyurmuştu: "O rüzgar, uğradığı şeyi, çiğnenmiş ot parçası gibi yaptı." Üçüncü tabakada cehennem taşları vardır. Dördüncü tabakada cehennem kibritleri vardır. Dediler ki: "Cehennem için kibrit var mı?" Evet var, dedi. Allah'a yemin ederim ki, o Cehennemde kibritten öyle bir vadi var ki, oraya dağlar gönderilse erirdi. Beşinci tabakayı Cehennem yılanları teşkil ediyor. Onların ağızları kafirleri yalıyor, onda et bırakmıyor, sinir ve kemik kalıyor. Altıncı tabakada Cehennem akrebleri var. Onların en küçükleri katır kadardır. Kafirlere tekme vurur. onu sokması, Cehennem ateşini unutturur. Yedinci tabakada iblis hapsedilmiştir. Bir eli önde bir eli arkada demire bağlanmıştır. Allah onu birine musallet edeceği vakit çözer. (İşini bitince tekrar bağlanır.) | Ramuz el e-hadis, 95. sayfa, 11. hadis |
8676 | Kulun uykusunda ruhu kabzolur. Ve geri verilib verilmeyeceğini de bilmez. Vitir namazını kılıp yatması onun için daha hayırlıdır. Ayda üç gün oruç tutan, ayın hepsini oruçlu geçirmiş gibi olur. Çünkü Allah bire on sevab verir. Kul, kendisinden her "Sülâmâ"sının bir zekâtı olduğu halde sabahlar. "Sülâmâ nedir? Ya Resulallah" denildi. Buyurdu ki: "Ceseddeki her kemiğin mafsalıdır. Eğer o kul, dört secde ile iki rek'at namaz kılarsa (İşrak veya duha namazı) cesedinin zekâtını ödemiş olur. | Ramuz el e-hadis, 104. sayfa, 2. hadis |
8678 | Kul bir çok zamanlar, bir çok zamanlar, bir çok zamanlar müslüman yaşar. Fakat sonunda Allah'ın gazabına uğrayabilir. Yine, ömrünü hep küfürle geçirir. Fakat sonunda Allah'ın Rahmetine uğrayabilir. Kim ki herkese gıybet ederek ve fena lâkap takarak ölürse, kıyamette, burnu ile iki dudağı arasına damga vurulur. | Ramuz el e-hadis, 104. sayfa, 4. hadis |
8693 | Fuhuş (her şeyde haddi aşmak) ve tefahuşun (lâfta hududu aşmak fena konuşmak) İslamda yeri yoktur. Kimin ki, ahlâkı güzeldir, o İslâm tarafından da güzeldir. | Ramuz el e-hadis, 105. sayfa, 8. hadis |
8702 | Kâfirin dili kıyamette iki fersah (24.000 adım) arkadan gelir. Yani o kadar sarkar ki, herkes onu çiğner. | Ramuz el e-hadis, 105. sayfa, 17. hadis |
8730 | İnsanlarla alay edenlere, kıyamette Cennet kapısı açılır, "Gel" denir. Gelince kapı kapanır. Sonra başka bir kapı açılır. Yine, "gel, gel" denir. Gelince o da kapanır. Bunu o kadar tekrar ederler ki, (alayının her biri için ) artık "gel, gel" derler ama, onun gelecek hali kalmaz. | Ramuz el e-hadis, 108. sayfa, 2. hadis |
8784 | Bana en sevgili olanınız ve Bana kıyamette en yakın bulunacak olanınız, ahlâkça iyi olanınızdır. Sizlerden en sevmediğim ve kıyamette de Bana en uzak kalacak olan, ahlâkça fena olanınızdır. Bunların da en fenası çok konuşan, sözü tavır ve eda ile söyleyip, her şeyin dibini kurcalayanlar ve kibirlilerdir. | Ramuz el e-hadis, 112. sayfa, 1. hadis |