Arama Sonuçları mağfiret edir

Hızlı Erişim Linki: https://www.hadisarabul.com/hadisbul/30331-magfiret-edir

NoHadis MetniKaynak
7295 Sizden, "Âllah'a şerik koşmamanız, hırsızlık etmemeniz, zina yapmamanız, çocuklarınızı öldürmemeniz, elleriniz ve ayaklarınız arasına ait bir iftirada bulunmamanız ve marufta Bana asi olmamanız üzere"biat alıyorum. Sizden kim bu ahde vefa gösterirse, onun mükafatı Allah'ın üzerinedir. Kim bunlardan birini bozar da bu sebepten dünyada cezalandırılırsa, bu ceza onun için kefaret ve temizliktir. Ve her kimin yaptığını Allah örtmüşse onun durumu Allah'a aittir. İsterse ona azab eder, isterse mağfiret eder.Ramuz el e-hadis, 6. sayfa, 3. hadis
8114 Bir hacıya mülâki olduğunda ona selâm ver, onunla musafaha yap ve evine girmezden önce senin için istiğfar etmesini kendisinden iste. Zira o, mağfiret olunmuş bir kimsedir.Ramuz el e-hadis, 62. sayfa, 8. hadis
8846 Ümmetim, ümmeti merhumedir. mağfiret olunmuştur. Allah Tealâ dünyadaki sıkıntıları onlara kefaret kılmıştır. Kıyamet günü gelince müslümanlardan her bir kimseye yahudi veya nasraniden bir fidye verilir. Ve kendine denir ki: "Bu ateşten senin fidyendir."Ramuz el e-hadis, 117. sayfa, 9. hadis
8856 Cennet ehli Cennetteki makamlarına yerleşir ve Cuma'dan Cuma'ya Allah'ı ziyarete giderler. Onlara Arşı Rahman aşikâr olup, Allah'ı görürler. Bu Cennet bahçelerinden birinde olur. Ve herkes derecesine göre bir minbere yerleşir. En aşağısının yerleri misk tepelerindedir. Ve bunlar kendi hallerini diğerlerinden aşağı görmezler. Soruldu ki: "Rabbimizi görecek miyiz?" Buyurudu ki: "Evet, ayın 14'üncü gününde görülmesinde, ya da güneşin görülmesinde nasıl hilâf yoksa, (veya bunları nasıl izdihamsız görüyorsanız) öyle Rabbinizi göreceksiniz." Allah (z.c.hz.) onlara ayrı ayrı muhatap olur. Ve hatta bazılarına dünyadaki bazı sözlerini hatırlatır. Kul: "Yarabbi mağfiret etmemiş miydin?" der. Allah: "Ettim de onunla buraya geldin" buyurur. O esnada iki bulut öyle güzel kokular serper ki, kimse böylesini görmemiştir. O zaman Allah Tealâ buyurur ki: "Haydi kalkın ikram edeceğim şeylerin başına." O zaman kalkıp cennetin çarşılarına gelirler. Bu çarşılarda aklın tasavvur edemiyeceği şeyler vardır. Orada ne para verilir, ne de yüklenilir. Sadece emredilir. İşte orada biz birbirimizle karşılaşacağız. Derecesi üstün olanların elbisesi başka olur. Ve birinin gözüne bu ilişince kendi elbisesi de derhal fevkalâde olur. Çarşılardan yerimize döneriz. Ailelerimiz: "Başka bir şekilde güzelleşip geldiniz" derler. Biz de deriz ki: "Tabii güzelleşip gelmek hakkımızdır. Zira Rabbımızı ziyaretten geliyoruz."Ramuz el e-hadis, 118. sayfa, 8. hadis
9974 Garib bir kişi hastalandığı zaman, sağına soluna, ön ve arkasına bakıp ta tanıdık bir kimse görmediği vakitte, Allah onun geçmiş günahlarını mağfiret edir.Ramuz el e-hadis, 225. sayfa, 7. hadis
10079 Fisebilillah cihadda bulunan kimse, Allah (z.c.hz) lerince tekeffül edilmiş kimsedir. Ya mağfiretine ve rahmetine derhal kavuşturur veya ecir ve ganimetle yerine sağ-salim gelir gönderir. Mücahid fisebilillahın misali, gündüz oruçlu gece kâim olan kimsenin misalidir. Seferden dönünceye kadar böyle devam eder.Ramuz el e-hadis, 233. sayfa, 5. hadis
11243 Davud (a.s.) dedi ki: "İlahi Ya Rabbi, kulların Seni ziyaret ederlerse alacakları ne olur? Sendeki hakları nedir? Zira her ziyaret edenin ziyaret edilende hakkı vardır." Allah buyurdu ki: "Ya Davud (a.s.) Beni ziyaret edenlere, dünyada afiyet verir ve Bana mülaki olduklarında da kendilerine mağfiret ederim."Ramuz el e-hadis, 331. sayfa, 12. hadis
12062 Bir kimse beş vakit namaz için, imanla sevab umarak Allah rızası için ezan okursa geçmiş günahları mağfiret olur.(Beş vakit imamlı da böyledir.)Ramuz el e-hadis, 400. sayfa, 10. hadis
13408 Allah'ın eli müezzinin başı üstündedir, ezanını bitirinceye kadar, Sesinin uzadığı kadar da mağfiret olunur.Ramuz el e-hadis, 508. sayfa, 11. hadis
14332

