No | Hadis Metni | Kaynak |
10242 | Kişiye, kendisine parmakla işaret edilmesi, şer cihetinden kafidir. (Gerek din, gerekse dünyası cihetinden) meğer ki Allah koruya. | Ramuz el e-hadis, 243. sayfa, 8. hadis |
10257 | Bu ümmeti, Allah katında kıymet, dinde temekkün (mekan tutmak), rifat, Allah'ın yardımı ve dünyaya tasarruf (hakimiyet) ile müjdele. Kim ahiret amelini dünya için yaparsa, onun için ahirette nasip yoktur. | Ramuz el e-hadis, 244. sayfa, 7. hadis |
10335 | dünyayı terketmek, sabırdan daha acıdır. Fi sebilillah kılıç vurmaktan da şiddetlidir. Bir adam bunu yaparsa, Allah ona şehid sevabı verir. dünyayı terketmek; az yemek ve doymayı azaltmak ve insanların senasından hoşlanmamaktır. Zira kim insanların övmesinden hoşlanırsa, dünyayı ve nimetlerini sevmiş olur. Kimin de Cennetin ebedi nimetleri hoşuna giderse, dünyayı ve insanların kendini övmesinden hoşlanmayı terketsin. | Ramuz el e-hadis, 250. sayfa, 9. hadis |
10382 | İleride Kur'an-ı dünya için öğrenecek olanlar gelmeden önce, siz Kur'an-ı okuyun ve o sebeple cenneti talep edin. Bilin ki Kur'an-ı şu üç kişi öğrenir: Kur'an-ı öğrenmek için öğrenen, Kur'an-ı geçim kaynağı yapan ve bir de Allah için okuyan. | Ramuz el e-hadis, 253. sayfa, 12. hadis |
10458 | Şu üç şey üzerine yemin ederim: Sakadan dolayı asla mal eksilmez. (Hayrı, bereketi) ÖYLE İSE SADAKA VERİN: Af etmek; Bir kimse uğradığı zulümden dolayı Allah (z.c.hz)lerinin rızasını umarak af ederse, Allah onu, bu sebeble, dünya ve ahirette aziz eder. Öşle ise af edin ki, Allah da izzetinizi artırsın. Bir kimse kendine isteme kapısını açarsa, ondan dolayı, Allah da ona fakirlik kapısını açar. (Mümkünse kimse kimseden bir şey istemek sevdasına kapılmasın. Bunu içni en koyusu, istemekle servet temin etmektir.) | Ramuz el e-hadis, 260. sayfa, 3. hadis |
10598 | Ümidimin Halikimden oluşu bana kafidir. dünyama bedel dinim (sağlamsa) bana yeter. | Ramuz el e-hadis, 275. sayfa, 3. hadis |
10648 | Allah (z.c.hz.)'leri arzdan birşey yaratmadan bin sene evvel Mekke'yi yarattı ve etrafını meleklerle bürüdü. Ondan sonra onu Medine'ye ulaştırdı. Ondan sonra da Medine'yi, Kudüs'e ulaştırdı (ekledi) Ve ondan bin sene sonra da dünyayı bir kerede yarattı. | Ramuz el e-hadis, 278. sayfa, 6. hadis |
10828 | Subhanallah! Sen ona takat getiremezsin, güç yetiremezsin. Şöyle söyleseydin ya: "Allahümme Rabbenâ âtinâ fiddünya haseneten ve fil âhireti haseneten ve kınâ azâbennâr." (Efendimiz (s.a.s.) bir adamı ziyarete gitmiş. Adam zayıflıktan kuş yavrusuna dönmüş. Buyurmuş ki: "Sen Allah'dan afiyet istemez miydin? Demiş ki, "Ben Allah'a, ahirette vereceğin azabı bu dünyada ver diye dua ederim." Bunun üzerine yukarıdaki hadisi şerif vârid olmuştur.) | Ramuz el e-hadis, 295. sayfa, 12. hadis |
10900 | Benden sonra ümmetimden bir kavim gelir. Kur'an'ı okur, dini ilimlerden de malumatları olur. Şeytan onlara gelir: "dünyalığınızı düzeltmek için hükümete sokulsanızya. Siz yine dininizde onlara uymazsınız." der. Nasıl çalıdan dikenden başka bir şey alınmazsa, onlara sokulmaktan günahtan başka birşey elde edilmez. | Ramuz el e-hadis, 303. sayfa, 3. hadis |
10909 | Ümmetimin sonunda bir takım kavimler olur ki, camilerini süsler, kalblerini ise viran ederler. Onlardan birisi dinine vermediği ehemmiyetten fazlasını elbisesine verir. Bunlar, dünyaları selamet oldu mu, ahiret işini kaale almazlar. | Ramuz el e-hadis, 304. sayfa, 1. hadis |