No | Hadis Metni | Kaynak |
13847 | Fırtına şiddetlendiğinde, rüzgara karşı dururlar ve iki dizleri üzerine kalkıp ellerini uzatarak şöyle dua ederlerdi: "Yarabbi, bu rüzgarın hayrını ve onunla gönderilenin iyiliğini Senden isterim. Onun şerrinden ve onunla gönderilenin zararından Sana sığınırım. Allahım onu bir Rahmet kıl ve azab vesilesi eyleme. Ya Rabbi onu rahatlık vesilesi kıl ve onu faydasız kılma." | Ramuz el e-hadis, 542. sayfa, 1. hadis |
13848 | Ailesi ile temasta bulunduklarında, elleriyle teyemmüm ederlerdi. | Ramuz el e-hadis, 542. sayfa, 2. hadis |
13854 | En çok yaptıkları duaları şöyle idi: "Ya mukallibel kulûb, sebbit kalbî alâ dînike.": (ey kalbleri çeviren Rabbım, kalbimi dinine sabit kıl) Bu husus sorulduğunda şöyle demişlerdi: "Hiç bir kimse yoktur ki, kalbi Allahın parmaklarından iki parmak arasında olmasın. Allah kimi dilerse onu doğrultur, kimi de dilerse onu kaydırır. | Ramuz el e-hadis, 542. sayfa, 8. hadis |
13855 | Arefe gününde ekser duası şöyle idi: "Lâ ilâhe illallahu vahdehu lâ şerîkeleh, lehül mülkü ve lehülhamdü, biyedihil hayr ve hüve alâ külli şey'in kadîr." | Ramuz el e-hadis, 542. sayfa, 9. hadis |
13872 | Döşekleri, insanın kabirde altına konan şeye yakın bir şeydi (çok hafifti) ve mescid baş taraflarında kalırdı. | Ramuz el e-hadis, 543. sayfa, 15. hadis |
13886 | Efendimiz (s.a.v)'in bir kılıcı vardı. Kabzası ve kınının ucu gümüş işlemeli idi. Ayrıca gümüşten halkaları vardı, ismine "Zülfikar" denilirdi. Ok ve yayı vardı, ismine "Zessedat" denirdi. Ok mahfazası vardı, ismine "Zelcuma" denirdi. Bakır işlemeli bir zırhı vardı, ona "Zatül fudul" denirdi. Kargısı vardı, "Enneb'âü" denirdi. Kalkanı vardı, "Zagan" denirdi. Al bir atı vardı, adına "Mürtecis" denirdi. Yağız bir atı vardı, ona "Sekıb" denirdi. Bir eğeri vardı, ona "raac" adı verilirdi. Boz bir katırı vardı, ona "Düldül" denirdi. Bir devesi vardı, "Kusva" denilirdi. Bir merkebi vardı, ona "Yafur" denirdi. bir yaygısı vardı, "kez" denilirdi. Bir harbisi vardı ona "Nemr" denirdi. Bir ibriği vardı, ona "Sadr" adı verilirdi. Bir aynası vardı, ona "Midelle" adı verilirdi. Bir makası vardı, ona "Câmi' " denilirdi. Beyaz bir çubuğu vardı, ona da "Memşûk" denilirdi. | Ramuz el e-hadis, 544. sayfa, 10. hadis |
13916 | Teheccüde kalkmayı hiç bırakmazlardı. Hastalık veya halsizlik hallerinde oturarak kılarlardı. | Ramuz el e-hadis, 546. sayfa, 4. hadis |
13918 | "eyyamül Bîyz" (ayın ortasında 13.14.15'inci günler tutulan üç günlük oruç) orucunu ne hazerde, ne de seferde bırakmazlardı. | Ramuz el e-hadis, 546. sayfa, 6. hadis |
13947 | Akşam namazından kendilerini ne yemek ve ne de başka bir şey meşgul etmezdi. (Akşamı bir an evvle kılarlardı.) | Ramuz el e-hadis, 547. sayfa, 17. hadis |
13957 | Bir kimseyi vali olarak gönderecekleri zaman onun imamesini kendileri sarar ve ucunu da sağ kulağı arkasından sarkıtırlardı. | Ramuz el e-hadis, 548. sayfa, 10. hadis |