Âişe radıyallahu anhâ şöyle dedi:

“Allah’ın yardımı erişip fetih gerçekleşince...” âyeti indikten sonra Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem kıldığı her namazda mutlaka “Rabbimiz, seni tenzih ederim, seni hamd ile anarım. Allahım! Beni bağışla ...” derdi. Buhârî, Ezân 123, 139; Megâzî 5, Tefsîru sûre (110), 1; Müslim, Salât 219, 220

Buhârî’nin Sahîh’i (Ezân 139, Tefsîru sûre (110), 2) ile Müslim’in Sahîh’inde (Salât 217) Âişe radıyallahu anhâ’dan rivayet edilen bir başka hadis de şöyledir:

Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem rükû ve secdelerinde:

“Allahım! Seni tenzîh ederim. Rabbimiz! Sana hamdederim. Allahım! Beni bağışla!” duasını pek sık tekrarlardı. Bu sözüyle o, Kur’an’a imtisal (ve âyeti fiilen tefsir) ederdi.

Müslim’in rivayetinde de (Salât 218) şöyle denilmektedir:

Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem vefatından önce, “Seni hamdinle tesbih ve tenzih eder, bağışını diler, tövbe ederim” duasını sık sık tekrar ederdi.

Hz. Âişe diyor ki:

Ey Allah’ın Resûlü! Yeni yeni söylediğinizi duyduğum bu cümleler nedir?diye sordum. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem: “Ümmetimle ilgili olarak benim için bir işaret tayin edilmiştir. Onu gördüğüm zaman bu kelimeleri söylerim. Bu işaret, Nasr sûresi’dir” buyurdu.

Yine Müslim’in bir başka rivayetinde (Salât 220), bu husus şöyle yer almaktadır:

Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem, “Ben Allah’ı ulûhiyet makamına yakışmayan sıfatlardan tenzih eder ve O’na hamdederim” sözlerini sık sık söyler olmuştu.” Hz. Âişe diyor ki:

“Sübhânallah ve bi hamdihî, estağfirullah ve etûbü ileyh” sözlerini görüyorum ki, pek sık söylüyorsun?” dedim.

Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem:

“Rabbim bana ümmetim içinde bir alâmet göreceğimi bildirdi. Onu gördüğümden bu yana “sübhânellah ve bi hamdihî estağfirullah ve etûbu ileyh” sözünü çok söylerim. Ben o alâmeti, Mekke’nin fethine işaret eden “Allah’ın yardımı ulaşıp Fetih gerçekleşince ve insanların grup grup Allah’ın dinine girdiklerini gördüğünde Rabbini hamd ile tesbih et ve O’ndan mağfiret dile. Çünkü Allah tövbeleri çok çok kabul edendir” (meâlindeki Nasr) sûresi’nde gördüm,” buyurdu.

Müslim, Salat 220