No | Hadis Metni | Kaynak |
13809 | Gaza, umre veya hacdan geldiklerinde, yüksek bir yerde üç defa tekbir alırlar ve sonra, "Lâ ilâhe illallahu vahdehû lâ şerike leh, lehül mülkü ve lehül hamdü ve hüve alâ külli şey'in kadîr" derler ve şu mealdeki duayı okurlardı. "Biz vazifeden dönüyoruz, Allah'a tövbe ediyoruz. Rabbımıza ibadet edip secde ediyor ve ona hamd ediyoruz. Allah vaadinde sadıktır. Kuluna yardım edip fırkaları hezimete uğratmıştır." | Ramuz el e-hadis, 539. sayfa, 6. hadis |
13815 | Rükua veya secdeye vardıklarında şöyle derlerdi: "Subhâneke ve bi hamdike estağfiruke ve etûbu ileyke." | Ramuz el e-hadis, 539. sayfa, 12. hadis |
13838 | Bir yere konduğunda veya seferden geldiğinde, iki rek'at kılmadan oturmazlardı. | Ramuz el e-hadis, 541. sayfa, 8. hadis |
13841 | Bir kaygı veya üzüntü gelince: "Ya Hayyu ya Kayyum, bi Rahmetike estağîsu" derlerdi. | Ramuz el e-hadis, 541. sayfa, 11. hadis |
13893 | Ferace gibi bir şeyi vardı ki, evde, ailesi ile otururken giyerdi. Vers ile boyalı olanını giyince su serperdi.(Ya kokulu su veya serinlik için sudur.) | Ramuz el e-hadis, 545. sayfa, 1. hadis |
13916 | Teheccüde kalkmayı hiç bırakmazlardı. Hastalık veya halsizlik hallerinde oturarak kılarlardı. | Ramuz el e-hadis, 546. sayfa, 4. hadis |
13924 | Kendisinden bir şey istenince ya verir veya susarlardı.(yok demezlerdi) | Ramuz el e-hadis, 546. sayfa, 12. hadis |
13930 | Bedeninde bir yara veya diken batmış bir yer olursa, üzerine kına korlardı. | Ramuz el e-hadis, 546. sayfa, 18. hadis |
14180 | Bir kimsenin arkasından gelmesinden hoşlanmazlardı. Fakat sağından veya solundan gitmesini isterlerdi. | Ramuz el e-hadis, 561. sayfa, 3. hadis |
14214 | Mü’minlerin emîri Ebû Hafs Ömer ibni Hattâb radıyallahu anh, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’i şöyle buyururken dinledim, dedi:
“Yapılan işler niyetlere göre değerlenir. Herkes yaptığı işin karşılığını niyetine göre alır. Kimin niyeti Allah’a ve Resûlü’ne varmak, onlara hicret etmekse, eline geçecek sevap da Allah’a ve Resûlü’ne hicret sevabıdır. Kim de elde edeceği bir dünyalığa veya evleneceği bir kadına kavuşmak için yola çıkmışsa, onun hicreti de hicret ettiği şeye göre değerlenir.”
| Buhârî, Bed’ü’l-vahy 1, Îmân 41, Nikâh 5, Menâk bu’l-ensâr 45, tk 6, Eymân ı İ 23, Hiyel 1; Müslim, mâret 155. Ayr ca bk. Ebû Dâvûd, Talâk 11; Tirmizî, İ ı Fezâilü’l-cihâd 16; Nesâî, Tahâret 60; Talâk 24, Eymân 19; bni Mâce, Zühd 26 |