No | Hadis Metni | Kaynak |
8121 | Kardeşlerinizden biri ölüp de toprakla örtülmesi tamamlanınca, sizden birisi kalksın, başucunda dursun ve sonra: "Ey filan kadının oğlu filan" desin. Çünkü o vefat eden kimse: "Bizi irşad edin de Allah da size rahmet eylesin" der. Lakin siz bu durumu bilmezsiniz. Sonra şöyle devam etsin: "Üzkur mâ harecte aleyhi mineddünya Şehâdete en lâ ilâhe illallah ve enne Muhammeden abduhû ve Resuluh. Ve enneke radiyte billahi Rabben ve bi Muhammedin Nebiyyen ve bil-islâmi dinen ve bil Kur'âni imâmâ" Zira bunu söylediği zaman Münker ve Nekir'den biri diğerinin elini tutar da ötekine der ki: "Gel, bunun yanından beraber gidelim. Yapacağımız bir şey kalmadı. Hücceti kendisine telkin edildi. Ve bundan da öte şimdi onun esas koruyucusu Aziz ve Celil Allah'dır. Ashabdan birisi: "Ya Resulallah, eğer ben onun annesinin ismini bilmiyorsam?" Buyurdu ki: "Onu Havva'ya nisbet et ve Havva oğlu filan" de. | Ramuz el e-hadis, 62. sayfa, 15. hadis |
8172 | Bir kimse, niyetinde vadini yerine getirmek düşüncesi olduğu halde, kardeşine bir vaadde bulunup da onu yerine getiremez veya vaad olunan zaman ve yerde bulunamaz ise, kendisine bir günah yoktur. | Ramuz el e-hadis, 66. sayfa, 3. hadis |
8197 | İşte şu gecenizi görüyor musunuz? Bundan yüz sene sonra, şu anda arz üzerinde bulunan insanlardan o zaman hiç kimse kalmaz.(Şu andaki insanlar yüz sene içinde ölüler.) | Ramuz el e-hadis, 67. sayfa, 13. hadis |
8226 | Bir kimsede dört haslet olursa Allah, ona Cennette köşk verir ve o kimse Allah'ın nuru içinde gark olur: İsmeti "Lâ ilâhe illallah" olmak, bir günah üzerine istiğfar etmek, hasene yaptığında "Elhamdülillah" demek. Musibet zamanında "İnnâ lillâh ve İnnâ ileyhi Raci'ûn" demek. | Ramuz el e-hadis, 70. sayfa, 4. hadis |
8410 | Ehli cehennemin, gerçekten ehli olan kısmı ne ölüp o azaptan kurtulur, ne de hayat hazzı bilirler. Lâkin bir sınıf kimseleri yakar, öldürür, kömür halini alasıya kadar. Ve o zaman şefaat olunmak için izin çıkar. Onlar Cennet kıyılarına getirilip, Cennet ehline; "Bunlara onun ırmaklarından dökün" denir. Ve bunlar, yeni biten ot gibi hayat bulurlar. | Ramuz el e-hadis, 83. sayfa, 1. hadis |
8431 | Kendileriyle oturduğunuz ve ilim aldığınız kimselere bakınız. Zira ahir zamanda şeytanlar insan şeklinde temessül edecekler. Onların yanlış hadis uyduracakları endişesiyle memleketini, ismini, babasının ismini, aşiretini tahkik edin. Ayrıldığında onu kaybedersiniz. | Ramuz el e-hadis, 84. sayfa, 11. hadis |
8439 | Allah (z.c.hz.) bir kulu helâk etmek murad ettiğinde, önce ondan "haya" alınır. O zaman o kimse buğza lâyık olarak Allah'ın huzuruna mülâki olduğunda kendisinden "emanet" alınır. Ve hain tanınır. Böyle olunca "Rahmetten tard" olunur. O zaman lânete lâyık hale gelmiş olur. Ve o zamanda "İslâm hırkası" üzerinden alınır. | Ramuz el e-hadis, 85. sayfa, 4. hadis |
8657 | Şeytan hortumunu ademoğlunun kalbinin üstüne koymuştur. O kimse Allah'ı anarsa, hortumu kalkar, unutursa, kalbi hortumunun içine düşer. (O zaman yürek sıkıntısı vaki olur. Bunu zikir giderir.) | Ramuz el e-hadis, 102. sayfa, 9. hadis |
8856 | Cennet ehli Cennetteki makamlarına yerleşir ve Cuma'dan Cuma'ya Allah'ı ziyarete giderler. Onlara Arşı Rahman aşikâr olup, Allah'ı görürler. Bu Cennet bahçelerinden birinde olur. Ve herkes derecesine göre bir minbere yerleşir. En aşağısının yerleri misk tepelerindedir. Ve bunlar kendi hallerini diğerlerinden aşağı görmezler. Soruldu ki: "Rabbimizi görecek miyiz?" Buyurudu ki: "Evet, ayın 14'üncü gününde görülmesinde, ya da güneşin görülmesinde nasıl hilâf yoksa, (veya bunları nasıl izdihamsız görüyorsanız) öyle Rabbinizi göreceksiniz." Allah (z.c.hz.) onlara ayrı ayrı muhatap olur. Ve hatta bazılarına dünyadaki bazı sözlerini hatırlatır. Kul: "Yarabbi mağfiret etmemiş miydin?" der. Allah: "Ettim de onunla buraya geldin" buyurur. O esnada iki bulut öyle güzel kokular serper ki, kimse böylesini görmemiştir. O zaman Allah Tealâ buyurur ki: "Haydi kalkın ikram edeceğim şeylerin başına." O zaman kalkıp cennetin çarşılarına gelirler. Bu çarşılarda aklın tasavvur edemiyeceği şeyler vardır. Orada ne para verilir, ne de yüklenilir. Sadece emredilir. İşte orada biz birbirimizle karşılaşacağız. Derecesi üstün olanların elbisesi başka olur. Ve birinin gözüne bu ilişince kendi elbisesi de derhal fevkalâde olur. Çarşılardan yerimize döneriz. Ailelerimiz: "Başka bir şekilde güzelleşip geldiniz" derler. Biz de deriz ki: "Tabii güzelleşip gelmek hakkımızdır. Zira Rabbımızı ziyaretten geliyoruz." | Ramuz el e-hadis, 118. sayfa, 8. hadis |
8870 | Kıyametin önü sıra hilekâr seneler vardır. O zamanlarda emin adamlara töhmet, haine emniyet edilir. Ve emin susturulur. Yalancıya emin nazarı ile bakılır. Ve "Rüveybida" söz sahibi olur. "Rüveybida kimdir?" diye soruldu. Ammenin işleri hakkında söz sahibi olan sefih kimsedir." buyuruldu. | Ramuz el e-hadis, 121. sayfa, 2. hadis |