No | Hadis Metni | Kaynak |
8402 | Eğer o "Eûzü bi kelimetillâhittâmmâti min şerri mâ halak" dese idi, akşamdan sabaha kadar hiç bir şey ona zarar vermezdi. (Filancayı akreb soktu, uyuyamıyor dediklerinde bu hadis varid oldu.) | Ramuz el e-hadis, 82. sayfa, 6. hadis |
8688 | Gadr eden kimse için kıyamet gününde bir bayrak dikilir ve: "Dikkat edin, bu falan oğlu filanın gadridir" denir. | Ramuz el e-hadis, 105. sayfa, 3. hadis |
8735 | Mescit kapılarında (cuma namazında) melekler insanları geliş saatine göre yazarlar. "Falan adam şu saatle geldi, filân da şu saatte geldi, filân, hutbe okunurken geldi, filân da namaza yetişti, fakat hutbeye yetişemedi." | Ramuz el e-hadis, 108. sayfa, 7. hadis |
8767 | İblis, tahtını deniz üzerine kurar. Yanında hicablar vardır. Allah'a benzemek için. Sonra askerini yayar ve der ki: "filânı kim azdıracak?" Askerinden ikisi kalkar. İblis der ki: "Size bir sene müddet. O adamı azdırırsanız sizi bağışlarım. Aksi halde sizi asarım." | Ramuz el e-hadis, 110. sayfa, 8. hadis |
8789 | Sizlerden bir mescidde iken şeytan gelir, onunla oynamaya başlar. Adamın hayvanı ile oynadığı gibi. O adam kendini buna kaptırınca şeytan da nihayet ağzından gemini vurur.(Yani huzuru filân unutturur ona) | Ramuz el e-hadis, 112. sayfa, 6. hadis |
8827 | İftiracıların iftiracısı o kimsedir ki, Benim söylemediğimi "söyledi" der. Rüyada görmediğini de "gördüm" der. Ve bir de babası olmadığı halde "filanın oğluyum" der. | Ramuz el e-hadis, 116. sayfa, 1. hadis |
9011 | Siz kıyamet gününde isimleriniz ve babalarınızın isimleri ile çağrılırsınız. (Filan oğlu filan) diye. Onun için güzel isimler takının. | Ramuz el e-hadis, 135. sayfa, 5. hadis |
9107 | Ben size filan-falan kimseleri ateşle yakmanızı emretmiştim. Halbuki ateşle ancak Allah azab eder. Eğer onları yakalarsınız öldürün, kafi. | Ramuz el e-hadis, 145. sayfa, 1. hadis |
9278 | Cebrail (a.s)'ın bana öğrettiği bir şeyi sana öğreteyim mi? Senin, cimri ve muhteris bir kimseye veya zalim bir sultana veya kötülüğünden korktuğun bir alacaklıya, bir ihtiyacın olduğu zaman şöyle de: "Allahümme entel azizül kebir ve ene abdükez zaîfüz zelil. La havle vela kuvvete illa bike, Allahümme sahhirli fulanen kema sahharte firavne li Musa ve leyyinlî kalbehû kema leyyentel hadide li Davude. Feinnehu la yentiku illa biiznike ve nasiyetehu fi kabzatike ve kalbuhu fi yedike celle senâü vechike Ya Erhamerrahimin." (Allahım, sen galib ve her şeyden yücesin. Ben ise zaif ve hakir bir kulunum. Her türlü güç ve kuvvet ancak Sendendir. Allahım, firavunu Musa (a.s)'ın emrine ram ettiğin gibi filan kimseyi de bana ram eyle. Davud (a.s) a demiri nasıl yumuşattı isen, onun kalbini de benim için yumuşak et. Zira o, ancak senin izninle konuşabilir. Onun alnı Senin kudret elindedir. Ve kalbi de Senin elindedir. Senin zatının azameti ne yücedir. Ey merhametlilerin en merhametlisi olan Allahım) | Ramuz el e-hadis, 168. sayfa, 1. hadis |
9792 | Hısımlık (rahim) giriftir, dallar gibi karışır. Kim ki onu vaslederse Allah da onu vasleder. Kim de onu keserse Allah da onunla alakasını keser. Ve Rahim kıyamette fasih bir lisanla şöyle der "Yarabbi, falanca beni yokladı. Onu Cennete dahil et. Filanca da alakasını kesti onu da cehenneme koy." | Ramuz el e-hadis, 211. sayfa, 1. hadis |