No | Hadis Metni | Kaynak |
8783 | Gerek mescidlerinizde, gerekse kaBirlerinizde (Allah'a gidişinizde) Allah'ın en sevdiği renk beyazdır. | Ramuz el e-hadis, 111. sayfa, 14. hadis |
8785 | Sizlerden Biriniz namaza durduğunda, Rabbi ile hususi konuşuyor demektir. (münacaat halindedir) Binaen aleyh kendisi ile kıblesi arasında Rabbi (Rabbinin huzuru) vardır. Onun için sakın ha kıbleye karşı tükürmeyin. Ya sol yanınıza veya ayağınızın altına tükürün. (Şimdiki camiler gibi Bir yerde ise mendiliniz kolayda ise ona veya elbisenizin yanına tükürün) | Ramuz el e-hadis, 112. sayfa, 2. hadis |
8787 | Sizlerden Biri öldüğünde, kendisine akşam sabah makamı gösterilir. Eğer o Cennet ehlinden ise Cennet ehlindendir. Eğer Cehennem ehlinden ise Cehennem ehlindendir. Denir ki: "Bu senin makamındır ve Allah kıyamette seni baas edinceye kadar bu durumda kalırsın" | Ramuz el e-hadis, 112. sayfa, 4. hadis |
8790 | Sizlerden Biri mescidde iken şeytan gelir, onunla oynamaya başlar. Adamın hayvanı ile oynadığı gibi. Adam mücadele etmeyip ona teslim olduğunda, yellenme taklidi yapıp da alay edenler gibi, o taklidi yapar, adamı fitneye uğratmak için. Böyle Bir şey olduğunda şüphelenip de namazı terkederek camiden çıkmayın. Ne zaman koku veya ses işitirseniz o zaman başka. | Ramuz el e-hadis, 112. sayfa, 7. hadis |
8829 | Hediyenin ve ihsanın en efdali, kelâmı hikmetten Bir kelimeyi öğrenip başkasına da öğretmektir ki, bu kendisi için niyeti sadıka ile Bir sene ibadetten hayırlıdır. | Ramuz el e-hadis, 116. sayfa, 3. hadis |
8835 | Kıyamet gününde her merhalede Bana en yakın olanınız, dünyada Bana en çok salât ve selâm getirerinizdir. Kim ki Cuma günü ve Cuma gecesi Bana salâtı şerife getirirse, Cenab-ı Hak, onun yetmişi ahiret ve otuzu dünya ihtiyaçlarından olmak üzere, yüz hacetini giderir. Sonra Allah Bir meleği vazifelendirir. Size nasıl hediyeler gelirse o da kabrime girer. Bana salât edeni haber verir. Adı, nesebi ve kabilesine kadar. Ben de beyaz Bir deftere yazarım. | Ramuz el e-hadis, 116. sayfa, 9. hadis |
8849 | "Lâ ilâhe illallah" ehlinden bazıları günahları sebebiyle Cehenneme girdiklerinde, Lât ve Uzza ehlinin onlara: "Allah'a inanmanız size faide vermedi" demeleri üzerine, Allah Tealâ gadab eder. Ve o iman ehlini Cehennemden çıkarıp hayat ırmağında yıkatır. Onlar da ayın kusuftan kurtulması gibi, fenalıklardan temizlenmiş olarak Cennete girerler. Orada onlar "Cehennemîler" diye isimlenirler. (Bir müddet) | Ramuz el e-hadis, 118. sayfa, 1. hadis |
8856 | Cennet ehli Cennetteki makamlarına yerleşir ve Cuma'dan Cuma'ya Allah'ı ziyarete giderler. Onlara Arşı Rahman aşikâr olup, Allah'ı görürler. Bu Cennet bahçelerinden Birinde olur. Ve herkes derecesine göre Bir minbere yerleşir. En aşağısının yerleri misk tepelerindedir. Ve bunlar kendi hallerini diğerlerinden aşağı görmezler. Soruldu ki: "Rabbimizi görecek miyiz?" Buyurudu ki: "Evet, ayın 14'üncü gününde görülmesinde, ya da güneşin görülmesinde nasıl hilâf yoksa, (veya bunları nasıl izdihamsız görüyorsanız) öyle Rabbinizi göreceksiniz." Allah (z.c.hz.) onlara ayrı ayrı muhatap olur. Ve hatta bazılarına dünyadaki bazı sözlerini hatırlatır. Kul: "Yarabbi mağfiret etmemiş miydin?" der. Allah: "Ettim de onunla buraya geldin" buyurur. O esnada iki bulut öyle güzel kokular serper ki, kimse böylesini görmemiştir. O zaman Allah Tealâ buyurur ki: "Haydi kalkın ikram edeceğim şeylerin başına." O zaman kalkıp cennetin çarşılarına gelirler. Bu çarşılarda aklın tasavvur edemiyeceği şeyler vardır. Orada ne para verilir, ne de yüklenilir. Sadece emredilir. İşte orada biz BirBirimizle karşılaşacağız. Derecesi üstün olanların elbisesi başka olur. Ve Birinin gözüne bu ilişince kendi elbisesi de derhal fevkalâde olur. Çarşılardan yerimize döneriz. Ailelerimiz: "Başka Bir şekilde güzelleşip geldiniz" derler. Biz de deriz ki: "Tabii güzelleşip gelmek hakkımızdır. Zira Rabbımızı ziyaretten geliyoruz." | Ramuz el e-hadis, 118. sayfa, 8. hadis |
8889 | Biri Cennete girdiğinde gördü ki, kölesi kendisinden yüksek dereceye malik. Dedi ki: "Bu benim kölem olduğu halde derecesi benden yüksekte mi olacak?" Allah buyurdu ki: "Evet, Ben onu da seni de amellerinizle mükâfatlandırdım." | Ramuz el e-hadis, 123. sayfa, 3. hadis |
8895 | Bir kişinin yemeği iki kişiye, iki kişinin ki üçe, üç kişinin ki dörde ve dört kişinin ki beş ve altıya yeter. | Ramuz el e-hadis, 123. sayfa, 9. hadis |