No | Hadis Metni | Kaynak |
8795 | Ahmaklığın en şiddetlisi ve dalâletin de en büyüğü şu kavminkidir ki, kendi Peygamberlerini bırakıp, başka milletin Peygamberine meylederler ve kendilerine nazil olanı bırakıp başka kavme nazil olana meylederler. | Ramuz el e-hadis, 112. sayfa, 12. hadis |
8796 | Ümmetim için en korktuğum şeyler; Âlimin hatası, münafığın Kur'anla mücadelesi ve maneviyatınızı mahveden dünya. | Ramuz el e-hadis, 112. sayfa, 13. hadis |
8813 | İnsanların tecavüz ve tekebbür cihetinden en şiddetlisi şu kimsedir ki, (Hakkı kabul etmemekte direniş sahibidir.) bi gayri hakkın adamı döver ve adam öldürür, velinimetini bırakıp başkası ile ülfet eder. Kim ki bunları yaparsa o adam, Allah ve Peygamberine küfretmiş olur. Onun ne farz ne de nafile ibadetleri makbuldur. | Ramuz el e-hadis, 114. sayfa, 6. hadis |
8819 | Hayırların içinde sevabı en çabuk gelen sılai rahim, en çabuk cezası gelen de hükümete isyandır. Yalan yere yemin de memleketleri harabeye çevirir. | Ramuz el e-hadis, 115. sayfa, 2. hadis |
8829 | Hediyenin ve ihsanın en efdali, kelâmı hikmetten bir kelimeyi öğrenip başkasına da öğretmektir ki, bu kendisi için niyeti sadıka ile bir sene ibadetten hayırlıdır. | Ramuz el e-hadis, 116. sayfa, 3. hadis |
8835 | Kıyamet gününde her merhalede Bana en yakın olanınız, dünyada Bana en çok salât ve selâm getirerinizdir. Kim ki Cuma günü ve Cuma gecesi Bana salâtı şerife getirirse, Cenab-ı Hak, onun yetmişi ahiret ve otuzu dünya ihtiyaçlarından olmak üzere, yüz hacetini giderir. Sonra Allah bir meleği vazifelendirir. Size nasıl hediyeler gelirse o da kabrime girer. Bana salât edeni haber verir. Adı, nesebi ve kabilesine kadar. Ben de beyaz bir deftere yazarım. | Ramuz el e-hadis, 116. sayfa, 9. hadis |
8839 | Deccalın önü sıra hilekâr seneler vardır. O senelerde sadıklar yalanlanır, yalancılar tasdik olunur. Eminlere hain, hainler emin nazarı ile bakılır. Ve halıkın umuru hususunda "Rüveybida" söz sahibi olur, "Rüveybida nedir?" diye soruldu. Buyurdu ki: "Umumun işlerinde söz sahibi olan fasık bir kimsedir. | Ramuz el e-hadis, 117. sayfa, 2. hadis |
8846 | Ümmetim, ümmeti merhumedir. Mağfiret olunmuştur. Allah Tealâ dünyadaki sıkıntıları onlara kefaret kılmıştır. Kıyamet günü gelince müslümanlardan her bir kimseye yahudi veya nasraniden bir fidye verilir. Ve kendine denir ki: "Bu ateşten senin fidyendir." | Ramuz el e-hadis, 117. sayfa, 9. hadis |
8856 | Cennet ehli Cennetteki makamlarına yerleşir ve Cuma'dan Cuma'ya Allah'ı ziyarete giderler. Onlara Arşı Rahman aşikâr olup, Allah'ı görürler. Bu Cennet bahçelerinden birinde olur. Ve herkes derecesine göre bir minbere yerleşir. En aşağısının yerleri misk tepelerindedir. Ve bunlar kendi hallerini diğerlerinden aşağı görmezler. Soruldu ki: "Rabbimizi görecek miyiz?" Buyurudu ki: "Evet, ayın 14'üncü gününde görülmesinde, ya da güneşin görülmesinde nasıl hilâf yoksa, (veya bunları nasıl izdihamsız görüyorsanız) öyle Rabbinizi göreceksiniz." Allah (z.c.hz.) onlara ayrı ayrı muhatap olur. Ve hatta bazılarına dünyadaki bazı sözlerini hatırlatır. Kul: "Yarabbi mağfiret etmemiş miydin?" der. Allah: "Ettim de onunla buraya geldin" buyurur. O esnada iki bulut öyle güzel kokular serper ki, kimse böylesini görmemiştir. O zaman Allah Tealâ buyurur ki: "Haydi kalkın ikram edeceğim şeylerin başına." O zaman kalkıp cennetin çarşılarına gelirler. Bu çarşılarda aklın tasavvur edemiyeceği şeyler vardır. Orada ne para verilir, ne de yüklenilir. Sadece emredilir. İşte orada biz birbirimizle karşılaşacağız. Derecesi üstün olanların elbisesi başka olur. Ve birinin gözüne bu ilişince kendi elbisesi de derhal fevkalâde olur. Çarşılardan yerimize döneriz. Ailelerimiz: "Başka bir şekilde güzelleşip geldiniz" derler. Biz de deriz ki: "Tabii güzelleşip gelmek hakkımızdır. Zira Rabbımızı ziyaretten geliyoruz." | Ramuz el e-hadis, 118. sayfa, 8. hadis |
8857 | Ehli Cehennemin o kısmı ki, Allah onları oradan çıkarmaz. Bunların yaşayışı ne ölüm, ne de hayattır. Allah'ın çıkarmak istedikleri ise, kömür haline gelinceye kadar öldürülür. Sonra çıkarılır. Cennet ırmağında tekrar canlandırılır ve sel yataklarında biten tohumlar gibi biterler. Cennettekiler onlara "cehennemlikler" diye hitab ederler. Bunlar da yalvarırlar. Allah da bu ismi onlardan kaldırır. | Ramuz el e-hadis, 119. sayfa, 1. hadis |